Sarışın || Texting

5.8

Çok ama çok uzun bir süre geçti buralara uğradığımdan beri. Ben büyüdüm düşüncelerim davranışlarım değişti gelişti ama bu kitaptaki heyecanım karakterlerin sıcaklığı hiç değişmedi benim için. Sizden çok ama çok özür diliyorum aylarca belki yıllarca beklediğiniz o bölüm gelmedi. Şimdi bu hikayeyi bitirmeye yarım bırakmamaya geldim. Belki unuttunuz beni, bu hikayeyi ama şimdi;

Tekrardan hazırsak, 

Başlıyoruzzzzzzz :)

"Nerde lan bunlar!" Bembeyaz koltuğa geçip yüzüme ellerimi koyduğumda Sıla önüme çöküp ellerimi yüzümden çekmemi sağladı. "Ellerini çek Hazal makyajını bozacaksın bak ağlamak falanda yok." 

AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA

"Delireceğim hiçbir yerden sinirimi çıkaramıyorum. Hele bir düğüne gelmesin o Deniz efendi ben ona yapacağımı bilirim ama."

Evet düğünüm var ve bilin bakalım damadımız nerede? 

Bilseydim söylerdim herhalde.

Gelin odasına giren Deren ve İdil'le gözlerim umutla gözlerine baktı. İkisinin de gözlerinde gördüğüm çekingenlik ve endişeydi. "Bir haber var mı?" Son 4 saatti valla. Gelmeyecekti anlaşılan.

Kesin dün akşam bekarlığa veda da bir şeyler oldu KESİN!

"Haber var ama pek güzel olmayan bir haber yani sanırım." İdil'in sözüyle göğsümün ortasına bir ateş düştü sanki. "Söylesenize Deren neler oluyor?" Sıla benim adıma konuşunca sadece oturduğum yerden dinledim başımıza gelenleri.

"Bizimkiler dün gece rakı balık masasındaymış." 

FLASHBACK 

Dün Gece Deniz'den

"Lan oğlum senden neden altı tane var?" Lanet girsin ki şuan zil zurna sarhoştuk. Hem de hepimiz! 

Bir akıllı da çıkıp dememişti ki yarın bu arkadaşımızın düğünü var yazıktır günahtır içmeyelim diye. En akıllımız Emre bile şuan gökyüzündeki yıldızları yakalamaya çalışıyordu. 

"Abi ben nereden bileyim beni neden üç tane gördüğünü?." derken Rüzgar eliyle beş yaptı ama belki de ben öyle gördüm.

"Niloya, Niloya, Niloya derler adıma; Niloya, Niloya fırçamda rengarenk boya..." Efe'nin sesi Doruk'un sesiyle bölündü.

"Kes lan artık sıra bende." 

"Olmaz Dorukçum, sıradaki şarkım yarın dünya evine giren Deniz'e." Efe yalpalayarak bana döndüğünde ona yavaşça tokat attım.

"Mal ben yarın evleniyorum." Efe sırıttı. "Saçlarımdan tut önce beni yerlerde sürükle, Canım acısın boş ver benim için bu bir zevk, Fantazi dünyam rengarenk bu daha hiçbir şey, Korkma benden sal kendini bebeğim dediğim anda vur banaağğğ!" 

Efe söylediği saçma şeyle kendinden geçerken Emre gelip bir tane patlattı. "Vurdum sanaağğ!"

"Sahil kokusu mis gibi be." Rüzgar elindeki su şişesini koklarken bir anda şişeyi sıkıp suratını su yaptım. "Hee mis mis."

"Aaaaa." diyerek kendimi çimenlerin üzerine bıraktığımda hepsi benim gibi yaparak yerde bir seksen uzanıyordu. 

"Oğlum masaya çıkan hatunu unutamıyorum ya." Efe'nin ağzına bir tane patlattım. "Bende." 

"Kanka masaya çıkan çıtırı bir ben mi hatırlamıyorum." diyerek saf saf bakan Emre'ye Rüzgar karşılık verdi. "Sıla masaya mı çıktı lan?"