Bölüm 34: Gümüş renkli
kediler beslenir.Dustin'in anlatımından:
Çok heyecanlıyım! Neredeyse bir ayın ardından Steve'i göreceğim! Ben olmadan kesinlikle bir bok yapamamıştır. En son Scoops Ahoy'da çalışacağından bahsedip duruyordu. Umarım bizim büyük oğlan işi kapmıştır! Gülümseyerek Scoops Ahoy dondurmaya girdim ve kasadaki kıza gülümsedim. Pekala.. Başlıyoruz..
"Merhaba.." Sevecen tavrıma o da gülümsedi.
"Merhaba.." Gülümseyip kendimi gösterdim. "Ben Dustin.." Kızda bana gülümsedi. "Ben de Robin.."
"Tanıştığımıza memnun oldum! Şey, o burada mı?" Robin denen kız anlamamışça kaşını çattı.
"Kim burada mı?" Anında kapı açıldığında o tarafa döndüm. Siktir! Steve üstündeki dondurma kıyafetleriyle ellerini kaldırıp bana baktı. Dostum!
"Henderson!" Evet benim! Kahkaha atarak elimle onu gösterdim. Helal be!
"Henderson! Dönmüşsün!" Zıplayarak yanıma geldiğinde ona güldüm. İşi kapmış!
"Döndüm! İşi kapmışsın!" Heyecanla gülüp eliyle tezgahı gösterdi. "İşi kaptım!" Eliyle flüt hareketi yaptığında klasik hareketimizi yapıp kıkırdadık. Oley be! Canım dostum benim ya! Nasıl özlemişim.. Robin denen kıza döndüğümde Steve'e kaşlarını çatıp sırıtarak baktı.
"Kaç tane çocuk arkadaşın var senin?"
🍦🍦🍦
"Hadi canım! Phoebe Cates'den daha mı taş? Mümkün değil." Öyle! Ciddiyim öyle! Heyecanla Steve'e baktım.
"Çok da zeki! Dişlerimin tam çıkmamış olmasını takmıyor. Dişsiz öpüşmek daha güzelmiş." Dondurmamı yemeye devam ettiğimde bana hayran kalmışça bakındı.
"Vay be! Harikaymış! Gurur duydum dostum, çok romantikmiş." Aynen öyle! Suzie inanılmaz bir kız! Ayrıca bu dondurma bir efsane! İstediği kadar yiyebiliyor mu bundan? Efsane!
"Bundan istediğin kadar yiyebiliyor musun cidden?" Dondurmayı gösterdiğimde sırıttı.
"Evet tabii, ama bana iyi gelmez tabii. Hanımlar için formumu yüksek tutuyorum." Doğru, tabii..
"Nasıl gidiyor peki?" Robin seslendiğinde Steve gözlerini devirdi. "Boşver onu." Robin'in biraz espritüel bir kişiliği var sanırım..
"Sıkı biri gibi.." Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Değil, diğer şapşallar ve fikirci Barnes nerede?" Off.. Hepsi beni ekti! Pislikler ne olacak!
"Dün beni ektiler." Hayretle bana baktı.
"Hadi be!" Kafamı salladım. Değil mi ya? İki dakika dayanamamışlardı resmen!
"Değil mi? Hem de ilk günümde! Saçmalığa bak!"
"Cidden mi?" Evet ya.. Kafamı salladım.
"Yemin ederim! Zaferimi paylaşamadıklarında feci pişman olacaklar ama." Kaşlarını anlamamışça çattı.
"Zafer mi? Ne zaferi?" Sırıttım. Bunu duyduğunda şok olacak! Steve'e biraz daha yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bella, do you copy?, Stranger Things
FanfictionHawkins Kasabası'nın biricik kız çocuğu Bella, ya da Isabella Charlotte Barnes diyelim. Kasabanın bilinen gençlerinden Alex ve Neva Barnes'ın küçük kız kardeşi, Mike'ın güvenli yeri, Dustin'in sığınağı, Max'in kankası, Eleven'ın akıl küpü, Lucas'ın...