Bölüm 66: Hellfire Kulübü.
Bella'nın anlatımından:
Yeşil elmamı tabağıma koyan kadına nezaketen gülümseyip Mike ve Dustin'in yanına geldim. Off.. İkisi de kitlenmiş bir şekilde karşı masadaki Eddie'e bakıyordu.
Eddie dergide bir şey okurken kafasını dergiden kaldırıp Gareth ve diğerleriyle gülmüştü. Hayda.. Sanırım bugün keyfi baya yerinde. Acaba turnuvayı ertelemek istediğimizi nasıl söyleyeceğiz... Ağzımıza ciddi anlamda tükürecekti.
"Siktir.. Bugün iyice gaza gelmiş." Hep öyle değil mi zaten? Nefesimi verip tedirgince Eddie'nin masasına bakan Dustin'le ve Mike'a baktım.
"Hep gaz değil mi zaten? Sadece rahat olalım." Dustin kafasını sallayıp bana baktı. "Rahat.."
"Rahat.." Aynen öyle.. Kafamı olumlu anlamda salladım. Rahat olmamız çok önemli.
"Dostlarım! Şu Şeytan Avcılarına bakın!" Sesine tüküreyim senin... Gelen sesle gözümü sinirle kapatıp açtım. Üçümüzde sinirle 11. sınıflardan Aaron ve arkadaşlarına baktık. Sürekli bizimle uğraşıyorlar ve ben artık çok sıkıldım!
"Polis yakalarsa müebbet verir ha! Söyleyeyim!" Ya abartma amına koyayım!
"Hadi ya!" Dustin'le aynı an da bağırdığımızda gülerek gittiler. Piç kuruları!
"Eddie'nin yanında zaten yeterince stres olacağız, bir de bunlar başlıyor ya!" Dustin sinirle söylendiğinde gülümseyip elimi omzuna koydum.
"Hadi gidelim.. Ne çabuk olursa o kadar iyi." Kafalarını salladıklarında masaya doğru adımlayıp yemek tabaklarını koyduk. Sandalyemi çekip hırkamı düzelttim ve yerime oturdum. Dustin ve Mike'ta yan taraflarıma oturdular.
"Toplumun bize suç atması kolay tabii.." Eddie sinirle söylendiğinde Jeff'te onu onayladı. Yine ne oldu kim bilir.. "Fantezi oyunu oynamayı seviyoruz diye ucube oluyoruz.."
Acaba şu an Will ne yapıyordur? Umarım Kaliforniya'da canını sıkan bir şey yoktur.. Onu gerçekten de çok özledim. Yarın sabah uçağımız var ve tahminen bu saatlerde beraber olacağız! Hiç değilse kafam dağılacak, düşüncelerimden kurtulacağım.. Hem..
"Değil mi Boop Boop Barnes?!" Eddie masaya vurmasıyla sıçrayıp hemen Eddie'ye baktım. Gareth ve Jeff güldü. Tanrım.. Bazen beni gerçekten korkutabiliyor. Bozuntuya vermemek adına kafamı salladım. "Evet, bencede Eddie.."
"Ama.." Bir an da masanın üstüne çıkmasıyla kaşlarımı kaldırıp tabağımı kendime doğru çektim. Eddie'nin bu beklenmedik hareketlerine alışmıştık alışmasına aslında..
"Bandoyu, fen bilimlerini, partileri.." Sürekli parti düzenleyen gruba baktığında Charles Vook ona orta parmak çekti.
"Ya da eğer çamaşır filesine top atılan bir oyunu seviyorsan!" Jason'ların takımına doğru bağırdığında Jason ayağa kalkıp Eddie'ye baktı. Tanrım..
"Bir sorun mu var ucube?" Eddie ona dil çıkardığında sırıttım. Jason bir şeyler söylenerek geri yerine oturduğunda Eddie gülüp masanın üzerinde yürümeye başladı. Şapşal ya..
"Boyun eğmeye zorluyorlar. Çocukları bu öldürüyor!" Bağırarak yere atlamasıyla bir kızı korkuttu. Tanrım! Manyak bu ya.. Dustin ve diğerleri güldüğünde Mike'la ona şaşkınca bakıyorduk. "Asıl canavar bu.." Yine şovunu yapmıştı. Bildiğimiz Eddie.. Yerine oturup ağzına birkaç kuruyemiş attığında yerimizde dikleşip Dustin ve Mike'la birbirimize bir bakış attık. Sanırım artık söylemenin sırası.. Dustin boğazını temizledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bella, do you copy?, Stranger Things
FanfictionHawkins Kasabası'nın biricik kız çocuğu Bella, ya da Isabella Charlotte Barnes diyelim. Kasabanın bilinen gençlerinden Alex ve Neva Barnes'ın küçük kız kardeşi, Mike'ın güvenli yeri, Dustin'in sığınağı, Max'in kankası, Eleven'ın akıl küpü, Lucas'ın...