Sarışın || Texting

4.0

Selaaam ben geldim! Yarın benim doğum günüm ve aşırı mutluyum umarım sizin içinde her şey yolundadır. 

Bu aralar sınavlarım üst üste geldi ama şuan biraz daha rahatım ama ipleri de elden bırakmak yok bir sene boyunca.

O zaman yeni bölüm şerefine 🥂

Başlayalımm

Medya: Nico

Deniz Olgaç 

Kışkırtmaya gelmiştim! Şerefsiz Efe ve Rüzgar beni doldurmuştu mal gibi kaldım tabii orada. 

Hazal bana bakıp bakıp kıkırdamamak için kendini tutmaya çalışıyordu ve en sonunda o bırakınca herkes de bırakmış oldu.

"Off enişte ya güzelim çocuğun yüzünü ne hale getirdin." Sıla çok komik bir şey söylüyormuş gibi kahkahalarla kuma yatarken üstünün kum olmasını umursamıyordu. 

"Yalnız abi sen de de nasıl bir güç geldiyse çocuğun suratından şlap diye ses geldi." Doruk bile kendini tutamazken ben somurtuyordum.

Hayır yani bir anlık yanlış anlamayla çocuğun suratına eline geçeni yapıştırmak suç muydu? 

Kanka çocuk şarj aletini almak için uzanırken sen Hazal'ı öpeceğini sanmışsın bu nasıl bir kışkırtmaya gelmek? 

Sen sus Allah aşkına sus

"Aaaaa yeter gülmeyin sevgilime. Sanki siz hiçbir şeyi yanlış anlayıp aptallıklar yapmadınız." Benim yaptığıma aptallık mı demişti?

"Ne aptallığı ya?" Hazal gülümseyerek kafasını salladı. "Tamam tamam üzülme, salaklık olsun." Ona çok komiksin der gibi bakıp bana sardığı kolları arasından çıktım. 

"Beyler hadi kalkın ayak tenisi maçı yapacağız." 

Hazal Kaya

Elimdeki kokteylden yudum alarak bir saattir ortada görünmeyen bizimkilerin otelin halı sahasında olduğunu öğrenmiş oraya doğru yavaşça adımlıyorduk.

"Şimdi biz ciddi ciddi 12 olacağız he? Vay nasıl da hızlı geçmiş zaman öyle."

Muhabbet öyle geçerken nasıl olduğunu anlamadan sahaya gelmiştik. Ama gelin ne görelim?

Tribünlerde oturan üç yabancı uyruklu olduğunu tahmin ettiğim kızlar bizimkilere gülüp el sallıyorlardı. Hayır onlarda gülmese neyse ama ONLAR NİYE GÜLÜYORDU YA? 

Sinirle, "Kızlar, şurada oturanlar kim öyle?" dedim. Konuşmayı kesip gösterdiğim yere baktıklarında bir Doruk'un kızlarla işinin olmadığını gördüm.

Aferin sana enişte. Seni gözümün tuttuğunu kaç bin kere söylesem vallahi azdır.

Deren'den şaşırılacak bir hareketle; "Kim lan onlar Efe'me bakıyorlar." diyerek herkesten önce sahaya daldı. 

Oyunu yarıda keserek Efe'ye sımsıkı sarıldı. Efe ne olduğunu anlamasa da mutlu olmuşa benziyordu. 

Biz de bir gözümüz kızlarda içeri girerken, fırsattan yararlanan Rüzgar kızlara selam vermeye adeta uçtu.

Sahanın öbür tarafından "Aşkım." diye bağırarak Deniz'in dikkatin çekmeyi başardım. Bir şey olduğunu sandığından nefes nefese kalmıştı.

"E-efendi-im aşkı-ım?" 

Deniz dizlerine koyduğu ellerini kaldırıp bana baktı. Ona tek kaşımı kaldırarak baktım. "Neden o kızlara gülümsüyor ve el sallıyordunuz?"