1.6

11.5K 435 79
                                    

👆Çok tatlılaaaaar 😍❤️

"Hangisi ki acaba?" İdil'in konuşmasıyla basket izlemeyi bıraktım ve onlara döndüm.

"Bence Ali olabilir." dedi Sıla. Çok erken konuşuyor olabilirdik ama karşımda alıştırma yapan erkeklerden birisiydi anonim. Gizliliğine tabii ki saygım var ama merak hani bu da.

"Baksanıza Hazal'la göz göze geldiklerinde sırıtıp göz kırpıyor. Kesin o." Sıla heyecanla konuşurken Ali'ye baktım. Şuan top peşinde koşuyordu ve ter içindeydi. Ali bizim sınıftaydı ancak pek konuşmuşluğumuz yoktur.

Ayrıca Efe'lerle pek iyi anlaşmazlar. Efe de anonimi sevdiğine göre Ali'nin anonim olması zor. Hadi diyelim ki Ali tehtit etmiş olsun ama anonim bunu yapacak kadar kötü değil. Her halükarda anonim Ali olamaz.

"Ali değil." dedi Deren düşüncelerimi okurken. "Anonim gizli biri ve kendini açığa çıkarmak istemiyor. Yani sana göz kırpmaz."

"Haklı hem Efe hoşlanmaz ondan Ali'nin de Hazal'ı sevdiğini Efe'ye söyleyeceğini pek sanmam." Benim dediğim mantıklıydı. Ali ve Efe maç olmadıkça konuşmazlardı. İdil'in aklında bir şeyler dönüyor gibiydi kısa sürede öttü zaten.

"Lan bu çocuk sana niye göz kırpıyor?" Ahh bir de bu var tabi. Sen kimsin bana göz kırpıyorsun kardeşim? Hayır anonimde değilsin ki.

"Doğru lan. Bu sana yanık olmasın?" Sıla'ya göz devirip onları izlemeye devam ettim. "Asla olmaz öyle şey." dedim net bir şekilde.

"Asla asla deme gülüm." dedi gülerek İdil. Ona da göz devirip artık antremana odaklandım.

Top Emre'deydi. Koşarak ilerlerken o kadar odaklanmıştı ki yanına gelen Uğur'u görmediği için ağayına dolanıp düştü.

Hızlıca oturduğumuz yerden kalkıp yanlarına koştuk. Emre yerde acıyla inlerken herkes başına toplanmıştı. Umarım ciddi bir şey değildir.

"Emre!" Herkes Emre'nin başına toplanmıştı. Yanlarına geldiğimizde Emre'nin yanına oturdum. Ayağını tutuyordu.

"İyi misin?" diye sordum endişeyle. Niye bu kadar endişelendin ki? diyen iç sesime göz devirip Arkadaşım, endişelenmiş olamaz mıyım? dedim.

"Oradan bakınca iyi mi görünüyorum Hazal?" Emre'nin sesiyle ona döndüm. Bir cevap veremeden koç yanımıza gelince onu hep beraber kaldırdılar ama Emre ayğının üzerine basamıyordu.

Bir koluna Rüzgar diğer koluna Doruk girerken geriye kalanlarla peşlerinde ilerliyorduk. Sıla kulağıma" Umarım eniştem Emre'dir." deyince susması için kolunu cimcikleyip revire doğru gitmeye başladık.

***

"Ayağın acıyor mu?" Doruk Emre'nin yanına otururken ayağındaki yastığı düzeltmişti. "Krem iyi geldi." dedi Emre.

Okul çıkışında Emre'lerin evine gelmiştik. Revirdeki hemşire üç haftaya iyileşebileceğini söyledi. Kasları zedelendiğinden yaklaşan Kasan kolejiyle maça çıkamayacaktı.

"Yanlız maça çıkamayacağına yanıyorum. İyi oynuyorsun, Kasan kolejindekiler de baya iyi, kötü oldu bu." Rüzgar'a hak verdik hepimiz. Maç vardı ve Emre iyi oyuncuydu.

"Yedektekilerden kimi almayı düşünüyorsun Deniz?" Deren'in mantıklı sorusuyla tüm gözler Deniz'e çevrildi.

"Aslında aralarında iyi oynayan Ali var ama ona uyuz oluyorum o yüzden Kayra çıkacak." Bu haksızlıktı ama. Sırf ona uyuz oluyorlar diye oynatmamazlık olmazdı.

"Sırf uyuz oluyorsunuz diye Ali'yi dışlayamazsınız. Onu da alın hem iyi oynuyor, izledim. Tabii ki Kayra da öyle ama Ali kazanmanıza yarfım edecektir."

"Hazal haklı." diye arkamda durdu İdil. "Ali girsin."

"Sevgilim siz karışmasanız mı?" Doruk tatlı bir şekilde İdil'e sarıldı ama bizim kararımız kesindi.

İdil Doruk'un kollarından çıkarak konuştu. "Olmaz Doruk. Haksızlığı hiç sevmem."

"Aslında haklılar. Ali iyi oynuyor onunla kazanabilirsiniz. Benim yerime onu alın." dedi Emre.

"Abi o şerefsizin ne yapacağını biliyorsunuz. Bize daha fazla yakın olmasına engel olmalıyız." Efe'nin dediğiyle kaşlarım çatıldı. Ali ne yapacaktı?

"Bravo şimdi uğraş dur Sıla'nın çenesiyle." Rüzgar bıkkınca oflarken Sıla karşı çıktı.

"Ben geveze değ-il-im. Ne yapacak Ali bize?"

Soruyla herkes susarken sinirleniyordum. Niye susuyorlardı ki? Deren yine düşüncelerimi okudu.

"Neden susuyorsunuz?"

"Deren bu konuyu sonra konuşalım. Hatta konuşmayalım bile. Maçla ilgili zaten." Deniz Deren'e cevap verirken İdil ayaklandı.

"Biz gidelim yarın okul var. Kıvırtak Tuğçe yine ödevleri yığdı üzerimize."

"Bence de siz gidin yine gelirsiniz." dedi Emre bu sefer. Bize Emre'ye geçmiş olsun dedikten sonra evden çıkıp taksiye bindik.

Evlerimiz çok yakın olduğundan Sıla'nın evinin yakınlarında ki durakta indik.

"Görüşürüz kızlar. Umarım biyoloji ödevini yapabilirim zira Kıvırtak Tuğçe bana sıfır verebilir. Bilirsiniz bana olan takıntılığını. Abi geldi beni buldu bu hoca da ya."

Sıla yakına yakına giderken ona gülüp diğerleriyle de vedalaştım. Kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkı olan Raviş - Güzel Kadın dinleyerek eve giderken kotumun cebindeki telefonum tam dört kez titredi.

Anonim: Sevilmek ne çok yakışır sana

Anonim: Adının yanında ne güzel durur adım

Anonim: Al cennetine kabul et sen beni

Anonim: Seni çok seviyorum güzel kadın

❤️

Sarışın || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin