Bakire Eskort +18

2

Ayağa kakıp kendime çay doldururken Furkan a bakıp"içiyormusun?" Dedim

"Olur istersen çay yerine zehir koy" diyerek bardağını uzattı.

Selim odadan geldi "elimizde zehir yok ama yumruk var" diyerek furkanın kolundan tutup kaldırdı

"Ben gülpembe ile çay içecektim"

"Ulan burası evlilik programı mı? Çık dışarı çıkk" diyerek kapıyı açtı

Furkan bana baktı "görüşürüz gülpembe"

Gülümsedim

Selim bana bakınca kafamı çevirdim.

"İloş odan hazır. Kapısı kilitleniyor içinde banyo da var biz çıkıyoruz sen kapıyı alttan üstten her yerden kilitle. Ve büyük ihtimalle bu yavşak benden sonra gelecektir kapıyı açma"

"Tamam selim teşekkür ederim çok saol"

"Bende teşekkür ederim selim" diyen furkana baktı

"Niye lan dövmediğim için mi?"

Gülümsedi "Beni gülpembe ile tanıştırdığın için"

"Lan siktir git" diyerek ilerledi bana döndü

"Ben yedi gibi gelirim"

Kafamı salladım. Furkan bana selimin arkasından el sallıyor gülüyordu. Selim arkasını döndüğü anda furkan hızla merdivenlerden indi.

Kapıyı kapatıp kilitledim, hoş çocuk aslında

Masayı toplayıp bavulumu odaya götürüp yerleştirdim.

Acaba selimin dediği doğru olabilir mi? Furkan gelir miydi?

Hızlıca odaya gidip bavulu açtım bir kaç güzel bişey çıkartıp giydim. Bağladığım saçımı açıp taradım.

Biraz makyaj yapıp içeri geçtim.

Çok saçmaydı bu yaptığım bir ihtimal için bu kadar hazırlandım. Hem gelse ne olur ki tek bildiği elini uzatıp tanışmak.

Hem ilk önceliğim bir erkek değil bir iş ve kalacak yer olmalı.

Telefonu alıp iş ilanları olan bir siteye girdim. Bulunduğum konumu seçerek ilanları filtreledim.

İki saat boyunca bir çok yere cv attım. Mutfaga gidip kendime bi türk kahvesi yaptım. Masaya bırakacakken kapı çaldı. Kim diye bakmadan açtım.

Karşımda furkan vardı "yaa gülpembe çok iyisin demek benim için. Kusura bakma elim boş geldim" diyerek elimdeki kahveyi aldı

Kapıyı kapatıp içeri girdim. "Onu ben kendime yapmıştım. Bak mutfak şurada"

Bir yudum aldı "bak ben bu tarafından içtim sende diğer tarafından içersin"

Yanına oturdum "Saçmalama olur mu öyle şey"

"Aman sevgililer arasında aynı tabak aynı fincan fark eder mi?"

"Ne sevgilisi? Biz seninle sevgilimiyiz ki?"

"Bugün değilse yarın oluruz? Bence bu ihtimali kutlayalım. Bu akşam yemeğe çıkalım mı gülpembe"

İlk günden hevesli olmamalıydım "Yok olmaz gelemem"

"Tamam yarın sabah kahvaltısı olsun?"

İkinci günden de olmazdı "yok olmaz gelemem"

"Yarın öğlen yemeği?"

"Hayır dedim furkan"

"Yarın akşam yemeği?"

Aşırı ısrarcıydı "Off"