"Ben kraliçe Chung Cha'yım!"
~•~
Jisung duyduğu ile küçük bir kahkaha attı. "Kraliçe mi?"
Güvenlikte, "Değil mi? Bize de kraliçe olduğunu söyledi. Ayyaş mı acaba yoksa kasıtlı mı yapıyor?"dedi.Diğer güvenlik yaklaşıp onu koklarken Chung Cha iğrenerek geri çekildi. "Ben içki içmem."dedi.
"Alkolde kokmuyor ama... Deli numarası mı yapıyorsun?"dedi güvenlik onu duymamış gibi yaparak.Chan, "2021de hala deli numarası yaparak kaçabileceğini sananlar var mı?"diye sordu alayla. Chung Cha kaşlarını çattı.
'2021 mi...? 2021 mi?! Ben İsa'nın doğumundan sonra 277 doğumluyum. Baekje krallığı. 8. Ve 9. Kralı gördüm. Kaç yüz yıldır o resimde hapisim ben...?'
Yutkundu genç kız. Daha yirmi bir yaşında bu yaşadıkları da neydi? Yüzü hiç gülmeyecek miydi? Bunca yıl o resmin içinde nasıl yaşamıştı? Geçirdiği bunca zamanı hiç hatırlamıyordu. Sanki sadece uyumuş ve kendini bambaşka bir dünyada bulmuştu.
Annesi ölmüş müydü? Tabii ki ölmüştü. Bunca yıl nasıl yaşayacaktı? Halkına neler olduğunu merak ediyordu. Ya Chun Hei? Biricik arkadaşına ne olmuştu? Kendisinden sonra ona eziyet etmişler miydi?
Chung Cha gözleri dolmaya başlarken hırsla kollarını iki güvenlik görevlisinden kurtardı ve son hızla koşmaya başladı.
Etrafta çok fazla ışık vardı, gece olmasına rağmen. Meşale ışıkları değildi bunlar. Chung Cha'nın gözünü korkutuyordu. Orman yoktu. Yerine dev beton binalar vardı. Değişik araçlar vardı. Tahtıravanlara kesinlikle benzemiyorlardı. Çok korkunçtu. Bu bir rüya olmalıydı. Koşarken tüm bunların rüya olmasını diledi.
Chung Cha bilmeden ana yola doğru koşuyordu. Gözleri yaşlardan dolayı bulanık gördüğünden sadece hızla geçen araçların far ışıklarını görebiliyordu.
Bilmeden araçların önüne atlayacakken kolundan çekildi Chung Cha. Yine eteğine takılıp yere düştüğünde ağlamaya başladı. Hayatında ilk kez hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Onu geri çeken kişi Chandi. Kaçmaya başladıktan sonra peşinden koşmuştu. Güvenlik görevlisinin biri ve Jisungta hemen peşindeydi. Chan'ın kızı yakaladığını gördüklerinde yavaşlayarak onlara doğru yürümeye devam ettiler. Chan onun yanına çöktü.
Neden bir anda ağlamaya başladığını anlayamıyordu. Yakalandığı için miydi yoksa başka bir şey mi vardı?
Chung Cha hıçkırıklarının arasında "Lütfen rüya olsun... Lütfen rüya olsun... Bu gerçek olamaz..."diyor ve ağlamaya devam ediyordu.
Chan onun omzunu tuttuğunda Chung Cha başını onun göğsüne yasladı ve ağlamaya devam etti. Elleriyle de onun tişörtünü sıkıyordu. "Anne... Chun Hei... Hong Joong..."
Sadece üç kişiyi sayıkladı ve ağlamaya devam etti. Chan kıpırdayamadı. Öylece onun ağlamasına izin verdi.
•§•
"Hyung neden o burada kalıyor? Hırsız olduğunu söylememiş miydin? Şimdi neden onu evine alıyorsun?"
Jisung sorduğunda Chan onu sadece duymamazlıktan geldi. Çünkü nedenini kendi de bilmiyordu. Bu kızı tanımıyordu. Belki de gerçekten hırsızdı. Davranışları çok garipti. Onu göreli henüz iki saat ancak oluyordu. Neden onu merak ettiğini ve onun için endişelendiğini bilmiyordu.
"Hyung, ondan etkilendin mi yoksa?"dedi Jisung bir anda. Chan hayretle ona dönerken "N-ne?! Hayır!"dedi.
Jisung iç geçirip başını iki yana sallayarak koltuğa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Legend Of The Queen | Bang Chan
FanfictionBir efsane var zamana yayılmış, Bir kader var gerçekleşecek olan. Hem melek hem de şeytan olanlar var, Sadece masum olanlarla birlikte. Efsanenin parçası olan da var, Kaderin parçası olan da. Bir de ikisini birbirine bağlayan bir kraliçe... • Tüm ha...