Herkese merhabaaaa. Şöyle bir sıkıntımız var ki ben basketbol maçlarını bilmiyorum vnryvrnyv O yüzden hızlı geçecem maç kısımlarını kusura bakmayın valla ilgi alanıma girmiyor hdjdhdud
Daha ikinci periyoda girmek üzereydik ve durum 34-42'ydi. Şuan diğer takımın kaptanının ceza sahasının dışından atmasıyla durum 34-45'e yükselmiş ve ikinci periyoda girmiştik.
"Abi niye böyleler?" Emre'nin dudaklarından dökülenlerle hepimiz ona döndük.
"Ben dedim ama dinleyen yok ki! Erteleyeceklerdi maçı işte." Sıla söylenirken ona hak verdim.
"Kesinlik-"
"Hayır hayır." Emre'nin sözümü kesmesiyle kaşlarım istemsizce çatıldı.
"Nasıl?" dedi arkamdan İdil. "Yani Ali, Talha ve Uğur niye bu kadar berbat oynuyorlar, bilerek?"
Bilerek kelimesine vurgu yaparak konuştuğunda anlamıyordum.
Beynim durdu bir saniye!
Tam o sırada salondan sesler yükselmeye başladı. Herkes kafasını oraya çevirirken Deniz Ali'ye bağırarak bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
"Bile bile neden kaybetmemiz için uğraşıyorsun anlamıyorum. Amacın ne? Bu takım kazanmaya uğraşırken sizin amacınız ne!"
Sonlara doğru sesi yükselirken yanlarına inmek için kalktık. Emre arkamızdan yavaş yavaş geliyordu.
Ali sessizce bir şeyler mırıldanırken kalabalıktan dolayı duyamıyor ve göremiyorduk. Efe'nin bir anda "Seni öldürürüm çüküm tipli." demesiyle ve seslerin artmasıyla daha da hızlandım.
Sonunda daha iyi görebildiğimizde manzara aynen şuydu;
Efe Ali'nin üzerine oturmuş elini Ali'ye savururken koç ve öteki takımın koçu ayırmaya çalışıyordu. Takımdakiler ise sadece izliyordu.
Şaka gibi.
Hemen yanlarına koşup Efe'ye seslendim. "Efe! Yapma, bir maç için değmez lütfen."
Efe'nin kolundan tutarken kolunu elimden hızlıca kurtarıp "Bu iş maçı da aştı artık." dedi.
Benim artık beynim olanlara çalışmazken kızlarda yetişip ayırmaya çalıştılar.
Birinin belimden tutup çekmesiyle çırpınmaya başladım. "Kendine zarar vereceksin bir dur." Deniz'in sesini duymamla hemen çırpınmayı bırakıp ellerini belimden çektim.
"Ya ne yapıyorsun sen?"
"Eğlenceyi buradan izlemeni sağlıyorum." Şaka mısın der gibi bakarken sırıttı.
"Ne? Ayırmamı isteme benden." Gözlerimi devirdim. "Sanki istesem yapacaksında."
"Yapardım." Kaşlarımı çattım. Sanki bugün herkes benim bir şeyleri anlamamam için uğraşıyor gibiydi. "Efendim?"
"İsteseydin yapardım, ayırırdım onları." Donmuş bir şekilde suratına bakarken ne diyeceğimi bilemeyip arkamı döndüm ve Efe'nin küfürler savurup Ali'ninse trübünlerde oturup su içtiğini gördüm.
Tabi ya kavga...
Koşarak yanına gidip aklımda ki soruyu sordum. Küfretmeyi bitirerek bana döndü ve koç yanından ayrılıp takımla konuşmaya gitti. "Ne dedi seni bu kadar öfkelendirecek?"
"Hiç." Hiç? Bir hiç yüzünden mi? "Lütfen," dedim bıkkın tarafımla.
"Sadece seninle okul partisine gitmek istediğini söyledi." Sindirmeye çalışarak dinlerken bir anda kendini savunmaya geçti. "Ama seninle o partiye beraber katılacaktık hem anonimin büyük emri var. Olmazdı yani bugs bunny'im."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarışın || Texting
Genel KurguBilinmeyen Numara: Sen beni koca diye evine al Bilinmeyen Numara: Senin sözünden çıkmam valla bak Bilinmeyen Numara: Hanımcılık kazanır Bilinmeyen Numara: Hem senin gibi sarı sarı çocuklarda yaparız Bilinmeyen Numara: Hayali bile güzel anasını satıy...