Şans /BxB/ (Bitti)

&- 72 -&

Bölüm atlamayın çünkü ybleri final ve özel bölümü bir arada attım. Bir şey anlamayabilirsiniz.
****************************

71. bölümün devamı

Mağazadan son kalan ve önceden konuşup ayırttırdığı hediyeyi alıp ödediğinde yanında getirdiği küçük çantaya koydu. Tam mağazadan çıkacakken karşısına çıkan 3 adam ile şaşırmıştı. Bunlar yine o dans yerindekilerdi. İçinden küfür etti.

Kerem çıkıp gitmek için hamle yapması ile kim olduğunu bile tanımadığı adam yumruk atmıştı. Çalışanlar adamları uzaklaştırmak için hemen yanlarına geldi. Kerem ayağa kalktığı sırada tekrar vurdular. Içlerinden biri bağırarak konuştu.

" Çocuklarımızın okulunda sizin gibi pislikleri istemiyoruz!
Kötü örneksiniz sen de o dayın ve sevgilisi de! Hepiniz cehennemliksiniz!"

Çalışanlardan kurtulan birisi tekrar Kerem 'e vurdu.

" Ölmeyi öldürülmeyi hakediyorsunuz! "

Toprak bağıran adamın dediklerini duyar duymaz hızlıca o da mağazanın olduğu yere hemen gitti. Kerem kanayan burnunu umursamayarak ayağı kalktı.

" ÇOK İSTEMİYORSAN BİZİM GİBİLERİNİ  ÇOCUKLARINIZ HER KİMSE ONLARI VE ONLARIN NAKİLLERİNİ BAŞKA OKULA ALIP SİKTİRİP GİDEBİLİRSİNİZ! "

Adamlardan biri tekrar Kerem 'e doğru bir hamle yapacakken Kerem geri çekildi ve konuşmaya devam etti.

" Ayrıca cehennem günah diyorsunuz da sanki siz beni ve sizin deyiminizle benim gibileri öldürünce Allah 'Aaa sen adam öldürdün büyük sevap ' diyeceğini veya seni cennete mi alacak sanıyorsun cahil piç! Sen de yanındakiler de senin gibi aptallarda bizimle yanacaksınız!

3 adam da daha fazla sinirlenmişti. Ama tabi kavgayı daha çok kişi de ayırmaya gelmişti. Toprak mağaza önünde oluşan kalabalığı fırsat bilerek kapının giriş alanında oluşan boşluktan içeri girdi.

Kerem 'in burnu çok kötü kanıyordu. Çalışanlardan biri yanlarına gelip " arkada lavabo , dolabın içinde ise ilk yardım çantası var oraya gidin. " dedi.

İnsanlar adamları uzaklaştırdıklarında Toprak sevgilisinin bütün yaralarını sarmış , temizlemişti. Çalışanlardan biri elinde Kerem 'in hediyeyi koyduğu çanta ile geldi. Kerem 'e uzattı. " Düştüğünüz yerdeydi kırılmış. Sonuncu olanı siz almıştınız ama merak etmeyin yenileri geldiginde ilk size haber verecegiz ve ayıracağız. Eğer hala o zaman almak isterseniz bize geri dönüş yaparsınız. Geçmiş olsun. "

Kerem hızlıca çantayı eline aldı. Hediyeyi paramparça halde görünce gözleri dolmaya başladı. Toprak hemen fark etti. Ellerini tutup sevgilisinin saçlarına öpücük kondurup 'ne olduğunu' sordu.

" Biliyorsun gideceğimiz için tamamen meşgul olacağım ve önümüzde ki günler buluşmayacağız. Ben de sana gitmeden önce hediye almıştım. Paramparça olmuş. Şuna bak. "

Elinde ki çantayı Toprak 'a uzattı. Toprak çantaya baktıktan sonra kenara koyup gülümseyerek sevgilisini dudaklarından öptü. " Sorun yok bosver hediyeyi önemli olan şuan sensin"

Alınları birbirine yaslıyken Toprak tekrar konuştu. " Hem benim sana sürprizim var. Ama birazcık merak etmen gerekecek. Şimdi göstermeyeceğim. Eve gidelim. Hem sen banyo yapar rahatlarsın. Ben de makarna tost falan yaparım. "

Kerem gülümseyerek Toprak 'a sıkıca sarıldı. Gözlerini dolmuştu. Ama kendini tuttu. Onu çok seviyordu.

Kısa bir sarılmadan sonra çalışanlara yardımları için teşekkür edip mağazadan ayrılıp durağa gittiler. Otobüs geldiğinde ise bindiler. Arkada ki koltuklara gidip oturdular.

Kerem sevgilinin elini tutup başını omzuna yasladı. Yorulmuştu. Toprak ise sevgilisin saçlarına öpücük kondurup inecekleri durağa kadar onu izledi. Bazen de sevgilisinin uyurken yüzüne düşen saçlarını geri alıyordu.

İnecekleri durağa son  1 durak kaldığında sevgilisini uyandırdı. Durağa geldiklerinde ise otobüsten indiler. Kerem resmen ayakta uyuyordu. Toprak elini sevgilisinin beline atıp onu kendine doğru çekti.

Kerem basını sevdiğinin omzuna yasladı. " Biliyorsun değil mi ikimizin en çok sevdiği kitabın hangi kitap olduğunu?  "

Toprak gülümseyerek cevap verdi.
" Tabi ki biliyorum Kalp Çarpıntısı "

Kerem uyku sersemliği ile " Evettt ben onun heykelini buldum. Türkiye de yoktu. Hatta bu mağazaya bile benim bitmek bilmeyen ısrarlarım isteklerim sonucu gelmişti. Tabi orası bizim eve biraz uzak hazırlık taşınma derken anca alabildim ama onu bile sana bile veremedim.  "

" Sorun yok sevgilim önemli değil. Sen hâlâ bunu düşünme. Adam zaten sana haber verecek bana söylersin. Ben tekrar oraya gider alırım senin adına. "

Kerem gözleri kapalı bir şekilde basını yukarı aşağı sallayıp " Eve ne kadar var? " diye sordu.

Toprak etrafına baktı son 1 sokak kalmıştı. O sokağı da geçtiklerinde Kerem in çantasından onu rahatsız etmeden anahtarı çıkarıp evin önüne geldiklerinde kapıyı zorlansada açtı.

Kerem yalpalayarak salona gitti ve kendini koltuğa bıraktı. Toprak kapıyı kapatıp içeri girdi. Sevgilisinin yanında eğilerek konuştu. " Uykun var biliyorum ama odana gidip üstümüzü değiştirmemiz gerkiyor sevgilim."

Kerem mırıldanarak " Banyo yapıp yemek de yiyecektik degil mi? " dedi.

Toprak " Istemiyor musun? "

" Çook yorgunum uykum var ve burnum da acıyor. "

Toprak , Kerem burnunun acıdığını söylediğinde sessizce küfür etti. Keşke daha once orada olsaydı. Olsaydi da ne yapabilirdi ki çok zayıftı büyük ihtimalle sevgilisini koruyamazdı.

Bu düşünceyi kenara atarak konustu.

" Yemek hazırlamayalım sabah kahvaltıyı yaparız. Bugünlük banyo yapar yatarız. "

Kerem uykusuyla savaş vererek sevdiğinin de yardımlarıyla koltuktan kalktı. Ilk kendi odasına gitti. Kendine ve sevdiğine eşofman ve tişört çıkardı.  Uyalanmadan havluları da ayarladı.Ve daha fazla beklemeden havlulari yanlarına alıp banyoya girdiler.

Kerem in banyoda uyku sersemliği gitmiş. Ikisi de rahatlamıştı.

Çıktıklarında zaten odada hazır olan kıyafetleri giydiler. Toprak kendine aynada bakarak gülümsedi. Kerem den hem yaşca hem de boy olarak uzun olmasına rağmen o kadar zayıflamıştı ki sevgilisin kıyafetleri içinde kaybolmuştu. Kerem Toprak 'ın yanına gitti.

Kollarını beline sardı. Aynadan sevgilisini ve kendini inceledi bir süre. Bol tişört de açık kalan sevgilisinin omzu öptü. Sonra ise boynuna doğru devam etti öpmeye. Toprak gülümseyerek ve başını Kerem 'in öptüğü tarafa hafif eğerek geri çekildi.

" Yatalım artık. Bugün ikimizde yorulduk. Dinlenelim. "

**************************