*8.BÖLÜM.* İZEM.

987 61 13
                                    

UZAY'DAN

Zifiri karanlık beni içine çekiyordu. Çok sık düşüncelere kapılmazdım. Hayat felsefem ye, iç, yat üçlüsüyken şimdi bir ton belayla uğraşıyorduk. Bilmem kaçıncı sigaramdan bir nefes daha çektim. Bu işe bulaşıp bulaşmamak zerre umrumda değildi. Yaşayacak neyim kalmıştı ki? Ne bir amacım ne de beni düşünen birisi vardı. Sevmeyi beceremezdim ben. Bağlanamazdım. Tek gerçeğim bu arkadaş grubu olmuştu. Müdürün odasında altı kişi idarelik olmuş bekliyorduk. O sırada Enes sınıf evraklarını almak için odaya girmiş ve hepimiz göz göze gelmiştik. Sonrasında birbirimizden ayrılmamıştık. Bugüne kadar.

İzem. Ne kadar aptaldı böyle? Kendini bu şekilde ele vermesi kabul edilebilir değildi. Sigaramdan son bir nefes daha alıp yere attım. Gitmeyi düşünüyormuş. Aptal. Ben onu seviyordum. Ben onu ciddi anlamda seviyordum ve şu an gitmesi canımı yakıyordu. Kendime bile zor itiraf ettiğim bu gerçeği ona söyleyemezdim. Sevmek kavramının benim yaradılışımda bir karşılığı yokken İzem kadar saf bir kıza ona aşık olduğumu söylersem olacaklar belliydi. Kalbi hiç olmadığı kadar kırılacaktı. Telefonumun kilit ekranındaki rakamları girip fotoğraflarımıza bakmaya başladım. Mutluyduk. Kusursuz, saf, henüz hiçbir kötülükle karşılaşmamış masum bir mutluluktu bizimkisi. Bir sonraki fotoğrafta Efsa, ben, Barlas ve Ilgın twister oynuyorduk. Barlas'ın Efsa'nın üzerine düşmesinden beş saniye öncesine ait bir fotoğraftı. Gülümsedim. Sonraki fotoğrafta İzem'le resim ödevim için yağlı boya yapıyorduk. Yüzümüzde askerlerin yüzüne yaptığı kamuflaja benzeyen bir boya vardı. Sonraki fotoğrafta Ilgın benim sırtıma çıkmış Barlas'da kaşlarını çatmış gülümsemeye çalışıyordu. Elimi simsiyah saçlarımın arasından geçirip ofladım. Bir daha asla yedi kişi olamayacaktık.

Ben asla tekrar aşık olamayacaktım. Parmaklarım arasındaki bitmek üzere olan sigaradan bir nefes daha çektim ve ağzımdaki dumanı serbest bıraktım. Çıkan şekil ilk başta düzen halinde bir bütünken bir süre sonra farklı noktalara gidiyor ve kayboluyordu. Acaba bizim sonumuz da böyle mi olacaktı? Zaman geçtikçe her yeni ilerlemede tek tek ayrılacak mıydık? Buna izin veremezdim. Biz bir gruptuk ve öyle kalacaktık. Biten sigaramı yere attım. Yeni bir tane daha çıkarmayı düşünüyordum. Paketten bir sigara daha aldığımda tanıdık bir ses "Benim için de bir tane çıkarsana," demişti. Efsa...

Kendimi yıpranmış olarak görüyordum ama hepimiz yıpranmıştık. Düşüncelerimiz paramparçaydı. "Efsa sen sigara içmezsin," dedim bıçak kadar keskin bir sesle. İçemezdi. Hepimiz parçalanıyor olsak da böylesine batağa batamazdık. Parmağımın arasında tuttuğum sigarayı ağzıma aldım ve çakmakla yaktım. Tekrardan bir nefes alıp dumanı serbest bıraktım ve Efsaya döndüm. Yanıma geliyordu. "Evet, normalde içmezdim. Hatta tiksinirdim. Ama şu an normal bir zamanda değiliz," deyip elimdeki sigarayı aldı. Bilmiyordum, belki de izin vermeliydim. Eğer benim içme özgürlüğüm varsa onun da olmalıydı sonuçta. Ama yapamazdım. Onun ihtiyacı olan şey sigara değildi.

Elindeki sigarayı alıp yere attım ve itiraz etmesini beklemeden sarıldım. Sarılmak çok sık yaptığım şeyler listesine girmezdi. Duygularını açığa çıkaracak birisi değildim ama İzem'in gidecek olması yıllar önce söküp attığım kalbimi yerine getirmişti. Ağlamak istiyordum ama hiçbir zaman bu kadar zayıf olmamıştım. Efsa'ya sarıldığım için yüzümün halini görmüyordu. Tüm duygularımı ifşa eden yüzümü görse bu işi kurcalamaya başlardı ve kimseye söyleyemezdim. Çünkü ben Uzay'dım. Ağlamaz, gülmez, saçmalamaz, üzülmez ve korkmazdım. Hiçbir şeyden. Ama şu anda korkuyordum. Kaybetme hissi içimdeki tüm duyguları yutan kara deliği kapatmıştı. Beynimin uyuşmasına ihtiyacım vardı. Ne yapmam gerektiğini bilsem de bu benim için bile fazla tehlikeliydi.

"Uzay, biliyorum pek hemcinslerim gibi davranmam ama kemiklerimi kıracaksın lan. Bıraksana artık." Yarım ağız gülümseyip Efsa'yı bıraktım ve açık olan saçlarını dağıttım. O saçlarıyla uğraşırken eski beni-hiçbir-şey-etkilemez yüz ifademi alabilirdim.

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin