6. Bölüm - Klaus'un Acısı

1.4K 196 23
                                    

"Bu da ne demek Aaron ?" dedi Kraliçe Emily ciddi bir ifadeyle. "Şakası bile komik değil."

Aaron'un onlara göre boşluğa bakarak söylediği sözler ile durum daha da karmaşıklaşmıştı ki, Klaus soğuk terler atarak Aaron'a eliyle söylememesi için işareti yapması sayesinde Aaron biraz toparlamıştı.

"Sanırım kardeşiniz bu dünyadan gitmeden önce ailesini korumak için önlemler almış." dedi Aaron hafif tereddütlü bir ifadeyle. "Kısaca silahı ve ejderhaları kontrol eden ben değildim."

 Aaron'un söylediği yalanla her birinin yüzünde tam olarak inanmamış bir ifade belirse de, hiç biri olayı uzatmamıştı. Her biri başkent istilasının dinmesi ile sakinleşirken, Kraliçe Sky, saraya doğru baktı ve bir şey görmüş gibi kaşlarını kaldırarak Aaron'a döndü.

"Sevgilin yine saraya gelmiş gibi görünüyor Aaron." dedi sakin br tonda "Sevgiline bir şey dediğimizi düşünmeni istemiyorum fakat onun varlığı sarayda hoş karşılanmıyor."

Aaron gözlerini benden ayırmadan kafasını salladı ve "Onunla ilgilenirim." dedi. David ise tüm bu olanlardan sonra derin bir nefes alarak "Başkentimiz kurtuldu. Ben sanırım Kral David ve Kraliçe Lauren'in anıtlarına dua edeceğim." dedi.

Kraliçe Lauren Anıtı sözleri ortamda yankılanır yankılamaz Klaus şaşkınlıkla iç çekti. Annesinin ölümünü düşünür düşünmez tüm vücudu titredi. 

"Bu imkansız! Gitmeden önce anneme Safkan Ejderha Kutsaması verdim." dedi inanamayarak "B-Belki de sadece anısına yapışmış bir anıttır... Evet, evet... Kesinlikle öyledir." 

Zihni bu söylenen şeyleri kabul edemez bir şekilde anıtlara doğru giden ailesini takip ederken, Aaron'un da onlarla geldiğini fark etmişti. Aaron'un gözlerinde de hafif bir hüzün oluştuğu görülebiliyordu.

Sarayın arka tarafına geldiklerinde boyutları 5 metreyi bulan, yan yana iki adet anıt olduğunu gördü. Anıtın tekinin üstünde 1000 yıl boyunca Avalon'a barışla hükmeden Ejderha Kral David Maxwell Anısına yazıyordu.

Fakat Klaus'un gözleri diğer anıta gittiğinde anıtın üstünde yazan şeyleri okumasıyla birlikte kalbine bir çarpıntının girmesi bir olmuştu. Anıtın üstünde Halkı için canını feda eden Ejderha Kraliçe Lauren Orion Maxwell adına yazılıydı.

David ve diğerleri saygılarını sunarak dualarını bitirdiklerinde gitmek için hazırlanmışlardı. Klaus ise aradan dakikalar geçmesine rağmen anıtlara boş ve duygusuz bir şekilde bakmaya devam ediyordu. Bu diyarı korumak için hayatından vazgeçmeden önce babasını kaybetmişti.

Şimdi ise hem diyarı koruyamadığımı hem de annesini de kaybettiğini öğrenmişti. Şu anda Klaus, koskoca diyarda kendisinin tek başına kaldığını düşündü. David ve diğerleri ayrılırken, Klaus'un gözleri kalan son aile üyelerine gitmişti.

Her ne kadar onlar da ailesi olsa da sanki içinde bir şeyler kopmuş gibiydi. David Aaron'un yanından geçerken "Gelmiyor musun ?" diye sordu. Fakat Aaron kafasıyla reddederek "Benim biraz işim var. Siz gidin." diyerek cevapladı.

Aaron'un işaretinden sonra son kez anıtlara bakan David, diğerleri ile birlikte ortamı terk etti. Geriye sadece Klaus ve Aaron kalmıştı. Klaus anıtlara bakarken artık hangisisine şaşıracağını ya da üzüleceğini bilemez haldeydi.

Ortamda başka hiç kimse olmadığı için üstünde ki görünmezliği bozan Klaus, bacaklarında güç kalmadığını hissederek anıtların hemen önüne diz çöktü. Bu acı hiç bir şeye benzemiyordu.

Uzun yaşamı boyunca binlerce savaşa girmişti. Her birinde ölüm kadar acı çekmişti. Bu acı hem fiziksel hem duygusal yönlüydü. Fakat ebeveynlerinin bu diyardan göçüp gitmesi ve yapayalnız kalma düşüncesi Klaus'un canını diğer tüm acılardan daha fazla acıtmıştı. 

Klaus Maxwell ♕ Kaos AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin