&- 45 -&

2.8K 156 109
                                    

Bu bölümde normalden biraz daha fazla yorum bekliyorum hepinizden :)
********************************

Kerem

Dün dayımın annem ile babam öldüğünde arabayı onun kullanmasını söylediğinden beri iyi değildim. Ama yine de ona kızmıyordum. Sonuçta hem isteyerek olamamıştı hemde bir gün bunu öğreneceģimi bile bile beni kabul etmeyen diğer akrabalarım aksine yanına almıştı.

Fakat yine de kendimi iyi hissetmediğim için okula gitmemiştim. Dayım da bir şey dememişti. Efe ve Toprak okula gitmediğim için bana yazmıştılar. Bu konuyu ikisine de anlatmak istemedim. Ne kadar biri kankam diğeri de kabul etmek gerekirse artık sevdiğim çocuk olsada.

İkisine de aynı şeyi yazmıştım yanıt olarak Efe beni tanıdığı için uzatmadan kesmişti konuşmayı ama Toprak sevdiği ve merak ettiği için durmadan sormuş amacı üstüme gelmek olmasada gelmiş ve beni daha da sinir edip üzmüştü. Bende engellemiştim.

Ama zaten bir anlık olan bir şeydi. Bugün engelli kaldırıp onunla ve ayriyetten Efe ile de konuşacaktım. Dayım 'ın seslenmesiyle düşüncelerimden ayrılıp çantam , kulaklığım ve telefonuda alıp odadan çıktım.

Dayım ile sohbet ederek okula geldiğimiz de telefondan saate baktım. Saat beş buçuk falandı. Dayıma çantamı verip " Ben biraz geziyorum işim var. " dedim. Dayım elinde ki poşeti bana uzatıp " Al şu açmaları bahçede yersin." dedi. Bir şey demeden poşeti elinden alıp dayımın odasından çıktım.

Hava soğuk olduğu için okulun giriş katında ki nöbetçi masasına oturup Toprağı ve Efe 'yi beklemeye başladım. Uzun bir süre sonra öğrenciler gelmeye başlayınca Toprak ve arkadaşları geldiğini gördüm. Önlerinde yürüyen bir çocuk ayağı takılıp düşmesiyle hepsi kahkaha atmaya başladı. Ben ise boş boş bakıyorum. Çocuk kendiside gülerek ayağı kalmış tekrardan yürümeye devam ederken Toprak ile göz göze gelmiştik.

Ayağı kalkıp onun yanına doğru yürümeye başladım. O ise gitmesi gereken tarafın tersine doğru yürümeye başladı. Ne yani şimdi bana trip mi atıyordu? Salak. Onu umursamayıp çantamı almak için dayımın yanına gittim. Çantamı aldığımda ise direk sınıfa doğru hızlı hızlı yürümeye başladım.

Kolumdan tutup birinin beni çekmesiyle sendeleyip onunla beraber yere yapıştım. Ayağı kalkıp baktığım da karşımda Baran vardı. Ben daha olayı anlayamadan karnıma yumruğu geçirdi. Bende ona vurmaya başladım ama hiçbir faydası yoktu. Hayvan gibiydi. Uzun bir süre sonra en sonunda birden üstümde ki yük kalkınca güçlükle kafamı kaldırıp ne olduğuna bakmaya çalıştım. Ama onu bile yapamıyordum. En son hatırladığımda buydu.

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda boş bir sınıftaydık yanımda Toprak vardı. Sıraya kafasını koymuş uyuyordu. Çok tatlıydı tam onu izleyecektim ki Birden Efe 'nin " Uyandı lan! " diye bağırıp yanıma doğru koşmasıyla Toprak kafasını kaldırıp bana baktı. Sonra ise küçük bir tebessüm edip bana sarıldı ve " İyi misin kimdi seni bu hale getiren? " diye sordu.

Öylece bir Efe 'ye bir Toprağa bakıp " Evet iyiyim ve bilmiyorum görmedim. " dedim. Ama yalandı. Karnım ve sırtım çok açıyordu. Yapanda Barandı ama sustum. Çünkü olayın yine geçen gün gibi olmasını istemiyordum. İkisini de inandı mı diye bir süzdüm. Toprak inanmış gibiydi ama Efe hiç inanmışa benzemiyordu.

Efe sesli bir şekilde nefes verip " Benim bir işim var siz buradan başka bir yere gitmeyin ki geri çocuklarla geldiğimde sizi bulayım. " dedikten sonra sınıftan çıktı. Toprak 'ın bakışları Efe çıkar çıkmaz beni bulurken " Dün ne oldu da beni engelledin anlatır mısın? " dedi. Bir an durdum. Düşündüm. Acaba güvenip ona dayımın bana anlattıklarını anlatmalı mıydım?

Kafam karma karışık olmaya başlamıştı. Toprak elimi tutup sırada bana biraz daha yaklaştı ve " Bana güven. " dedi. Sırada olan bakışlarımı ona çevirip derin bir nefes alıp " Babam ile annem öldüğünde arabayı dayım kullanıyormuş ve dünden önce ki gün bana bunu anlattı. " dedim. Gözlerim dolarken de kendimi tutup " Seni de o an anlatmam için üstüme geldiğin için sinirden engelledim. Özür dilerim. " diye ekledim.

Daha da bana yaklaşıp sarıldığında saçlarımdan öpüp " Özür dilerim bende. " dedi. Sarılışına karşılık verirken başımın altında olan Toprak 'ın kalbinin sesi çok iyi gelmişti. Gülümseyip daha da sıkı sarıldım. Ayrıca birde şuan ne kadar içimden gelsede sevdiğimi ona söylemeli miydim bilmiyordum. Daha erken olabilirdi ya da olmayabilirdi. Ne yapacaktım ben?

Kendimle konuşmayı bırakıp başımı Toprak 'ın göğsünden kaldırırken " Sana bir şey söylemem gerekiyor. " dedim. Merakla bana bakarken " Ben senden hoşlanıyorum galiba. " dedim. Galiba dememin sebebi ise hem çok sòylemek ve söylememekte arada kalmam ve bana sevgiliyken nasıl davranacağını merak etmemdi.

Şaşkın şaşkın bana bakarken çok tatlı gözüküyordu. Gülümsedim. O ise sadece şaşkın şaşkın bana bakmaya devam ediyordu. Tam ona bir şey deyip demeyeceğini soracakken Toprak " Sen ciddi misin? " diye sordu. Kafamı aşağı yukarı aşağı sallayıp " Evet " dedim.

Birden ben daha ne olduğunu bile anlamdan Toprak 'ın ellerini yanağımda dudaklarını ise dudaklarımın üstünde hissetmiştim. Ben bir anlık şaşkınlıkla karşılık vermezken o öpmeye devam ediyordu. Çok garip ama bir yandanda çok güzeldi. Daha fazla düşünmeyi bırakıp Toprak 'a karşılık vermeye başladım.

Toprak kısa bir süre sonra öpüşmeyi bırakıp bu seferde beni duvarla arsına alıp boynuma yöneldi. Benim ise elim istemsizce saçlarına gitmişti. Daha da ileri gitmek istiyordu. Onu itsem mi yoksa itmesem mi? Kararsız kalırken hissettiğim duygulara göre galiba Toprak gibi bende ileri gitmek istiyordum.

Toprak öpücükleri köprücük kemiğimi elleri ise yavaş yavaş okul formamı bulmuş belimi okşarken öpmesi gereken yerde ısırmasıyla kendimi daha fazla tutamayıp inlemiştim. Benim inlememin hemen ardından kapının açılması ve 4 kişinin aynı anda " OHA LAN " diye bağırması bir olmuştu.

********************************
Nasıldı bölümü sevdiniz mi?
Fikirlerinizi ve düşüncelerinizi yazın çok merak ediyorum. Sizi seviyorum.
********************************

Şans /BxB/ (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin