13. Bölüm - Merhaba Eski Dostum

1.1K 160 30
                                    

"Kimsin sen ?"

Klaus harekete geçeceken, Sarah'ın hemen yan tarafından tuhaf gözler ile ona baktığını gördü. Sorusu ise oldukça basitti. Fakat aynı merak Klaus'un içinde de vardı. Kendisi bu güçlerini dolaylı yoldan olsa da yeni edinmemiş birisiydi.

Binlerce yıllık büyü çalışmaları ile ölümlü olarak başladığı hayata, bir tanrıvari bir güç ile devam ediyordu. Fakat karşısında ki kızı binlerce yıllık hayatı boyunca ne görmüş ne de duymuştu. Kullandığı tuhaf büyüye ise ilk defa şahit oluyordu.

Bu merakla olduğu yerden hareketlenen Klaus, kızın önüne kadar geldi ve onun yeşil gözlerine odaklandı.

"Asıl sen kimsin ?" dedi Klaus ve baştan aşağı Sarah'ı inceledi. Bu inceleme Sarah'ı hafif rahatsız hissetirmişti. "Nasıl böyle güçlere sahipsin ?"

Klaus'un da kendisine benzer bir merak içerisinde olduğunu gören Sarah, gözlerini kısarak "Bu çok uzun bir hikaye." diyerek soruyu geçiştirmişti. Sarah'tan herhangi bir cevap alamayacağını gören Klaus, başını sallayarak yönünü başkentin ovasına çevirdi.

"Öyle olsun."

Klaus cevabından sonra ilahi gücünü aktif hale getirdi. Tüm vücudu kan kırmızı aura huzmeleri ve yıldırım arkları ile kaplandığında Sarah daha karşılık veremeden olduğu yerden kayboldu. Geride aklında oldukça fazla soru işareti kalmış bir kız bırakmıştı.

[Merkezi Krallık Ovaları]

Akademi de ki birleşik orduların iki hükümdarı da buradaydı. Tetrakill Hükümdarı, normal bir Tetrakill'in dört katı boyutunda devasa bir varlıktı. Kan kırmızı gözleri ve devasa kollarıyla Aaron'a her bir vuruşu ortamda adeta depremler yaratıyordu.

Shifter Kralı Slifer ise uzakta durarak Aaron'a büyüsel saldırılar yapıyordu. Yaptığı büyüler daha çok kısıtlama büyüleriydi. Görünüşte ikilinin oldukça iyi bir takım çalışması vardı. İki Tür Hükümdarının saldırıları karşısında dakikalar geçtikçe zayıf düşmeye başlayan Mutlak Safkan Aaron, dişlerini sıkarak saldırıları engellemeye çalışıyordu.

Vücudunda ki büyü aurası, Slifer'ın saldırılarını zayıflatsa da, Tetrakill Hükümdarının her bir vuruşunu koluyla engellemesi, koluna ve vücudunda büyük bir yük indiriyordu. Savaş devam ederken, ovanın bir kaç kilometre ötesinde kan kırmızı bir parlama oluştu ve parlamanın içerisinden Klaus ortaya çıktı.

Klaus'un ortaya çıkmasıyla birlikte ortaya çıkan parlama, Aaron'un dikkatini dağıtmıştı. Dikkat dağınıklığı ile gardını indirerek Klaus'un tarafına baktığında, Tetrakill Hükümdarının tam gücüyle gelen şiddetli yumruğunu tam yüzüne yedi.

Oluşan darbenin gücüyle birlikte Aaron direkt bilincini kaybetmişti. Üç Kutsal Canavar kutsamasına sahip olan Aaron bile belki de diyarlar arasında ki fiziksel olarak en güçlü canlının direkt darbesine dayanamamıştı.

Aaron bayılmasıyla iki hükümdarın gözü hızla Klaus'a döndü. Tetrakill Hükümdarının Klaus'a olan bakışlarında en ufak bir duygu belirtisi yoktu. Aynı Aaron'a baktığı gibi Klaus'a da öldürülmesi gereken bir av gibi bakıyordu.

Fakat Slifer daha Klaus'u görür görmez gözlerini kıstı ve dikkatle Klaus'u inceledi. İçten içte karşısında ki insanda bir şeylerin ters olduğunu hissedebiliyordu. Fırtına öncesi sessizlik gibi geçen bir sürenin ardından Klaus'un vücudunda muazzam bir aura patlaması yaşandı.

Şiddetli aura karşısında her iki hükümdar da tedirginlik ile bir kaç adım geri çekildi ve savunma pozisyonuna geçti. Klaus ikilinin hareketlerini görerek gülümsedi ve olduğu yerden hareket etti.

Klaus Maxwell ♕ Kaos AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin