Not: 3500 kelimelik bir Yarı Final yazdım. Uzun bekleyişin ardından bunu hak ettiniz :)
Antrenmandan sonra herkes kendi köşesine çekildi ve kendilerini geliştirmeye devam etti. Aradan günler geçtiğinde hem Antik Kahramanların anormal sessizliği hem de sorunsuz geçen günlerin durumu, Klaus'u ister istemez bu konuda garip hissediyordu.
Özellikle güçlerinin gelişmesinden sonrra hissiyat konusunda çok gelişmişti. Günlerini güçlerini anlayabilmek için meditasyon yaparak geçiriyordu. Her gün yaptığı gibi sabah kalktığında sarayın kendi odasında meditasyonuna devam ederken, kapısının aralanması ile gözlerini açmadan hislerini kapıya yönlendirdi.
Hislerine takılan tanıdık aurayı fark ettiğinde gülümseyerek gözlerini araladı ve ayağa kalkarak kapıya baktı.
"Sarah... Hoşgeldin."
Daha içeriye girmeden fark edildiğini gören Sarah, enerjisiyle kapıyı açtı ve ellerinde iki kahve fincanı ile içeriye girdi.
"Günaydın Nik." dedi gülümseyen bir ifadeyle. Odağı Klaus'un vücuduna gittiğinde gülümsemesi daha da derinleşmişti. "Güçleniyorsun... Bu güzel."
Sarah'ın iltifatına kafasını sallayarak yanıtlayan Klaus, Sarah'ın uzattığı kahveyi alarak "Güzel fakat yeterli değil." dedi ve kahveden bir yudum aldı. "İçimde bir sıkıntı var. Bir şeyler olacak. Hissedebiliyorum."
Klaus'un sözleriyle kaşlarını çatan Sarah, "Ne gibi?" diye sordu. "İlahi Özünü mükemmel bir hızla tamamlanıyorsun. Yakında tüm Antik Kahramanları tek başına yenebilecek seviyeye geleceksin."
Sarah'ın sözleriyle derin bir nefes veren Klaus, "Bilmiyorum... Sadece bir hissiyat." dedi ve gözlerini devirdi. "Böylesine bir sessizlik hayre alamet değil. Umarım sadece kuruntu yapıyorumdur."
Klaus'un oldukça stresli olduğunu gören Sarah, gözlerini kısarak "Fazla düşünme artık. Uzun yaşamında bir çok olay yaşadın. Tarihin gördüğü bir çok ilki sen başardın. Safkan Melez ve Mutlak Safkan oldun. Hiç kimsenin yapamadığı bir şey olan bir Kutsal Tanrıyı yok ettin ve diğerini de kilitledin." dedi ve kahvesinden bir yudum aldı. "Böylesine başarıları olan birisinin mental sağlığı daha iyi olmalı."
Sarah'ın son sözlerini imalı ve hafif dalga geçer tonda söylediğini fark eden Klaus, buruk bir gülümseme atarak kahvesinden bir yudum daha aldı. Fakat kahvesinden içtikçe sanki daha da yorgun hale geliyordu.
Klaus'un hafif baygınlaşan halini gören Sarah'ın kaşları çatıldı ve üzüntülü bir ifade yüzüne yerleşti.
"Böylesine büyük başarıları olan birisinin daha büyük başarılar elde etmesi zor olsa da..." derken Klaus'un görüş açısı kararmaya, başı dönmeye ve midesi bulanmaya başlamıştı. Sadece saniyeler sonra tüm vücudu kontrolsüz bir şekilde titriyordu.
"Daha da yükseğini başarman için sana yardımcı olacağım Mutlak Safkan."
Kahve bardağı, titreyen ellerinden düştüğünde, nefesinin bile boğazını yırttığını fark eden Klaus, hırsla ayağa kalktı ve aurasını etkinleştirmeye çalıştı. Fakat vücuduna etki eden şey, ilahi gücüne de etki etmiş gibiydi.
"Boşuna uğraşma Klaus. İçerisine bin yıl da sadece bir kere çiçek açan bir bitki olan Tanrı Zehirleyen Özünü karıştırdım." dedi Sarah ve stresli bir şekilde Klaus'un güç kaybetmesini izledi. Adeta Klaus'un zehirlenmesini kontrol ederek bir sıkıntı çıkmamasını garantilemek istiyor gibiydi. "Ölümcül değil ama seni kısa süreli ciddi bir şekilde zayıflatmaya yeter."
Tüm bunların altından Sarah'ın çıkması, Klaus'un içinde öfke ve şaşkınlık duygularının tavan yapmasına sebebiyet vermişti. Hangi duygunun daha ağır bastığını kendisi bile bilemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kaos Ateşi
FantasyMutlak Safkan ve Ejderha Kral olarak bilinen Klaus Maxwell'in ölümüyle tüm diyarı derin bir hüzün dalgası sarmalamıştı. Fakat bu bile beklenen savaşları ertelemeye yetmemişti. Ejderha Kral'ın ölmesi ile başlayan istila dalgaları ve Kutsal Tanrılara...