"Biliyorum." mu demişti o? Gülmüştü bir de, değil mi?
"Adını duyalı çok oluyor."
"Ne-"
"Yalnız bırakmaya gelmiyor." diyerek lafı ağzıma tıktı Archangel. Yanıma gelmiş, elini belime sarmıştı. Sanırım ilk kez içimden onu iteklemek gelmiyordu zira birazdan bayılacakmış gibi hissediyordum.
"Gerçekten güzel, değil mi?" Night laubali bir şekilde Archangel'ı tahrik ediyordu. Bunu gözlerimle görebiliyordum ancak oyunu her neden kaynaklıysa, Archangel düşmüş gibi durmuyordu.
"Rayne de böyle düşünüyor mu?" Bu ismi duymuştum, hem de bugün. Şükür ki duymuştum yoksa bahsedilen kişinin oyun kurucu olduğunu, yani karşımdaki adamın eski sevgilisi olduğunu anlayamazdım.
Büyük balıklardan yalnızca biri karşımdaydı. Sanıyordum ki, diğeri yanımda olandı.
Beni çiğ çiğ yerlerdi.
En büyük balık neredeyse yarım kat üzerimizde olan oyun kurucular olduğunu düşününce, üstelik bu içki bana yalnızca şans eseri gelmediyse... O kadar da kötü durumda değildim belki de.
"Beni nereden tanıyorsun?" diye sordum Night cevap veremeden.
Archangel kendini kontrol edemedi. Elimde olan beli sıkılaşırken bunun resmen farkına varmış oldum. Bir şeyleri o da biliyor olmalıydı, bana buranın sandığım kadar masum bir yer olmadığını söyleyen de Archangel'dı zaten.
Baş melek.
Neyin baş meleği?
"Tanımıyorum, yalnızca duydum." dedi Night. "Rozetleri çok hızlı açmışsın, liderler bizi uyardı."
Premium oyunculara kadar çıkmış mıydı adım? Bunu ilk kez duyuyor ve fark ediyordum açıkçası.
"Bir de Archangel bizi ekip seninle eğitime girince..." Gözlerimi doğrudan Archangel'a çevirdiğimde göz göze gelmiş bulunduk. Yüzünde yalan olup olmadığını anlayamadığım bir ifade vardı. Sanırım kendini çok güçlü gören, bir filmde başrol olarak kötü karakteri canlandıran biri gibi duruyordu şu an.
Arka planda Fire - Barns Courtney çalıyordu. Archangel'ın şu anki durumuna oldukça iyi gitmişti, zira tam bir yangın gibi duruyordu. En yakınında olmama rağmen o alevler beni yakmıyordu, teğet geçiyordu ancak sıcaklığından payımı alacağımdan neredeyse emindim.
Neredeyse.
"Her zaman sizi ekerim, söz konusu kişi Aura." dedi Archangel.
İnanamaz bir şekilde ona baktığımda Night gitmesi gerektiğini anlamıştı sanırım. Yoksa kural falan dinlemeyen Archangel bu adamın üstüne atlayacak gibi duruyordu.
"Görüşmek üzere, gece zaten uzun." diyerek göz kırptı bana. Cevap vermedim ama o göz kırpmanın altında yatan bir ima bulunduğunu hissettim. Hayır, lütfen. Daha fazla bilinmezlik istemiyorum.
"Benim burada ne işim var?" diye sordum. O kadar net sormuştum ki cevap vermezse kendimi doğrudan merdivenlerden atacaktım. Odama kadar koşacak ve bir şekilde kendimi buradan kurtaracaktım.
"Çok sabırsız değilsen..." Alayla güldü. "Birazdan öğrenirsin. Ben anlatınca heyecanı kalmaz."
Gözüm doğrudan belinde asılı duran hançere kaydı. Benimkinin aksine oldukça yeni ve parlak duran bu hançerin sapında A harfi işlenmişti kırmızı taşlarla. Oldukça erkeksi duruyordu, benimkine kıyasla daha büyük ve ağır olmalıydı. Archangel'ın gözleri de benimle beraber kendi hançerine kaydığında sanırım saplayacağımdan korkup bir adım geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN KAMPI: TURNUVA (+18)
AcciónAura, henüz kampa katılmadan önce bile bir şeyler olacağını seziyordu. Ancak bu kadarını kimse tahmin edememişti. Oyundaki botlar, aslında sonsuza dek uykuya yatırılmış gerçek insanlardı ve sahte oyun kurucularla gerçek oyunkurucu arasında büyük bi...
