Artık Duende yok. Artık The Legend Of The Queen var. Bildirim geldiğinde ben böyle bir fic mi okuyordum demeyin. Yeni kapakta bu.İçim bir buruk :")
•§•
Gözlerini açtı Chung Cha. Yerde yatıyordu. Sonsuz beyazlığın içindeydi. Hafifçe doğrulup etrafına baktı.
"Merhaba."dedi naif bir erkek sesi arkasından.
Başını çevirip baktı. Bir prens gibi, ışıl ışıl parlayan genç bir adamdı bu. Parlak taşlı işlemeleri olan kırmızı bir kıyafet giymişti, siyah saçlıydı.
"Siz de kimsiniz?"diye sordu Chung Cha engel olamadığı bir hayranlıkla.
"Ben Seungmin. Doğa Tanrısı olan."dedi gülümserken.
Chung Cha hemen oturuşunu düzeltip selam verdi. Doğrulduğunda hafifçe kaşlarını çattı. "Ben öldüm mü? Öldüysem niçin siz varsınız? Azrail'in olması gerekmez mi?"diye sordu çekinerek.
Seungmin elini uzattı kalkması için. "Henüz ölmedin. Burası araf. Yürüyüşe ne dersin?"
Chung Cha çekinerek yumuşak ama kemikli eli tuttu ve ayağa kalktı. Üstünde o ilk tablodan çıktığı zamanki beyaz hanboku vardı. Yavaş tempoda yürümeye başladılar.
"Öteki tarafa mı gidiyoruz?"diye sordu bu sefer Chung Cha.
"Ölmeye ne kadarda meraklısın."dedi Seungmin. Chung Cha başını eğdi. "Kaderimde ölmek varken, neden meraklı olayım ki?"
"Hepimizin kaderinde ölmek var."dedi Seungmin.
"Ama siz Tanrısınız."
"Gerçek Tanrı değilim sonuçta. Eğer yeterli bir yara alırsam ben de ölürüm. Konumuz bu değil, hepimizin kaderinde ölmek var."
"Fakat benim kaderimde ki ölüm... Ölmek için doğdum. İnsanlara acı çektirdim. Kaderimde ölüm var."
"Kaderinde ölüm yok."dedi Seungmin. "Seninde herkes kadar yaşama hakkın var. Ve beni yaşatanda sensin. Eğer sen doğmasaydın ben ölecektim."
"Anlamadım, efendim."
"Öldürüldüm. Sen doğdun ve senin bedenine girdim. Hasta bir bedenin vardı. Benim hasta bedenim ile oldukça uyuşuyordu. Annen ve sen beni çok iyi korudunuz. Bunun için size müteşekkirim."
Chung Cha şaşkınlık içerisindeydi.
"Kardeşim Samsin'in annene bir sözü var. Fakat önce birisi seninle konuşmak istiyor. Çok uzun zaman seni bekledi. Çok uzun zaman hem de."
"Kim? Annem mi?"
Seungmin başını iki yana salladı. "Annen'in içinde yarım kalmışlık yoktu. Hei ve Hyunjin ise bildiğin üzere tamamlanmak için tekrar doğrular. Hong Joong, hikayenin etkisiz elemanı gibi görünmesine üzüldüm fakat o sadece senin ilk aşkındı. Hayal kırıklığına uğradın mı bilemen tabii. Fakat burada tek yarım kalmışlık hissini ve pişmanlığı en derinlerinde hisseden kişi, Yongbok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Legend Of The Queen | Bang Chan
FanfictionBir efsane var zamana yayılmış, Bir kader var gerçekleşecek olan. Hem melek hem de şeytan olanlar var, Sadece masum olanlarla birlikte. Efsanenin parçası olan da var, Kaderin parçası olan da. Bir de ikisini birbirine bağlayan bir kraliçe... • Tüm ha...