3. BÖLÜM: TELEFON

986 69 30
                                    


"Sana beni yatağa atabileceğin fikrini kim verdi?" diye sordum ani bir çıkışla. Adama bak, sakinleştirecek mükemmel bir şey biliyormuş. Bakışlarından anlamasam neyse ama hayatımda gördüğüm ilk erkek o değildi.

"O sonraki iş." dedi sakince. Sesindeki tınıda mükemmel bir alay vardı. "Güzel bir mekan biliyorum, hava soğuyor zaten. Oraya gidip biraz eğlenir, sinirini atarsın diye düşündüm."

Nedense alayı bir kenara bırakmıştı. Doğru söylediğine emin olmak için mavi gözlerine biraz uzunca baktım. "Hesap benden." dedi bu kez. Eh, zaten öyle olmasa hayatta yerimden kıpırdamazdım. Ayağa kalkıp bana elini uzattığında tutup tutmamak arasında kaldım.

Pekala, başıma her şey gelebilirdi, bunu kabul ediyorum. Ancak zaten adam tek tuşuyla telefonumu ele geçirip kulağımda çalan müziği başlatmamış mıydı? Hayır desem bile beni zorla götürecekmiş gibi bir aurası vardı.

Her şey bir yana, sanırım içten içe gitmek istediğim için yerimden kalktım ama elini tutmadım. "Neresi?" diye sordum sadece. "Yalnızca biraz uzakta." Kolundaki saate baktı. Ancak hayatımda daha önce hiç görmediğim kadar seksi duran akıllı bir saat beklememiştim. Sanırım gerçekten zengindi.

"Birazdan canlı müzik de başlar. Erken gidip yer kapalım."

Umarsızca yürümeye başladığında hızlı birkaç adımla ona yetiştim. "Beni neden götürüyorsun?"

Yanında yan yan yürümem dert değildi ancak yüzünü tam göremiyordum. Bana dönmesi biraz vakit aldı, cevap vermesi de öyle.

"Üzgün duruyorsun."

"Üzgün değilim."

"Düşüncelisin."

"Herkes her an düşünür. Senin zihninde susmayan bir şeyler yok mu?"

Omuz silkti. "O şeyler seninle konuşuyor mu?"

"Şizofren değilim."

"Emin olmazsın."

Bir saniye duraksadım ama hemen ardından yürümeye devam ettim. Arabaların park edildiği yere gelene kadar yeniden konuşmadık. Aslında konuşacak pek çok şey olsa bile adını, ne işle uğraştığını, kaç yaşında olduğunu deli gibi merak ediyordum. Türk insanı işte, kütük neresi diye sorsam yeriydi. Ancak düşüncelerim karşıda parlayan Maserati'yi görünce son buldu.

"Oha." dedim. İlk kez lacivert bir Maserati'yi bir ekranda değil, gerçekte görüyordum. Telefonumu çıkarıp hızlıca resmini çektikten sonra Berk ve Ceren'in bulunduğu Whatsapp grubuna attım.

 Telefonumu çıkarıp hızlıca resmini çektikten sonra Berk ve Ceren'in bulunduğu Whatsapp grubuna attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bekle bekle." diyerek arabanın yanına koşup daha yakından bir resim attım. Sokağın kenarına böyle park edildiğini görmek ne yalan söyleyeyim içimi acıtmıştı. Ancak dokunmaktan kendimi alıkoyamadım. Arabalara özel bir düşkünlüğüm yoktu, eğer araba milyonlarca lira değerinde değilse.

OYUN KAMPI: TURNUVA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin