Bakire Eskort +18

Alıntı

Bölümün devamını yorumlarınız belirleyecek. Kitabın gidişatı hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Sadece okuyup oy verip geçmeyiniz. İyi ve ya kötü yorumlarınızı yazmanızı istiyorum. Oy vermenize gerek yok çünkü oy hiç bir işime yaramıyor ki.

Herkes yemeğini yerken Mert pür dikkat Selimi izliyordu. Bir dakika için de nerdeyse 30 kez İlaydanın omzuna dokunmuştu.

Ayağa kalkıp kolunu 30 yerinden kırmak istiyordu. Neden bu kadar sinirlendiğine anlam veremedi gerçekten Nalan'ın dediği gibi İlaydayı kıskanmış olabilir miydi?

"Hayır saçmalık" bu düşüncesini sesli söylemiş masada ki herkesin ona bakmasına neden olmuştu

"Bir sorun mu var enişte" diyen Selim'e baktı

"Ee ben salatam da zeytinyağı istemiştim koymamışlar. Ona canım sıkıldı"

"Burda var hayatım" diyerek masadaki zeytinyağını uzattı İlayda

Herkes tekrar sohbetine devam ederken Mert'e bir mesaj daha gelmişti

"Ahahaha gülmekten ölücem kafanda kurduğun şeylerin yanıtlarını neden sesli veriyorsun"

"Ben bu telefonun sesini kısmıştım Nalan!"

"Uzmanlık alanımı unutman beni üzer. İstersem bu restorantta ki herkesin telefonuna girebilirim"

"Telefonumu ve beni rahat bırak!" Tekrar cebine bırakırken Selim'in kolunu İlaydanın omzuna atıp okşar gibi dokunuşlarını ve İlaydanın bundan hiç rahatsız olmayışını hatta gülüşlerinden hoşnut olduğunu fark etti.

Gerilen sinirlerini kenara bırakmak istese sesinden anlaşılacak bir tonda "İlayda" dedi "hadi kalk gidiyoruz"

Selim elini çekip masaya bıraktı "bir sorun mu var?"

"Hayır, yarın sabah çok erken kalkmam lazım biraz işlerim var"

"Canım biz sabah konuştuk ya. Ben bugün İpek'te kalacağım diye"

Böyle bir cevap beklemiyordu Mert hafif güldü "Tamamen unutmuşum, aklımdan çıkmış ben gideyim o zaman"

"Eee daha tatlı yemedik" diyerek elini kaldırdı Selim

Selim'in kalkan elini götüne sokma fikrini aklından çıkartıp garsonun uzattığı menüyü almadan konuştu "tatlının ne olduğu fark etmez ağzımın tadını yerine getirsin yeter"

Garson kafasıyla onayladı menüyü İlaydaya uzatıcakken "hanımefendiye vermenize gerek yok arkadaşı nasıl olsa atlayıp ben tahmin edeyim diyecek"

Selim güldü "aynen öyle"

Mert gözlerini Selime dikti İlayda olmasa bağırarak söylemek istediği cümleyi içinden söyledi 'hay gülüşünü siktiğim'

İpek izin isteyerek lavaboya gitti peşine de İlayda Mert in istediği an şuan eline geçmişti.

Kollarını masaya koydu demin umursamaz adam simasını geride kalmış renkli gözleri öfkeden siyaha dönmüştü.

"Sen herkesin karısına böyle yavşar mısın?"

Selim ne demek istediğini anlamış gülmüştü "hayır sadece İloşşa demek isterdim ama. Ben Furkan değilim yavşamam yani kadınlar kendiliğinden etkilenir benden. İlayda bugün hiç demedi ama bana adımla seslenmez. Sarı oğlan der saçlarım sarı ya"

Hızla ayağa kalktı ilerden ipeğin geldiğini görünce aklına geleni yapmaktan vazgeçti "İlayda senden etkilenmiyor çünkü"

"O seni seviyor değil mi?"

"Evet sevmese evlenmezdi"

"Peki sen onu seviyor musun?"

Mert bu soru için hazır değildi yalan söylemek de ona göre değildi cevapsız bıraktı

Selim de ayağa kalktı "merak etme sahte karını elinden alacak değilim. Her şeyi biliyorum"

"Ne sahtesi lan? Hiç sahteymiş gibi duruyormu sahte olsa umrumda olur mu?"

"İloşş bana her şeyi anlattı 5-6 ayınız falan kalmış boşanmanıza."

'Ah su perisi sakın elime geçme!'

"Boşandığınız da onu yanıma amerikaya davet edeceğim temelli kalması benimle yaşaması için"