Bakire Eskort +18

9

"Yarın? Seneye yarın mı? Tamam"

"Mert! Yarın dedim" diyerek koltuğa oturdu

"Ama babanne hiç bir hazırlığımız yok. Yarına kadar yetişmez"

"Siz yarın bi nikah kıyın düğünü sonrada yaparız. Ben evlenmeden böyle şeyleri tasvip etmem!"

"Şey gelinliği daha almadı Mert özel diktirmek istiyordu o yüzden bir kaç ay sonra olsa olmaz mı" diyerek konuya atıldım

"Evet evet ilayda haklı ben anlaştım bile kumaşı yurt dışından gelecek. En az 6-7 ayı bulur"

"O zaman siz nikahı yarın yapın düğünü 6-7 ay sonra yaparsınız"

"Gün almadık ki? Bi hafta önce şöyle bi bakalım diye gittik hep doluymuş 2-3 aydan önce sıra gelmez dediler"

"Hay ağzını öpeyim İlayda ya"

Merte baktım "olur"

Babannesi önce Merte sonra bana sinirle baktı. "Siz günü ve gelinliği dert etmeyin" diyerek ayağa kalktı

"Onlardan önce dert etmeniz gereken şeyler var mesela büyüklerin yanında kullandığınız üslup" kadın lafı çakıp çıktı gitti

"Ağzını öpeyim ne demek ya? Ahlaksız deniz yıldızı"

"Ben lafın gelişi dedim! Yelkenleri suya indirip 'olurr' diyen de benim değil mi!"

"benim daha cümlem bitmemişti devamı vardı ama sadece o kadarı aklıma gelmişti"

"Ya bi yürü git yürüyen azgınlık" diyerek odasına doğru ilerledi

"Aaa diyene bak belinde bi havluyla dolaşan benim zaten"

Arkası dönükken durdu havluyu çözüp yere bıraktı "şimdi o da yok! Daha fazla ileri gidip beni yanına getirtme!"

"Sakın önünü dönme çığlık atar herkesi buraya toplarım"

Güldü "haklısın görünce çığlık atacağın türden"

Dediği karşısında şok olmuştum biraz merak etsemde istifimi bozmadan cevap verdim "çabuk odana gidip giyin yoksa çaydanlıktaki suyu sana fırlatırım!"

Bu dediğime daha da güldü "bineceğin dala zarar vermezsin bence rahibe terasa! Pardon bakire terasa!" Diyerek odasına girdi

Bu adam da zerre utanma duygusu yoktu! Bir yıl ne yapacaktım ben bununla!!

Kısa süre sonra vücudunu saran bi tişört ve pantolonla odadan çıktı. Ne yalan söyleyeyim harika görünüyor du

"Bana bu kadar düştüğünü belli etme güzelim" diyerek masaya geçti "hadi bakalım kocana çay doldur. Bugün çok işimiz var"

"Az ye götüne hizmetçi tut kocacım" diyerek koltuğa oturdum "bir de hizmetçiliğini yapacağım oldu!"

"Maddeleri unutuyorsun su perisi! Neyse yarın nikahtan sonra gece hatırlatırım"

"Gece hatırlatırım derken? Neresi burası gece okulumu?"

Güldü "evet derslerimiz tek kişilik sınıflarda kişiye özel seninle ilk dersimiz de yarın gece yatak odamda"

"Çüşşşşş sen ne kadar sapık bir insansın! Oha ya!"

"Sen buluttan bile nem kaparken iyiydi"

"Ben evime gidiyorum seninle uğraşamam"

"Malesef bir yere gidemezsin şimdi seninle doktora gidip kafana baktıracağız. Sonra sana gelinlik alacağız dertsiz başıma dert aldım yemin ediyorum"

"Sanki ben dedim evlenelim diye!"

