Klaus Maxwell ♕ Kaos Ateşi

5. Bölüm - Antik Şampiyonun Gücü

Klaus, gelen kişiye baktığında surların yukarısında üç tane her biri 500 metrelik Mantikor görmesi ile gözleri şok içerisinde açıldı. Mantikor denen yaratıklar çok tuhaf varlıklardı. Bu canlı aslana benziyordu. Fakat ek olarak gelen devasa yarasa kanatları ve akrep kuyruğu olayları değiştiriyordu.

Boyutları neredeyse Klaus'un Gök Ejderhaları kadar büyüktü. Sadece üçü bile şehirde devasa bir gölge oluşturmak için yeterliydi. Fakat asıl sıkıntı önlerinde duran kızda gibiydi. Kızın parlak kahverengi saçları ve yeşil gözleri vardı. Kumral bir tene sahipti ve vücudundan akan gücün hiç şakası yoktu.

Klaus kızı incelediğinde şu anda kendisi bile ondan aşırı derecede tehdit hissetmişti. Gücünün sınırlarının kendisinden bile üstün olabileceğini düşündü ve başkentte ki saraya bakarken ki öfke ifadesi çok ciddiydi. Bir kaç saniye sonra David, Aaron ve Kraliçe kardeşler saraydan çıkarak Antik Şampiyonun karşısına dikildiler. Arada sadece 100 metre gibi bir mesafe vardı.

"Ateşkesi bozdun Ejderha Kral. Diğer Krallıkları elinden aldığımda bunun yeterli bir yaptırım olacağını düşünmüştüm ama görünüşe göre yanılmışım."

Yeğeninin bu derecede tehdit edildiğini gören Klaus kaşlarını çatarak kıza baktı. Öfkes bir kez daha mantığını devre dışı bırakmaya başladığında David'in konuşmaya başladığını gördü.

"Ateşkesi biz bozmadık. Seni temin ederim ki, Flame Kralına olanlar ile bizim hiç bir bağlantımız yok."

David konuşurken onun gözlerine bile bakmayan Mia, direkt olarak Aaron'a bakıyordu. Gözlerinde küçümseyici bir ifade vardı ki David'e karşı değil Aaron'a karşı konuşmaya başlamıştı.

"Mutlak Safkan... Ah ne üzücü bir unvan değil mi ? Senden önce ki Mutlak Safkan hayattayken varoluşta ki en güçlü varlık kendisiydi. Sevgilisi Kadim Olan Cassie ise hemen ardından geliyordu. Şimdi ise ne sen ne de Kadim Olan Skylari Klaus ve Cassie kadar güçlüsünüz." dedi ve her birinin gözlerinin içine baktı.

"GERÇEK Mutlak Safkan öleli 15 yıl oluyor. Onun ölümünün ardından mirasını nasıl koruduğunuz ortada. Çok yazık..." derken gerçek sözlerini bastırarak söylemişti.

Mia'nın sözlerinden acayip bir kana susamışlık ve öfke hissediliyordu. Tehdit edilmesi yetmezmiş gibi küçümsendiğini gören David çatık kaşları ile Mia'ya baktı.

"Ateşkes bir bahane öyle değil mi ? Ateşkesi umursamıyorsun. Senin tek istediğin yıkım ve ölüm."

David'in sözlerinin ardından Mia şeytani bir şekilde gülümsedi. Bu David'in sözlerini doğrular nitelikteydi. O anda durumun gidişatını kendisinin bile kestiremediğimi fark eden Klaus, zihninde dört tane varlık hissederek gökyüzüne baktı.

"Baba ?"

"Bu gerçekten de babamız!"

"Babamız geri dönmüş!"

"Ortak! Bu gerçekten de sen misin ?"

Bunlar Klaus'un Gök Ejderhaları Skyfyre, Bloodfyre ve Starfyre ile Kaos Getirenden başkası değildi. Klaus dörtlüye odaklandığında onların ne kadar mutlu olduklarını görebiliyordu. Klaus odağını dörtlüye çevirirken, Mia sağ elini kaldırarak David ve grubuna saf bir güç dalgası gönderdi.

Bu güç karşısında David ve kraliçeler hızla savurulurken, Aaron bir süre önünde oluşturduğu enerji kalkanı ile dayanmış fakat sonunda oda şehrin derinliklerine doğru hızla çakılmıştı. Her biri tek bir vuruş ile büyük hasarlar alarak oldukları yerden yeniden yükselseler de savaş umutları daha başlamadan bitmişti. Onların bu halini gören Mia'nın ise gülümsemesi daha da derinleşmişti.