Bella, do you copy?, Stranger Things

Part 7: Somethings happened.

Bella'nın kıyafetleri-Siyah pantolon, kahverengi
desenli sweat<3

Bölüm 7: Bir şeyler oluyor.

Bella'nın anlatımından:

Yatağımda yatarken yanağımdan akan bir göz yaşını elimle sildim. Olanlara hâla inanamıyorum.. Bunlar çok ağırdı! Her şeyin düzeleceğine kendimi o kadar kaptırmıştım ki.. Sonrasında tamamen bir boşluğa düştüm. Will'ın geri döneceğine, ölmediğine hepimiz inanıyorduk. El neden bunu yapmıştı? Anlamıyorum.. Kapım çalındığında göz yaşlarımı silip dikleştim. Neva elinde tepsiyle içeri girdi. Ah Tanrım! Yine başlıyoruz..

"Bella.. Hadi bebeğim, bir şeyler yemen gerekiyor." Yemeyeceğim işte! Bıkkınca nefesimi verip ona baktım. Neden anlamıyor?

"Neva, sana aç olmadığımı defalarca kez söyledim."

"Ama yemezsen zayıf düşeceksin. Hem bana bak bakalım.." Tepsiyi komidine koyduktan sonra yatakta yanıma oturdu.

"Will için ne kadar üzüldüğünü anlayabiliyorum. Ama artık elimizden bir şey gelemez tamam mı? Maalesef onu yeniden canlandırma gibi bir yeteneğimiz yok. Sürekli ağlayıp üzülerek bir yere varılamaz. Şimdi Will için toparlanman gerekiyor. Seni böyle görse çok üzülürdü. Tamam mı?" Neyse.. Dediği gibi olsun. Öyle kolaydı denmesi. Kafamı salladım. Beni kendine çekip sıkıca sarıldığında ben de ona sarıldım. Bir düre sonra birbirimizden ayrıldığımıza gülümseyerek odadan çıktı. Oflayarak yatağa uzandım. Tanrım.. Ne yapacağım ben? Tek bildiğim uzun süre uyumak istediğim. Hiç değilse Will'ın törenine kadar.

"Bella duyuyor musun? Bella! Hadi oradasın biliyorum!" Telsizden Mike'ın sesini duysamda bir şey demedim. Ona cevap vermeyeceğim! Bana o kadar ümit verdi, daha iki gün önce tanıştığı kıza hemen inandı ve bizi de bu hâle getirdi!

"Bu acil bir konu, ciddiyim! Cevap verene kadar durmayacağım. Bella, Bella! Bella, Bella, Bella, Bella, Bella, Bella, Bella, Bella." Tanrım! Kafayı sıyıracağım şimdi! Dişlerimi birbirine sürtüp ellerimi kafama bastırdığımda sinirle telsizi aldım ve açtım.

"Defol git başımdan Mike! Havamda değilim. Tamam ve kapattım.." Elimi telsizin kapatma düğmesine atmıştım ki gelen sesle durdum. "Hayır kapatma! Ben ciddiyim. Konu Will'la ilgili. Tamam." Hah! Will mı? Will konusu çoktan kapanmamış mıydı?

"Will'ın nesiyle? Cenazesiyle mi?"

"Cenazesiyle değil, cenazesini boşver!" Boşver derken?

"Ne?" Anlamamışça kaşlarımı çattım. Neden bahsediyor?

"Hemen buraya gel, Dustin ve Lucas'ı da getir." Lucas mı? Lucas Mike'a çok sinirli. Onu ikna edemem!

"Lucas hayatta gelmez.."

"Bir çaresini bul. Tamam ve kapattım." Telsiz kapandığında şaşkınca bakındım. Bir çaresini bulmuş! Herkese göre demesi ne kolay ya? Oflayarak ayağa kalktım.

Pekala Bella, yine iş sana düştü.

🧣🧣🧣

"Sinyal kötü ama duydunuz, değil mi?" El çadırında telsizle oynarken, ona şaşkınca bakınıyordum. Lucas ona baktı.