"Lütfen sus su perisi acım büyük zaten"

Koltuktan kalkıp yanına gittim sağına soluna baktım "neyin var bi yerin mi ağrıyor"

"İçim acıyor acıdan başım dönüyor olduğum yere yığılıp kalacağım"

"Üstüne çok mu gittim özür dilerim bir daha sesimi bile yükseltmem neyin var bak endişeleniyorum"

"Seninle evleniyorum daha ne olsun"

Elimi çekip Merte baktım hiç bir şey demeden çantamı alıp kapıya yöneldim

"Şaka yaptım su perisi! Sana gitmek yok demedim mi ben?"

Kapıyı çarpıp çıktım. Asansöre binip aşağı indim. Gerizekalı ya yemin ediyorum gerizekalı!

Asansörün kapısı açılınca karşımda beni bekleyen Merti gördüm. Aldırmadan yanından geçip çıktım peşimden söylenerek geldi "bak kaç kat koşarak indim daha fazla koşturma"

Cevap vermeden merdivenlerden indim "sen konuşmayınca ne sevimli oluyorsun böyle"

Mert konuşuyor ben hiç umursamıyordum. Arabasını parktan çıkartıp yanımda durdu "gel su perisi"

"Allahım yarabbim valla şaka yaptım şaka komik olsun diye gül diye söz bir daha yapmam"

İlerden gelen taksiyi durdurdum "allahım sabır ver bana"

Merte aldırmadan taksiye bindim. O da peşimden gelip yanıma oturdu. Taksici Merte döndü "beyfendi doluyum müşteri var gördüğünüz gibi"

"Kendisi benim karım oluyor sizce yeterli bir sebep mi?"

"Kusura bakmayın ne tarafa gidiyoruz"

"Siz devam edin ben size adresi söyleyeceğim"

Ertesi gün/nikah

"Benimle evleneceğin için çok şanslısın su perisi"

"Haklısın o şansızlık bana ait" diyerek arabadan indim nikah salonunun önünde ki kalabalık bizi görünce alkışlamaya başladı.

Mert arabadan inip yanıma geldi "insalara gülümse görende zorla evlendiğini sanacak"

"Zaten öyle, neye güleyim halime mi?"

Elini belime koydu "aaa siz konuşabiliyor muydunuz? Sözleşmeyi unutuyorsun su perisi"

"Onu dür bük gö-" cümleyi bitirmeden sustum

"Devamını nikahtan sonra duymak isterim bir de baş başayken söyle tabi yerse" diyerek belimdeki elini çekip elimden tuttu

Alkışlar eşliğinde nikah masasına kadar gittik sanki bok var neyini alkışlıyorsa insanlar!

Nikah memuru çoktan hazırdı "değerli konuklar bu mutlu geceye her iki aile adına hoş geldiniz diyor iyi eğlenceler diliyorum.
nikah akdine başlıyorum"

"Adınız soyadınız?"

"İlayda inan"

"Adınız soyadınız?"

"Mert deniz yıldız"

"Birbirizinle evlenmek istediğinizi bize yazılı olarak bildirdiniz. yaptığım araştırma sonunda evlenmenize engel bir durumun bulunmadığı tarafımdan tespit edilmiş olup şimdi bir kez daha misafirler ve şahitler huzurunda sözlü olarak evlenmek istediğinizi beyan ederseniz evlenme akdinizi gerçekleştireceğim"

siz sayın Mert deniz yıldız yanınızda oturan nişanlınız sayın İlayda inan hanımefendiyi hiç kimsenin etkisi ve baskısı olmaksızın özgür iradenizle eş olarak kabul ediyormusunuz?

"Evet"

Mert'in evet demesiyle salonda alkışlar koptu. Bana yaklaştı "sana bakmadan cevap verdim yoksa fikrim değişebilirdi"

Cevap vermeden memura döndüm

"Siz sayın İlayda inan yanınızda oturan nişanlınız Mert deniz yıldız beyi hiç kimsenin etkisi ve baskısı olmaksızın özgür iradenizle kendinize eş olarak kabul ediyormusunuz?"

Merte bakıp gülümsedim "hayır, sözleşme zoruyla evleniyorum"