Vincere / TaeKook

Büyük Nefret

İyi okumalar...

Малефисента - Ты думал , что я слабая

___
⚕

Sevişip biraz sohbet ettikten sonra Taehyung beni kucağına almış ve banyoya götürerek yıkanıp manilerimizi temizlemiştik. Odaya döndükten sonra üstümüzü değiştirmiş, çarşafları değiştirip salona girmiştik. Yeontan kanepe de sessizce uzanarak uyuyor Taehyung da onu uyandırmamak için kanepenin ucuna kıvrılmıştı. Taehyung'un kucağına oturup kollarını belime sarması için köpek bakışlarımı sundum ona. Gülümseyip alnıma öpücük konudurarak kollarını ince belime sardı. 

Başını sırtıma yaslayıp sessiz mırıltılarını  "Başıma gelen en güzel şeysin Jeon" bana sundu. Kıkırdayıp yerim de dönüp bacaklarımı açarak göğüsüm boynuna denk gelecek şekil de durdum. Kollarımı boynuna sarıp burnunun ucuna öpücük kondurdum. "Sen de benim bay Kim" diye gülüp sıkıca sarıldım esmer teninin sardığı bedenine. Kollarını sıkılaştırıp beni daha çok kendine bastırdı. Bana sarılmasını çok seviyordum, hatta sarılmayı çok severdim ben.

Şöyle bir diyim duymuştum babalarına sarılamayan insanlar yada sevgi görmeyen insanlar ilgiye hasret büyürlermiş . Sarılmak için bazen insanlara sunacak bahane arar bulamadıkların da yoldan geçen bir yabancıya sarılma istekleri artatmış ama yapamazlarmış. Ben hasretimi Taehyung ile gideriyordum, çok güzel sarıldığı gibi çok güzel hissettiriyordu. Kokusunu ciğerlerime çekip bedenimi kokusuna alıştırıyor, onu kalbime yerleştiriyordum. Taehyung'a ne ara bu kadar alıştım ya da bağlandım bilmiyordum ama onu çok seviyordum.

Gözlerim yanmaya başladığın da daha da sıkı sarıldım ona. Kalbim hızla atmaya başladı ki bedenim ona yapışık olduğundan onun da hissettiğini biliyordum. Gözlerimden intihar edip esmer tene kavuşan damlalar ne de güzel yakışıyordu o tene. Eliyle sırtımı okşamaya başladı ve "Niye ağlıyorsun güzelim?" diye sessizce sordu bana ithafen. Omzumu silkip başımı boynuna gömdüm. Boğazımdan engele takılmadan bir hıçkırık koptuğun da bedenimizi ayırmak istedi ama ben buna izin vermeyerek "Böyle kalsak olmaz mı? Bana sarılmanı istiyorum" dedim. 

"Ne oldu bebeğim ne sıktı canını?" dudaklarını açıkta kalan tenime bastırıp mırıldandı. Tekrar omzumu silktiğim de "Jungkook söyle ki sana yardım edeyim her sıkıntıya tek başına katlanmanı istemiyorum" diyerek parmaklarını sırtım da gezdirip okşuyordu. "Hadi söyle güzelim" dudaklarını omzuma bastırdı bu defa, bedenim ani titrediğin de "Sarılmayı seviyorum çünkü babam beni hatam yüzünden sildikten sonra hiç sarılmadı. Çok küçüktüm Taehyung benim için en doğru olanı oydu o gün" hıçkırıp tekrar damlaları bırakarak akan burnumu çektim. Bedenimizi ayırıp yüzüne bakmamı sağlayarak ellerini kızarmış yanaklarıma çıkardı. 

Baş parmağı ile nemliği silip yanaklarıma öpücük armağan etti. "Peki baban nerde şimdi yani görüşmüyor musunuz?" sorusunu sunduğun da bana öğretilen şeyi söyledim "Öldü"  ve kurumasına izin vermeden tekrar nemlendirdim yanaklarımı. Yanaklarımı sıkıp dudaklarımı büzdükten sonra dudağıma yumuşakca kiraz çürüğü rengine bürünmüş cennetini bastırdı.

 Geri çekilip yanaklarıma, burnuma , alnıma, çeneme öpücükler konduruyor , benden kıkırtılar kazanıyordu. Arkasına yaslanıp "Ne hatası yaptın ki?"  diyerek gözlerimin içine baktı. Söylemek ile söylememek arasın da gidip geliyorken "Hadi Jungkook bana söyleye bilirsin Sevgilim" burnumun ucundan öptü. Derin nefes alıp söylemek kararı aldım.