*Başlamadan önce serinin ilk kitabına bakmanızı öneririm.
*Klasiklerden gidelim başladığın tarihi yazar mısın :)
[Klaus Maxwell'in ölümünden 15 yıl sonra, Ateş Krallığı, Göksel Dağ Ovası]
Göksel Dağ Ovası, 15 yıl önce Klaus Maxwell'in Vermillion Tanrısını yok ettiği büyünün artçıl gücüyle yok olan Göksel Dağdan geriye kalan bir ovaydı. Avalon Halkı, Klaus Maxwell'in ölümünü uydular aracılığı ile kaydetmiş ve büyük bir hüzne kapılmışlardı.
Fakat yaptığının büyü sonucunda hiç bir ilahi gücün yaşadıkları boyuta erişemeyeceğini öğrendiklerinde, Klaus Maxwell'i bir kahraman gibi anmaya başlamışlardı. Kendilerine göre Klaus Maxwell, insanların ve büyücülerin yüce savunucusuydu.
Göksel Dağ Ovası yada yeni ismiyle Göksel Ova ise Doğa Büyücülerin 15 yıllık yoğun çalışmaları ile kötü büyü enerjisinden arındılmış ve doğaya geri kazandırılmıştı. 15 yıldır herhangi bir değişiklik olmayan ovada, ilk defa büyüsel bir değişim yaşanmaya başladı.
Toprağın üstünde oluşan gök mavisi büyü enerjisi, Klaus Maxwell'in öldüğü noktada toplanmaya ve yoğunlaşmaya başladı. Bir süre sonra büyü enerjisi o kadar yoğun bir hale geldi ki, bir forma girmeye başladı.
Gök Mavisi enerjinin girdiği form adeta bir insan formunu andırıyordu. Dakikalar dakikaları kovalarken, gök mavisi enerji tam anlamıyla bir insan formuna girerek maddeleşmeye başladı. Maddeleşen insanın, 1.85 boyu, altın sarısı gözleri, sarıya çalan parlak kahverengi saçları ve beyaz bir teni bulunuyordu.
Oluşan kişi Avalon halkının adeta bir Tanrı olarak taptığı Klaus Maxwell'den başkası değildi. Enerji yoluyla maddeleşmesi devam ederken göz kapaklarını araladı ve anlam verememiş bir ifadeyle ellerini kaldırarak etrafına baktı.
"H-Hayattayım... Fakat bu imkansız!" dedi şaşkınlıkla. derin nefes alıp vermesi, şaşkınlığını ortaya koyuyordu. "Bırak hayatta kalmayı, varlığımın tamamen silinmesi gerekiyordu."
Gözleri vücudunda gezinen gök mavisi enerjiye gitti. Gök mavisi enerji hala daha vücudunu güçlendirmeye ve tamamlamaya çalışıyordu. Etrafından gelen gök mavisi renginde ki parçalar, sürekli vücudunda girerek vücudu ile adeta bütünleşiyorlardı.
Bu süreci fark eden Klaus, sakince bu sürecin bitmesini bekledi. Beş dakikanın sonunda süreç tamamlanmış ve gök mavisi enerji bir dengeye oturarak usul usul aurasını yaymaya başlamıştı. Bununla ayağa kalkan Klaus, tüm vücudunu kontrol ettikten sonra nasıl hayatta kaldığını düşünecekken, birden önünde beliren bir insan ile odağını kaybetti.
Karşısında ki kişi bir erkekti. Kahverengi saçları ve yeşil gözleri ile oldukça kalıplı bir vücudu bulunuyordu. Oval yüz hatlarının ve bronz bir tenin getirdiği ciddiyetle Klaus'a bakıyordu. Fakat Klaus'u etkileyen şey, adamın vücut özelliklerinden önce vücudundan akan güçlü büyü enerjisiydi.
Adamın vücudundan akan büyü enerjisi ateş nitelikliydi. Büyü Enerjisinin saflığı o kadar güçlüydü ki, Klaus bunu ilk gördüğünde bu gücün Ejderha Tanrının Ateş Kutsamasını alan ablası Sophia ile karşılaştırılabilir olduğunu düşündü.
Adamın vücudundan herhangi bir Kutsal Tanrı Kutsaması görememesi, onu daha da şaşırtmıştı. İlk defa kutsamaya sahip olmayan birisinin böylesine güçlü bir büyü gücüne sahip olduğunu fark etmişti. Fakat daha dikatli bir şekilde incelediğinde adamın vücudunda akan ilahi bir güç parçacığı olduğunu keşfetmişti.
"Sende kimsin!" dedi adam öfkeyle Klaus'a bakarak. Adamın neden ilk defa gördüğü birisine karşı böylesine bir öfke duyduğunu anlamayan Klaus, zihin gücünü çalıştırarak adamın duygularına baktığında adamın sabırsız bir duygu durumu içerisinde olduğunu gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kaos Ateşi
FantasiaMutlak Safkan ve Ejderha Kral olarak bilinen Klaus Maxwell'in ölümüyle tüm diyarı derin bir hüzün dalgası sarmalamıştı. Fakat bu bile beklenen savaşları ertelemeye yetmemişti. Ejderha Kral'ın ölmesi ile başlayan istila dalgaları ve Kutsal Tanrılara...