"ben hiç bir yere gitmiyorum. Seni seviyorum sende beni seviyorsun şuan sadece sinirlisin"
"İnan bana sinirli değilim. Sinirli halimi görme" diyerek yaralı elini gösterdi
Mert'e sarıldı "Bak Mert lütfen beni dinle"
"Uykum var su perisi yarın kalkıp ailene Furkan rolü yapacağım daha. Sinir sistemime hakim olabilmem için dinlenmem lazım"
"Yapmayacaksın ben her şeyi anlatacağım yarın"
"Ne oldu ben senden vazgeçtim diyen kıza? Merak etme ailenin yanında seni rezil etmem"
"Umrumda değil gerçekten kimse umrumda değil. Birtek sen umrumdasın lütfen"
Mert, İlayda'nın dediklerini umursamadan güldü "aynen" kendinden ittirip üstünü değiştirmeye gitti.
İlayda da peşinden gitsede Mert suratına kapıyı kapattı. İlayda dizlerinin üstüne çöküp Mert'i bekledi "gerçekten seni seviyorum neden inanmıyorsun. Ben senden ayrılmak istemiyorum söz veriyorum yarın her şeyi anlatacağım"
Bir süre sonra Mert çıktı "boş yapman bittiyse yatacağım"
"Senden ayrılmayacağımı bil"
"Düne kadar seni seviyorum dediğimde cevap olarak suratıma boş boş bakan kızın bu hale gelmesi içler acısı. Güzel oynuyorsun tebrikler" ışıkları kapatıp yatağına uzandı.
İlayda karşıda ki koltuğa oturmakla yetindi verecek bir cevabı yoktu. Şuan neden böyle davrandığını da bilmiyordu. Tek istediği Mert'in dava olayından vazgeçmesiydi.
Ne İlayda ne de Mert sabaha kadar uyumamıştı. Arada sırada İlayda Mert'in yanına gidip onu öpüp üstünü örtüyordu. Mert'se o geldikçe uyuyor gibi yapıyordu.
İlaydanın babası her zaman sekiz de kalktığı için İlayda erkenden hazırlanıp mutfağa gitti. Ne zaman uyumasa yüzü şişerdi yine her tarafı şişmişti soğuk suyla yıkayıp buz tutsada hâlâ şişti.
Çok geçmeden Mert odasından çıkıp İlaydanın yanına gitti "eksik bir şey var mı?"
"Evet, senin bana eskisi gibi davranman eksik"
"O günler adı üstünde eskide kaldı"
İlaydanın babası ve annesi odadan çıkınca Mert sarıldı "sanada günaydın hayatım. Ben fırına gideyim o zaman madem sen ekstra birşey istemiyorsun"
"Bende geleyim evlat" diyerek babası da atıldı
İstemesede "tabi efendim" diyerek kapıyı açtı
Binadan çıkıp biraz ilerlediler "İlayda son günlerde bize hiç para göndermiyor sen mi alıyorsun elinden"
Dediklerinden hiçbir şey anlamamıştı "anlayamadım efendim"
"Neyi anlamıyorsun bırak numarayı"
Mert sinirlenmeye başlasada istifini bozmadı. "İlayda benim bildiğim ve gördüğüm tarafıyla ve bende mal değilsem şuan çalışmıyor. Çalışmayan birisi nerden para alıp size atsın"
Mert fırına girip iki poşet dolusu ürünle çıktı "böyle boş şeylere mi harcıyorsun paramı?"
"Efendim ben gerçekten sizi anlamıyorum. Sizin paranız ne demek? Benim haberim yokta siz İlayda'ya para gönderiyorsunuz oda benim hesabıma atıyor ben onu mu harcıyorum"
"Furkan oğlum bırak bu işleri 2 yıl önce telefonda demedin mi kızın burda orospu oldu her ay size onun parasını gönderiyor diye"
Mert'in beynine kan ilk defa bu kadar hızlı sıçramıştı. Binadan girerken babası devam etti "son aylarda kesildi benim paralarım. Artık hepsini sen alıyorsun değil mi? Benim paramı ver yoksa kızımı satıyor diye polise giderim. Ne bok yediğiniz umrumda değil ben parama bakarım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakire Eskort +18
ChickLitGündüzleri garson geceleri ise sevgilisinin kumar borcunu bitirmeye çalışan bir eskort.