Cehennemi Hak Edenler!

190 40 15
                                    

Keyifli okumalar..

Yalvarış bölümünün 2. Partı!

⚠️ Olumsuz örnek yaratabilecek davranış! RAHATSIZ OLACAKSINIZ OKUMAYIN!

___
☁︎

Taehyung


Kapıdan Yoongi ile el ele tutuşup korkuyla ilerleyen bedene baktım. Ona dokunulmuş olma düşüncesi beni çileden çıkarıyordu. Çok iğrenç bir durumdu ki bunu yapan insanlar en ağır cezaya maruz kalınmalıydı. Öyle de olacaktı. Güvenliği için tuttuğum, güvendiğim adamım sevdiğim çocuğa dokunmuş onun canını acımıştı. Nasıl toparlanacaktı bilmiyorum ama onun için elimden gelen herşeyi yapacaktım. Kulağıma inleme sesleri dolduğunda bakışlarımı yerde kanlar içinde uzanan iğrenç pisliğe çevirdim. Bana bakıyordu. Yanına gidip özünde diz çöker gibi oturdum ve saçlarını sıkıca kavrayıp başını kaldırdım. Acıyla inledi ve ağlamaya başladı. "Ne olduğunu anlatmak ister misin Felix?" Dişlerimi bir birine bastırıp sakin tonda sordum.

"Ef-Efendi Taehyung. Bay Jungkoo-"

Kafasını sertçe parkeye vurup kaldırdım. Sinirle bağırdım.

"Sevdiğim çocuğun adını ağıza alma pis herif!"

Saçlarını koparacak güçle çekiştirip salladım. "Şimdi söyle bakalım ne oldu?" Elini yere bastırıp dikelmeye çalıştı. Yapamayınca yere yığıldı ve ağlayarak "Benim bir suçum yok Ef-Efendi Taehyung. Bana yaklaştı. Onunla yatmamı istedi. Ben suçsuzum" söylediği kelimelerle sinirlenerek saçındaki elimi sıkılaştırıp ayağa kalktım. Benimle birlikte kalkınca başına yediği darbelerle çığlık attı. "Bana doğruyu söyle Felix!" Kafasını duvara taraf ittirip düşmesini izledim. Duvarda ki kan izlerini gormezden gelip yerdeki bedeni ensesinden tutup kaldırdım. "Dinliyorum" fısıldadım. "Yemin ederim doğruyu söylüyorum Ef-Efendi Taehyung. Bana ahlaksız şeyler teklif etti. Ben uzak durmak istediğimi söyledim ama dinlemedi beni öp-" daha fazla dayanamayarak sertçe duvara vurdum kafasını. "Ef-Efendi Taehyung lütfen bana inanın. O çocuk iyi birisi değil" ellerini bileğime sardı. "Yalvarırım durun!" Dudaklarımı bir birine bastırdım.

Yalvardım ama durmadı

"Jungkook da yalvardı durdun mu?"

Yere diz çöktürdüm. "Yanıma sokuldu. Beni arzuladığını söyledi. Ben- Ben onu uyardım. Size ne söylediyse yalan söylüyor" bacaklarıma kollarını sarıp sarsılarak ağlamaya başladı. Ayağımı çekiştirip ondan kurtarmaya çalıştım. Ne cüretle bana yalan söyler ve benim masum bebeğimi kirletmeye çalışırdı. Onun gibi çöküp saçını kavradım. Gözlerini gözlerime diktim. Yüzüne sertçe tokat atıp elime bulaşan kanı üstündeki havluya sildim. "O çirkef ağzından Jungkook hakkında tek kelime çıkmayacak" başını hızla salladı. Ayağa kalktım ve saçından elimi çekmeden sürükleyerek kapıya taraf ilerledim. Komodinin üzerindeki Jungkook'un ilaçlarına değdi gözüm. Onları cebime atıp kimseyi umursamadan odadan çıktım. Elini bileklerime sarmış acıyla bağıran bedeni sadece yerde sürükleyerek ilerliyordum. Bizi şokla izleyen bedenlere bakmadan asansöre ilerledim.

"Benim çiçeğimi koparmayacaktın!"

Asansöre girip geri çekildim ama onun bacaklarını asansörün tam ortasında durdurdum. Kapılar art arda kapanıp açılarak bacaklarını eziyordu elimin altındaki beden bağırarak ağlıyordu. Ben kolay öldürmeyi seven birisiydim. Dayardım silahı kafasına tetiği çeker ve bitirirdim. Ama durum Jungkook için geçerli değildi. Ona zarar veren herkesi acı çektirerek öldürürdüm. İlk kurban Felix'ti ve ikinci defa onun canının yanmasına izin vermeyecektim. "Lütfen! Lütfen canım yanıyor lütfen" bana baktı. Daha fazla bekletmek istemedim bebeğimi. Sertçe içeri çektim ve kapıların kapanmasını bekledim. Kapılar kapandı ve hareket edip ilk katta durunca tekrar saçını kavradım ve otelin müşterilerini görmezden gelerek dışarıya sürükledim onu. Güvenlik bana yakınlaşınca cebimden kimliğimi çıkarıp gösterdim. Hemen önümde eğilip sürüklenen bedene iğrenircesine baktılar. Kapıdan çıkarken Jungkook korkuyla bana ve Felix'e baktı. Dudağının kenarı kıvrıldı.

Vincere / TaeKook  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin