KAPTAN ( levi × okuyucu ) +18

1. Bölüm

selam kısacık bir giriş yapayım. manga hakkında spoiler yok. bölümler sizin oy ve yorumlarınıza göre gelecektir ne sıklıkla gelmesini isterseniz. İlk kitabım destek olursanız sevinirim <3 hepinizi öptüm
(y/n) : senin adın.

keyifli okumalar...

Sonunda beklediğim gün geldi... bugün keşif birliğine katılacağım gün... aileme verdiğim sözü tutmanın zamanı geldi...

Ailemi her şeyimi tüm sevdiklerimi titanlar öldürmüştü. Babam yerde kanlar içinde yatarken koşarak yanına gitmiştim.

"(y/n) ... Güzel kızım..."

şok hali ile kıpırdayamıyordum tek bir kelime bile edemedim öylece annemin cesedi ve babamın acı içinde kıvranışını izliyordum...

" (y/n) keşif birliğine katılacaksın k-kızım... ve ö-özgür olacaksın... s-seni çok seviyorum... g-git ve ö-özgürlüğün k-kanatları ol k-kızım..."

Ve gözlerini bir daha açılmamak üzere kapatmıştı babam.

Gözümden tek bir yaş bile akmadı döndüm hiç bir şey yapamamıştım...

BUGÜN BABAMA VERDİĞİM SÖZÜ TUTACAĞIM GÜN...

Tüm askerler komutan erwin ve yüz başı levi hepimizi merkezde topladı.

Komutan erwin kısa ve öz bir konuşma yaptı .

Ölümden korkanlar katılmadı ve yavaş yavaş gittiler. Geriye sadece Ben Mikasa Eren Armin Jean Sasha Connie kalmıştı.

Bu kadar az kişinin kalmasına şaşırmıştım.

Hepsiyle de iyi anlaşıyorum neyse ki hepsi de sevdiğim kişiler yabancılık çekmem bu iyi oldu....

Komutan erwin bize baktı ve teşekkür edip odasına çekildi yarın sabah antrenmanlara başlayacaktık herkes yavaş yavaş odasına dağılmaya başladı.

Odama giderken arkamdan bir ayak sesi geldi arkamı döndüğümde eren ile burun buruna gelmiştik. Hızlıca bir adım geri gittim.

Bana gülümsedi ve

"selam (y/n) bu gece iyice kaynaşmak için hep birlikte bir şeyler içeceğiz sende gel lütfen"

" Şey aslında biraz yorgunum başka bir zaman belki.."

dedim ve arkamı dönüp odama yürümeye başladım birden kolumdan tutup kendine çevirdi eren.

" Hey kolumu bırakır mısın lütfen ?"

" Şey kusura bakma ani bir refleks işte.. her neyse lütfen gel herkes olacak"

Gereksiz ısrarcı kişileri sevmiyordum daha fazla ısrar etmemesi için kabul edicem sanırım.

" Tamam geleceğim akşam görüşürüz o zaman " diyip el salladım.

Eren gülümsedi ve teşekkür edip odalarımıza geçtik.

Sıcak bir duş alıp hazırlanmaya başladım. Saat 8 e gelmişti artık çıkma zamanı...

Odamdan çıktığımda Yüzbaşı Levi ile karşılaştım geçerken selam verdim ama yüzüme bile bakmadı .

Kendini böyle havalı mı sanıyor anlamıyorum çok aptalca??!!

"sabır..." diyerek mırıldandım.

Tam gidiyordum ki bir anda kendimi duvar ve yüzbaşı arasında buldum.

" tch.. az önce dedigini biraz daha yüksek sesle şöyle velet. "

kokusu...çok güzeldi ve bu kadar yakın olmamız.. kalbim deli gibi atıyordu..

" ş-şey... sabır dedim efendim"

bir saniyelik şaşkınlık okyanus mavisi gözlerine yayıldı ve sonra hemen düz ifadesine döndü yine.

" Tch... söylediklerine dikkat et velet şimdi defol git. "

Bıraktı ve arkasına bile bakmadan yoluna devam etti.

Anlamıyorum sanki çok ciddi bir şey dedik alt tarafı sabır dedim !??!

Arkamdan eren geldi ve gülümseyerek
" selam (y/n) hadi gel gidelim "

" peki " dedim ve zoraki bir gülümseme ile birlikte bizimkilerin yanına geldik

Mikasa birlikte geldiğimiz için tüm konuşma boyunca bana dik dik baktı ve tersleyip durdu.

Bugün de herkes bana çatmaya yer arıyor çıldırcam ?!?!?

Masada herkes sarhoş olmuştu mikasa içmedi hatta hiç konuşmadı bile.

Eren de hiç içmedi sürekli kaçamak şekilde bana bakıyordu.

Tahmin edin hangi gerizekalı hayvan gibi içti...

Sarhoş olmuştum ayakta zor duruyordum ardından jean geldi yanıma " (y/n) öyle yürünmüyor gel bak göstereyim"

Jean geldi elini belime attı ve tam yürürken ikimiz birden yüz üstü yere düştük ve kahkaha atmaya başladık.

Eren : "(y/n) çok içmişsin gel odana götüreceğim seni . Mikasa burdakileri hallet sende ."

" Hayır çocuk değilim eren bırak beni !"

sesim biraz yüksek çıktı sanırım...

Armin : "yüz başı l-levi..."

Levi : "derhal herkes odasına defolsun !"

Bana yaklaştı ve " tch... çok yazık"
dedi .

Ardından mikasa diğerlerini odasını götürmüş çoktan geriye sadece ben eren ve levi kaldık.

" Eren odana geç. Bu veleti ben bırakırım odasına.

of.. Eren de gitti işte şimdi sıçtın (y/n)

Ona yaklaştım ve " Yüzbaşı Levi... kaşlarınız neden hep böyle çatık " dedim ve elimi kaşlarında gezdirmeye başladım.

" Yarın bu aptallığın için üzülceksin velet" dedi sakin yatıştırıcı bir ses tonuyla.

Ardından beni kucağına bir bebek gibi aldı ve odama taşımaya başladı. Bende o sırada onun köprücük kemiğine kafamı gömdüm ve uyumaya çalıştım.

Odama girdiğimde beni yavaşça yatağa bıraktı ve kahve getirdi.

" iç bunu. "

Dediğini yaptım ve sakince bir yudum aldım.

" Iy. İğrenç çok acı bu..." dedim yüzümü ekşiterek

" Sarhoş olmadan düşüncektin velet. Dediğimi tekrarlatma ve iç hemen."

İçtim ve yavaşça gözlerimi kapattım.

Yüzbaşı Levi biraz başımda bekledi ve ardından yaklaştı ve " bu hiç doğru değil velet..." dedi ve gitti .

Uyumadığımı bilmiyordu ... bu dediği ne anlama geliyor neden böyle bir şey dedi ki diye düşünürken sonunda uykuya daldım.

Sabah alarmın iğrenç sesi ile uyandım saat 7 olmuş. Siktir..! antrenman saat 6 da başlıyordu.

Koşarak aşağı indim geç kalmışım...

Yüzbaşı Levi yüzüme bakmadan kahvesini içerek " Başla (y/n) 15 tur.."

siktir...

_______________________________________

birinci bölümü yazdım asklarim lütfen oy verip bol bol yorum yapın ilk defa yazdığım için biraz acemice olmuş olabilir gelecek bölümlerde görüşürüz öptüm hepinizi <3