Yine izlediği bir dramaya kendini kaptırmıştı Chung Cha. Bu aralar sürekli romantik ve tarihi kdramalar izliyor ve onlara imreniyor, ardından gördüğü tatlı sahneleri Chan ile deniyordu.
Chan ise bunları memnuniyetle kabul ediyor ve Chung Cha ile sevimli anıları olması hoşuna gidiyordu. Ne kadar o dizileri izlemeyi sevmese de Chung Cha ile gerçekleştirmek güzeldi.
Şimdi de Chung Cha üzerinde pembe pijamaları ile televizyonun karşısındaki koltuğa oturmuş, kucağımda sarıldığı yastık ile bir dizi izliyor, Chan'da o sırada bilgisayarından derslerle ilgili bir şeyler yapıyordu.
Kapının zilini duyunca yerinden sıçrayarak büyük bir heyecanla kapıya koştu Chung Cha. Chan onun bu heyecanlı halini anlamlandıramayarak ardından baktı.
Kapının açılma sesinin ardından yabancı bir adamın sesi Chung Cha'nın adını söylediğinde Chan ayağa kalktı ve meraklı adımlarla kapıya ilerledi.
Kargocu Chung Cha'ya bir paket verip imza aldıktan sonra onu selamlayarak gitmiş Chung Cha da gülümseyerek kapıyı kapatmıştı.
"O nedir?"diye sordu Chan.
Chung Cha'nın üzerinde bir çocuk sevinci vardı. Hem ilk kez sipariş vermiş olmanın heyecanını hem de siparişinin gelmiş olmasının heyecanıyla ayak üstü paketi açtı hemen.
İçinden çizgi roman gibi bir şey çıkınca Chan'ın kaşları havalanmıştı. Neden şimdi Chung Cha'nın böyle bir şey aldığını anlayamıyordu.
Chung Cha heyecanla kitabı incelerken Chan'a yaklaştı ve onu elinden tutup odaya çekti. Chan ne olduğunu anlayamamıştı.
Kız onu yatağa oturttu ve sırtını başlığa yaslatacak şekilde uzanmasını sağladı. Ardından hemen yanına uzandı ve başını onun göğsüne yasladı. Chan bundan rahatsız değildi ama bunun aniden olmasını garipseyerek
"Bebeğim neler oluyor?"diye sordu.
Geçenlerde Chung Cha'nın ondan bebeğim diye hitap etmesini istediğinden beri ona hep böyle sesleniyordu.
"Bak bu yapılacaklar listesi."dedi Chung Cha kitabı açarak.
"Yapılacaklar listesi mi?"diye sordu Chan ilgiyle.
"Evet. Bak, bunu bir dizide gördüm. Böyle çiftlerin yaptığı seyleri resimlerle gösteriyor. İçinde yüz sevimli şey var."
Sayfaları ağır ağır çevirirken yüzünde oldukça güzel bir gülümseme vardı Chung Cha'nın. Fakat Chan yine de neden böyle bir liste olduğunu anlamamıştı.
"İyi de neden bunu aldın ki?"diye sordu.
"Biz de yapalım diye. Çok sevimli değil mi? Hepsini yapmak istiyorum."dedi bir çocuk edasıyla.
Chan hafifçe gülümsedi. "Fakat bebeğim, sevimli şeyler yapmayı listelememize gerek yok ki. Bunlar gereksiz şeyler. Bunun gibi kitaplara para vermene gerek yok ki. Biz zaten güzel şeyler yapıyoruz."
Dudak büktü Chung Cha. Bir anda bütün heyecanı uçup gitmişti. Belki de Chan'ı sıkıyordu böyle şeylerle. Sonuçta izledikleri diziydi, gerçek değildi.
"Ama..."sesi kısık çıkmıştı.
Chan eliyle onun çenesini kaldırıp göz göze gelmelerini sağladı. "Ama ne?"
"Kendimi genç kız gibi hissediyorum."
Chan ilk anlayamadı. Chung Cha bunu fark edip açıklama gereği duyarak "Biliyorsun... önceki hayatımda on altı yaşımda evlendim. Ve bir kraliçe oldum. Oynamaya ya da diğer kızlarım yaptığı şeylere vaktim olmadı. Hatta kendimi pldukça yaşlı hissettim... Yeniden senin içim dünyaya geldiğimde de çocuk değildim artık. Çocukluğumu yaşayamam ama genç kızlığımı yaşayabilirim ve böyle yapmak genç kızmışım gibi hissettiriyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Legend Of The Queen | Bang Chan
FanfictionBir efsane var zamana yayılmış, Bir kader var gerçekleşecek olan. Hem melek hem de şeytan olanlar var, Sadece masum olanlarla birlikte. Efsanenin parçası olan da var, Kaderin parçası olan da. Bir de ikisini birbirine bağlayan bir kraliçe... • Tüm ha...