•§• 1

3K 169 135
                                    


Efsaneye göre, Chung Cha (anlamı soylu kız)  adında genç bir kız varmış. Adından da anlaşıldığı gibi soylu bir aileden geliyormuş.

Denilene göre bu kız, o kadar güzelmiş ki, herkes ona aşık olmadan edemiyormuş. Beline kadar uzun, kahverengi, dalgalı saçları; büyük, bal rengi gözleri; kirazlardan da kırmızı dudakları varmış. Küçük bir yüzü, altın orana sahip bir vücudu varmış. Çoğu kişi onun güzellik tanrıçası olduğunu düşünürmüş.

Bütün erkekleri kendine aşık ettiği gibi, birçok kadını da kendisine aşık etmiş. Tabii çoğu kadın eşlerinin başka bir kadından hoşlanmasını sevmediği için, ondan nefret edermiş.

Halk onun evinden çıkıp pazara gelmesini ve yüzünü göstermesini dört gözle beklermiş. O, iki haftada bir sadece perşembe günü dışarı çıkar, meydanda gezer ve pazarda dolaşıp alış veriş yaparmış. İnsanlar onun baktığı ve üzerinde bir süre ilgilendiği herhangi bir eşyanın olduğu dükkanın bereketlendiğini düşünürmüş. Akşam vakti gelmeden o dükkanda tek bir satılacak eşya kalmazmış. Çünkü insanlar onun ilgi gösterdiği her şeyin değerli olduğunu düşünüp ne var ne yoksa alırlarmış.

Bu yüzden esnaf, onun pazara geleceği gün raflarına onun ilgisini çekebilecek eşyalar koyarmış.

Chung Cha, güzelliğinin farkındaymış elbette. İnsanların kendisine ilgi göstermesine bayılırmış. Kendisini gerçekten bir Tanrıça gibi hissedermiş. Her hangi bir insana gülümsediğinde bile diğerlerinin o insana olan kıskanç bakışları onun en büyük eğlencesiymiş.

Hipnoz edecek kadar çekici bal rengi gözleriyle etrafına kısacık bir bakış attığında dahi bütün erkeklerin kalplerini tutup bayılıyormuş gibi yapmaları onu mutlu edermiş.

Bütün bu gördüğü ilgi, onun şımarmasına ve insanlara tepeden bakmasına sebep olmuş. Hayatta en sevdiği şey sadece kendisiymiş. Yüzüne ya da vücuduna herhangi bir zarar gelse dünyayı ayağa kaldırırmış. Eğerki bir hizmetçi bunu yapmışsa, cezası ölüm olurmuş.
-bazıları Chung Cha'nın bizzat öldürdüğünü söyler

Babası Lord Cha, o dönemin kralının sadık bir çalışanıymış. Kral, evlilik vakti geldiğinde diğer tüm erkekler gibi Chung Cha'ya aşık olduğu için, onunla evlenmek istemiş.

Lord Cha, bu isteği öğrenince aşırı mutlu olmuş. Hemen bu müjdeli haberi kızına ulaştırmış. Chung Cha, daha önce kralı bir kez görmüş ve beğenmemiş. Bu yüzden reddettmiş. Babası inanamamış. Kızıyla yaptığı uzun konuşmalardan sonra kralın parasıyla güzelliğine güzellik katabileceğini söyleyip onu evlenmeye ikna etmiş.

Chung Cha ve Kral çok geçmeden evlenmiş. Saraya gelen bu yeni kraliçe, bütün hizmetçileri kıskandırıyormuş. Kralın cariyeleri, kral kendileriyle hiç ilgilenmediği için şikayetçiymiş. Hatta öyle zamanlarmış ki, kral Chung Cha'ya olan aşkıyla sadece onunla ilgilenip ülke işlerini bırakmış.

Saraydaki herkes şaşkınmış. Chung Cha yüzünden bütün ülke elden gidiyormuş. Ana kraliçe, bu işe el atması gerektiğini düşünmüş. Kraliçe'nin güzelliği tüm sarayı etkiliyormuş. Bütün askerler ona aşıkken bütün hizmetçiler onun kıskançlığıyla kavruluyormuş. Ayrıca diğer cariyelerin şikayetleride asla bitmiyormuş. Kral onunla çok vakit geçiriyor olmasına rağmen yıllardırda bir hamilelik haberi alınmıyormuş.

Ülkeye bir veliaht prens gerekiyormuş fakat değil bir prens, prenses haberi bile yokmuş ortalıkta.

Ana kraliçe Chung Cha ile görüşmüş defalarca. Fakat Chung Cha saygısızca burun kıvırıp onun sözlerini göz ardı ediyormuş. Kralın ilgisi bile ona yetmiyormuş. O, günler boyu aynanın karşısında sadece kendini izliyormuş.

Ana kraliçe artık sabrının taştığını hissetmiş. Çok güvendiği şamana haber vermiş dua edip tüm bunların geçmesi için. Şaman uzak diyarlardan gelip duruma göz atmış. Chung Cha'yı gördüğünde ise onun içinde kötülük ve kibirin yuva yapmış olduğunu söylemiş. O etrafta dolaştıkça tüm bu yaşanan kargaşanın sona ermeyeceğini, onun öldürülmesi gerektiğini söylemiş.

Ana kraliçe'nin merhameti ne kadar onun yüzünden sıkıntılar çekmiş olsa da onu öldürmeye izin vermemiş. Şamandan onu sadece cezalandırmasını istemiş. Güzelliğini gösteremeyeceği ve yıllar boyu çekeceği, kibirinin yok edileceği bir ceza.

Şaman, düşünmüş ve bir gece Chung Cha uyurken yaptığı büyü ile onu odasının içindeki, Chung Cha'nın bizzat çizdiği resim tablosuna hapsetmiş.

Söylenilene göre Chung Cha yüz yıllarca o tablonun içinde hapis yatmaya devam etmiş. Tablonun nasıl bir şey olduğu ya da şuan merede olduğu bilinmiyormuş. Bu yüzden kimse basitçe bozulabilecek olan bu büyüyü bozup onu hapisten çıkartamamış.

Oysa tek bir kelime söyleseler büyü bozulacakmış; Duende.

                              
                               •§•

                                                              •§•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ben dayanamadım ve saldım tanıtım bölümünü.


Ayy inşallah beğenirsiniz. Çok heyecanlıyım ben.

Çok internetim yok annemde tepemde harcamayın interneti diye söylenip durduğundan ikinci bölümü ne zaman atarım bilmiyorum ama en kısa sürede atacağım. Zaten taslaklarda hazır.
Just be happy'den çok daha güzel bence.

Beğenmenizi umuyor ve okuyan gözlerinizden öpüyorum. Hoşçakalınn bir sonraki bölüm görüşürüzzz💜
























The Legend Of The Queen | Bang Chan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin