Klaus Maxwell ♕ Kaos Ateşi

17. Bölüm - Antik Tanrıların Geçmişi

Klaus'un sorusuna muzip bir gülümseme atan Sarah, "Karmaşık büyüleri tek yapabilen kişi sen değilsin Klaus. Savaşın bitiminde savaşın izlerini silen bir büyü yapıldı. Son İlahi Savaşta savaşın gidişatını etkileyen iki temel unsur oluştu. Birincisi benim doğmamdı." dedi ve yüzü ciddi bir ifadeye büründü. "Antik ve Kutsal Tanrılar arasında Yarı Tanrılar hiç hoş karşılanmaz. Onların gözünde bizler onların ilahi varlıklarına birer lekeyizdir. Ayrıca Yarı Tanrıların potansiyelleri sınırsızdır. Bir Yarı Tanrı yaşamaya devam ederse, tanrı olan annesini yada babasını güç olarak geçebilir. Bu yüzden ben doğduktan sonra İlahi Savaş resmen durma noktasına geldi."

"Yoksa..."

"Evet... Kutsal Tanrılar savaşa ara vererek tarafsızlıklarını ilan ettiler. Tüm Antik Tanrılar ise beni öldürmek için iş birliği yaptılar."

Sarah'ın soğukkanlılık ile söylediği sözlerden sonra Klaus bile tedirginlik ile yutkundu. Kendisi de Kutsal Tanrılar ile yıllarca savaşmış birisiydi. Fakat o Kutsal Tanrılar ile savaşırken, Kutsal Tanrılar arasında bir işbirliği yoktu. Tam tersi Kutsal Tanrılar yaşanan Kutsal Savaş yüzünden gruplaşmaya gitmiş ve birbirleri ile savaşır hale gelmişlerdi.

Fakat Sarah'ı öldürmeyi niyetleyen grup ise Antik Tanrıların tamamıydı. Bu öylesine bir güçtü ki, özünde doğanın ana unsurlarının tanrıları karşısında ki kızı öldürmek için gruplaşmıştı.

"Böyle bir durum için azıcık fazla 'Canlı' gibisin." dedi Klaus şakayla karışık. Fakat saniyeler sonra ciddiyetini geri kazandı. "Böylesine bir güç topluluğundan nasıl kurtuldun ?"

Klaus'un sorusuna gözlerini kısarak bakan Sarah, "Seninkiyle aynı... Bende birisine aşık oldum ve sevdiğim adam benim uğruma herkesi karşısına aldı." dedi ve duraksadı. O anda aynı Klaus'un geçmişi anlatırken yaşadığı duyguları yaşıyordu.

"Aynı senin gibi Antik Tanrıların her biri güçlerini bir insanda toplayarak ismine Antik Kahraman ismini verdikleri bir canlı yarattılar. Antik Kahraman bünyesinde tüm Antik Tanrıların kutsamalarını tutan yegane bir varlık."

"Şu anda bu güce Mia sahip olsa da eskiden Aiden Luxworth sahipti. Fakat Mia'ya nazaran Aiden nerden baksan Mia'dan bin kat daha güçlüydü. Doruk noktasında Aiden'in gücü İlahi Tanrıları bile geçmeye başlamıştı. Her ne kadar İlahi Güce sahip olmasa da sahip olduğu total güç anlamında hiç bir rakibi yoktu ve tek başına Kutsal Tanrıları ve onların seçilmişlerini yok ederek İlahi Savaşı bitirmek üzereydi.

Mia'nın gücüne tanıklık eden ve kendi başına bile tüm Avalon'u ortadan kaldırabilecek bir varlık olan Mia'dan bile daha kudretli bir varlığı hayal edemeyen Klaus, devam etmesini işaret ederek hikayenin devamını dinlemek istedi.

"Aiden ile tanıştığımda 25 yaşlarımdaydım. O ise beş bin yaşını geçmiş birisiydi. Tanışmamızdan sonra birbirimize aşık olmamız uzun sürmemişti. Fakat benim varlığım Antik Tanrılar tarafından öğrenildikten sonra Antik Tanrılar, Kutsal Tanrılar ile ateşkes yaparak savaşı durdular ve tüm güçleri ile beni yok etmek için üzerime yürüdüler."

Bu senaryonun sonunu az çok tahmin eden Klaus, "Bu durumda Aiden ne yaptı ?" diye sordu. Fakat o anda aklına Kutsal Tanrı Vermillion'un sözleri geldi.

"Bunu yapma Klaus. Şu anda gücünün boyutunun ne kadar büyük olduğunu bilmiyorsun. Böylesine bir büyü sonucunda çok büyük bir enerji çıkışı oluşacaktır. Buna-"

"Bu işin sonunda hayatta kalma gibi bir gayem yok."

"Hayatta kalmandan söz eden de kim!"