Vincere / TaeKook

Dans ve Ninni

İyi okumalar..

Bu bölüm ara bölüm olacak gelecek bölümde zannımca kaos geliyor puhahah

En soft bölümle karşınızdayım ve bayağı uzun..

Harf yanlışları için üzgünüm (kontrol ettim ama gözümden kaçmış ola bilir)

Çocuğun konuşmasına laf edenin belasını bellerim haberiniz olsun :D

___
𓆉

Başım patlarcasına ağrıyorken susmuş sadece onu dinlemişdim, çünkü biliyordum eğer konuşursan bir daha sesaret edemez ve anlatamazdı bana çektiği acıları. O anlattıkça benim kalbim parçalara bölünüyor, çektiği acıları iliklerime kadar hiss ediyordum.Onun gözlerinden düşen damlalar göğüs kafesime girip yakıyordu öylece. Çocuk olacağı yaşta abi olmuştu baba olmuştu sevdiğim. Kendini unutup hayatını kardeşine adamıştı öylece. Baş ağrım gözlerimi yeşertiyordu ki yerimde dönüp duruyordum uyuyamıyordum. Bana sarıl dedikten sonra ona sarılmış göğüsüme yatırmıştım. Çok geçmeden o uyumuştu ki keşke uyumasaydı. Nerdeyse 1 saat uyuduğuma emindim ki onun sesine uyanmıştım ve daha sonra uyuyamamıştım, feci horluyordu. Yorgun olduğundan olsa gerek hırlıyordu sanki.

Bakışlarımı pencereye çevirdim. Hava aydınlanıyordu yavaştan. Etrafa bakındım saat bulmak için. Ama duvarda yada komodinin üzerinde hiçbirşey yoktu. Sadece Taehyung'un olduğunu düşündüğüm telefon vardı. Kulak tırmalayan horultusunun eşlik ettiği uykusu bölmeden yavaşca yerim de kıpırdanıp arkama yaslandım. Başının üstünden uzanıp zorlukla da olsa komodinin üzerinden telefonunu elime aldım. Sadece saate bakıp yerine koyacaktım. Güç tuşuna basınca ekran aydınlandı ve kalbimin teklemesine neden olacak manzara gözümün önüne geldi.

Beyaz çizgili gömlekte salonda uyuklarken çekilmiş fotoğrafım vardı. Belki de kendisi çekmiştir, gülümseyip saate çevirdim bakışlarımı. Saat 8. geliyordu ki ben planlarımın aksamasını istemiyordum. Telefonu kapatıp eski yerine koydum ve elimi saçlarına atarak okşamaya başladım. Tebessüm edip uyanması için seslendim. "Hayatım uyanmalısın gidecek yerlerimiz var". Derin uyuyordu sanırım ki yeniden seslendim,"Taehyung uyanır mısın bebeğim" dedim. Kılını bile kıpırdatmıyordu. Yanağını sıkıp çekiştirerek "Uyansana Taehyung" diye normal sesle uyanması için zorlandım. Mızmızlanıp kafasını çevirdi. Demek öyle Taehyung bey, aklıma gelen şeyle arkaya sıkıca yaslandım. Ve bağırdım, kolunu dürterek.

"Taehyung-Taehyung bebek geliyor! Uyan sikik herif!"

"Uyandım!-Doktor!"

Yataktan yüzü üste düştüğün de kahkaha atmaya başladım. Yerden eliyle destek alıp yüzüme uykulu gözle anlamaz ifadeyle baktı. Aniden aklına birşey gelmiş gibi kaşlarını kaldırdı ve ayağa kalkarak odanın içinde koşturmaya başladı. "Ağrın var mı?! Hemen-hemen gidelim!" diye telaşla söylenip kiyafet dolabına koştuğunda elimi karnıma koyup saha yüksek sesle kahkaha atmaya başladım. Başımı yastığa gömüp göz yaşlarımı armağan ederken elini dolaptan çekip anlamaz ifadeyle bana bakıyordu. Ben gülmeye devam ettim bir süre o ise bana öylece baktı. Yerimden doğrulup yüz ifadesine baktım, kaşlarını çatmış ve elini beline koymuş bana sinirle bakıyordu. Bu ifadesine gülmemek için dudağımı bir birine bastırdım.

"Demek bebek geliyor ha Jungkook bey?"

"Uyansaydın gelmezdi-bana öyle bakma- uyanmadın ne yapa bilirdim?"

Dudağının kenarı kıvrıldığın da korkmaya başladım, bu tepkisi hayra alamet değildi. Elini belinden çekip üstüme atıldı aniden. Çığlık atıp elinden kurtulmaya çalışsamda güçlü kollarıyla sardı bedenimi. "Demek bebek ha?!" dalgaya vurup omzuma yaklaştı. Omzuma dişlerini geçirip çekiştirmeye başladığın da hem gülüp hemde karşı çıkmaya çalışıyordum. "Çek dişlerini omzumdan koptu" sızlanarak kahkaha atıyordum. Omzumdan ayırdı dişlerini ama bu defa nefesimi kefecek şey yaptı. Elini karnıma atıp gıdıklamaya başladı. Nefes nefese kahkaha atarken tepkilerime oda gülüyordu. "Tae-Taehyung dur nolur" gülmekten konuşamasam da elimle uzaklaştırmaya çalışıyordum.