Yalvarış

226 38 52
                                    

İyi okumalar..

⚠️ Bölümde uyarı var! Psikolojik etki ede bilir!

Alttaki küçük yıldıza basarsanız sevinirim ⭐

3 part

___
⚣︎

Annemin yanında bir iki saat oturup  evden çıkmış ve otele gelmiştim. Kendimi yatağa atıp düşünmeye başladım. Dünümü, bu günümü, yarınımı. Ben ne yapacaktım? Devam edemiyordum. Ben -Biz- nasıl bu hale gelmiştik anlamıyordum. Daha 1 ay önce onunla yatakta bir birimize şaka yaparak uyanmıştık. Gülümsedim aklıma doluşan anılarla. Ben onu seviyordum, hâlâ da seviyorum. Ama Taehyung'a çok kırgınım. Kapı tıklandığında uzandığım yerden kalktım. "Gel" diyince kapı açıldı ve felix ıslak saçla içeriye girdi. "Üzgünüm rahatsız ettim. Benim odamda ki su kesildi de senin banyona girip çıka bilir miyim?" Belindeki havluyu sıkılaştırdı. Üstünde birşey yoktu ama benim zerre umrumda değildi ki bakmıyordum bile. "Tabi sorun değil. Çabuk çıkmana da gerek yok. Uyuyacağım"

"Tamam"

Başımı salladım ve banyoya girmesini izledim. Girdikten sonra ayağa kalkıp üstümdekileri çıkardım ve yataktağın sol tarafına attım. Yorganı kaldırıp altına girdim ve gözlerimi kapattım. Uykum geliyordu ama beynimin içinde dönüp dolaşan anı ve düşünceler buna izin vermiyordu. Gözlerim yanmaya başladığın da burnumdan sert nefes verdim. 'Seni Seviyorum tavşanım. Seni asla bırakmam' sesi kulaklarım da yankı yapıyordu. "Keşke karşına çıkmasaydım, ya da bana ulaşman için ipucu vermeseydim sana. Ben uzaktan da seviyordum seni. Kalbim kırılmadan, ağlamadan" burnumu çektim. Gözlerim doluyordu. 'Gitme' Gidiyorum. Bizim için bitiriyordum bu ilişkiyi. Babam da zaten beni görmüştü. Şimdi asla peşimi bırakmaz ve her fırsatta beni yakalamayı deneyecekti. Ondan gerçekten nefret ediyordum. Bir baba oğluna -çocuğuna- böyle birşeyi asla yapmazdı.

'Vur onu yoksa abinin cesedini yakarım. Bana inanmıyormuş gibi bakma biliyorsun ki yaparım Jungkook. Ya o adama ateş açarsın ya da sevgili abinin cesedi kül olur'

'Seni küçük orospu çocuğu! Demek evden kaçmak istedin he?! Bunun cezasını çekeceksin Jungkook! Benim kemerlerimi severdin değil mi sen? İster misin şimdi? Sana çok güzel yakışacak'

'Kemer izi çok güzel yakıştı boğazına. Şimdi söyle bakalım sevgili oğlum bu olanları annene söyleyecek misin? Cevap ver bana! Söyleyecek misin? -H-hayır- Aferin oğlum'

Elimle yüzümü kapattım. Hıçkırarak ağlamaya başlamıştım ki "Jungkook bir sorun mu var?" Banyodan seslenen gençe pürüzlü sesimle "Yok bişey devam et" elimin tersiyle yanağımı sildim. Komodinin üstünde duran peçeteyi alıp burnumu sildim. Bir bardak su içip tekrar yattım. Hiçbirşey düşünmek istemiyordum. Düşünmedim de. Sadece uyudum. Korktuğum ama güvendiğim karanlığa sundum kendimi.

Felix

Saçımı köpükleyip yıkadım ve bedenimi de durulayıb kabinden çıktım. Bu aralar çok fazla spor yapamıyordum Jungkook yüzünden. Doğrusu ona hizmet etmekten rahatsız değildim. Çekiciydi. Beni şehvete sokuyordu. Her gördüğüm de yada bana dokunduğunda arzuluyordum onu. Çok saçma kafa yapısına sahipti. Ailesi zengindi ama o kadar parayı siktir edip kendi parasını kazanıyordu. 2 gün sonra festivali vardı ve bu çocuk çalışmıyordu. Kazanacağından hiç emin değildim. Ama bazen onu beyaz atıyla çıplak üst bedeni eşliğinde sohbet ettiğini görürdüm. O hali beni benden alıyordu ki saatlerle banyodan çıkamıyordum. Patrona teşekkür etmeliydim beni onun yanına gönderdiği için. Zevki bayağı harikaydı. Havluyu saçıma çıkarıp kurulmaya başladım. Büyük havluyu da kasıklarıma bağladım ve banyodan çıktım. Kapıyı kapatıp arkamı döndüğümde gördüğüm manzarayla yutkundum.

Vincere / TaeKook  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin