32. BÖLÜM: ODA HAPSİ

631 56 29
                                    

Bilimkurgu #1 olmamızın üzerinden neredeyse 10 gün geçti ama ben yeni gelebildim, rezalet.

Uzun bir süre yine yokum. Ama uykuya dalmadan önce gözlerimi rahatça kapatabilmek için en azından bu bölümü paylaşmam gerektiğini hissettim.

Sizi çok özledim. Birazcık toparlasam hemen buraya damlayacağım ama her şey o kadar kötü ve aylardır öyle kötü ki... Ben bu hayat turnuvasında bir bottan farksız hissediyorum.

Gelene kadar kendinize çok güzel bakın.

Birazasli iyi okumalar diler...



Uyumak, uyanmak, sürekli antrenman yapmak gibi sıradanlaşan bir yaşamda da olsam son 3 günde kazandığım rozet sayısı bir hayli fazlaydı. İşin kötüsü, ekiple birlikte yapılan sabah kahvaltısında çıkan gereksiz bir tartışma yüzünden Doremi, ben de dahil olmak üzere pek çok kişiye oda hapsi vermişti.

Yani, gerçek bir oda hapsi. 

Odanın kapısı açıldığında Doremi'ye haber gidiyordu ve Doremi saniyeler içinde başımıza üşüşüyordu. 

Elimdeki tableti alıp aslında içinde işime yarayan pek çok dosya olduğunu fark etmiştim. Bunların bir kısmı silahlar üzerineydi. Artıları ve eksileri hakkında çeşitli bilgiler veriyordu. Mesela Arch ile en çok kullandığım ve kendimi başarılı hissettiğim silah OKT-13'tü. Garip bir şeydi, 13 vardı, bana özel bir mesaj veriyor gibiydi ama alakası yoktu. 

OKT-7 polis tabancalarını andırıyordu. Siyah,  oldukça ağır bir metale sahipti. Bu nedenle yorulmama neden oluyordu ama atışları gerçekten öldürücüydü. Biraz daha alışsaydım kusursuz şekilde kullanabilecektim.

Kapı çaldı, kapıyı umursamadım.

Oyun Kampı üzerinde kendini en çok duyuran ve ekipte bulunmayan diğer oyuncular hakkında da bazı bilgiler vardı. Mesela deli gibi kendi adını kullanan ve İrerem (sanırım İrem demek istemiş) adlı oyuncu yalnızca 3 yılda Arch ile aynı seviyeye yükselebilmişti. Bundan sonra da bir anda oyunu bırakma kararı almış ve kendini büyük bir sponsor olarak başka bir şekilde Oyun Kampı'na dahil etmişti.

Kapı yeniden çaldı. 

Dosyaları biraz daha gezince simülasyonlar hakkında da bilgi bulabiliyordum. Bunları neden daha önce incelemediğimi bilmesem de videoya kaydedilen bazı şeyler vardı. Mesela simülasyon tamamen bizim kontrolümüzde olduğu sürece bilgisayardan değil, oyunun içinden de ekleme çıkarmalar yapabiliyorduk. Bunu herkesin yapması pek tabi imkansızdı ama yapan biri üzerinden uygulamalı anlatım vardı. 

Gerekenler ise, tüm rozetlerin kazanılmasıydı.

Tüm rozetlerin yalnızca 3. seviyeden ibaret olmadığına yemin edebilirdim. 

"Aç şu kapıyı!" 

Arch.

Ah, ben kendisine trip attığımı söylememiştim değil mi?

Oda hapsimin yegane sebebi, Arch, yeniden bağırdı. 

"İnan bana kırmak üzereyim, sabrımın sınırında olduğumdan emin olabilirsin." 

Tablette açtığım geri sayıma baktım, son 19 saat kalmıştı. 

"Lütfen, Arch." Bir süre durdu. "Daha 19 saat beni özlemek zorundasın." diye bağırdım. "Ama çok istersen, belki bu 19 saatin herhangi bir zaman diliminde seninle simülasyon üzerinden görüşebilirim."

OYUN KAMPI: TURNUVA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin