28. BÖLÜM: EĞLENCE YANILGISI

586 51 21
                                    



Araba oldukça normal bir seyirde ilerlemişti ki ben çok daha yavaş olmasını tercih ediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Araba oldukça normal bir seyirde ilerlemişti ki ben çok daha yavaş olmasını tercih ediyordum. Koltuklar bir uzay mekiği gibiydi. Hıza göre iç ışıklar değişiyor, hız göstergesindeki üç basamaklar bile aslında iki basamakta gidiyormuşuz gibi rahat hissettiriyordu. Tümseklerden geçerken fark etmiyorduk ve manzara kesinlikle... Mükemmeldi.

"Sana nasıl seslenmem lazım?" diye sormuştum kapı inmem için kendi kendine açılırken.

"Nasıl seslenmek istersen..."

"Yamaç hariç sanırım?"

"Yamaç hariç."

"Yani geriye bir seçenek kalıyor: Archangel." diyerek göz devirdim. Yan yana ilerlemeye devam ederken geldiğimiz yere bakıyordum. İleride bir grup vardı, yanlarında da farklı renklerle dizilen sıra sıra motosikletler... Umarım onlardan birine bineceğimiz için ceket almamıştır çünkü bu etek bacaklarımı iki yana açamayacağım kadar dar.

"İsim olarak evet ama sıfat olarak... Biliyorsun, sevgilim diyerek başlayabilirsin." Bir kez daha göz devirdim.

"İki ayrı deliyle tek başıma uğraşmak zorunda kaldığıma inanamıyorum." dedim kendi kendime. "Üstelik dost haini çıkan arkadaşlarım varken ve ben çok yalnız hissederken..." Duraksadım. "Belki de babama beni yanına almasını ve sözünden çıkmayacağımı söylemem gerekiyor."

"Baba mı?" dedi Archangel son cümleme ithafen. Başımı iki yana salladım.

"Kendi kendime konuşuyorum."

"Deli olan yalnız biz değilmişiz, güzel." diyerek gülümsediğinde tek kaşımı kaldırdım.

"Delilikten değil, yalnızlıktan." raconumla beraber yürümeye yeniden başladım. Arch çok geçmeden bana yetiştikten sonra eliyle sağ tarafa yönlendirdi beni. Dikkatimi çektiği üzere, temas etmiyor sayılırdı. Yani, ediyor gibiydi ama etmiyordu. Bu dikkat neden?

"Biz geldik." dedi hemen sonra. Karşısında kırklı yaşlarda, örülmüş sakalları göğsüne kadar inen, yine aynı hizaya kadar uzattığı saçlarını açıkta bırakan bir adam vardı. Uzun boyluydu, o kadar kalıplıydı ki Yamaç bile yanında küçücük kalıyordu.

"Hanımefendi kim?" diye sorduğunda benim yerime Archangel yanıtladı.

"Hançer alan acemilerden biri, Aura. Serbest Yarış 7.'si oldu bugün. Maserati'nin desteklediği masum oyuncumuz."

"İyilerin dostu, kötülerin düşmanı demediğin kaldı." diyerek göz devirdim. Masummuş. 

Ben masum değilim, siz suçlusunuz.

"Yarışa mı katılacak?"

"Bugün izleyiciyiz." dedi Archangel. "Geç kalmadık ya?"

"Bahisler ileride." Archangel başını sallarken adam yeniden konuştu. "Ben de Trol." Eh, orta dünyalılardan bir farkın yok zaten. Hulk da olabilirdi gerçi, bu irilik bayağı anormal. Boyunun iki metre, kolunun 60 santimetre olduğuna yemin edebilirdim. Ve bu çıplaklık... Bu dövmeler... Sugar daddy olması için Luna'ya haber salardım ancak gelin görün ki tripliyim.

OYUN KAMPI: TURNUVA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin