21. BÖLÜM: İTA'NIN HANÇERİ

617 60 66
                                    

Cazgır Eda sahnelerde.

Maserati'yi ele vermemem gerektiğini kafama vuran taraf baskın çıkmıştı. Aslında şu an Archangel'a olanları anlatabilirdim ama ona da güvenmiyordum. Son anda duyduğum tuzak kelimesi de tuz biber olmuştu bana. 

İşler nasıl bir anda böylesine karışabilirdi? Fakir, geleceğin işsizi, ailesiyle arası bozuk, serserilik ve itlik peşinde koşan bir Eda için bu kamp zıkkımı daha nasıl bela olabilirdi başıma?

"Sen mi varsın sırada?" diye cırladım. Sanırım çok bağırmıştım ama kontrol bende sayılmazdı.

Şu an erkeklerden nefret eden tarafım baskın çıkıyordu.

"Ne saçmalıyorsun ve neden bağırıyorsun?" dedi Archangel. Tepkime sinirlenmiş gibi duruyordu.

"Ya sana ne? Sa-na ne? Yalnızsam sana ne, değilsem sana ne? Hangi hakla soruyorsun sen bunu bana? Evime zorla girip yüzsüz yüzsüz ne bok yemeye çalışıyorsun? Dünden beri başıma bela mı oldun sen ya?"

"Delirtme kızım beni." diyerek dikleşti yerinde. "Tek değilsin ki açmışsın rozeti. Botlarla sevişecek halin yok ya?" dediğinde kafama taş düştü sandım. "Dünkü iyiliğin karşılığını da böyle veriyorsan..." Pis pis sırıttı ama aklımda başka bir şey vardı, hareketleriyle ilgilenemedim.

Bu rozet sevişmeyle mi açılıyordu?

Eh, adı Şehvet olduğuna göre...

Lan bu oyunun amacı neydi? 

Miraç yine kendisine ve sevgili sülalesine küfür yiyordu benden. Üstelik Rapsodi ve oyuna katılmak için kafamı siken Luna da dahil olmuştu küfürlerime.

Dur, Eda. Düşün de kurtar kendini.

"N'oldu, kıskandın mı?" diye daldım olaya.

Düşünme Eda, vazgeçtim.

"Aynen öyle." dedi Archangel. Bir an ciddi olduğunu sandım ama devam edince rahatladım. "Dün seni kucağıma aldım kızım ben milletin içinde. Sırf bana saygından oyunda başkasıyla yiyişemezsin."

Saygıymış. 

"Ha seninle yapsam sorun yok yani?" diye atladım olaya. "Ayrıca ben beni bırakman için çırpındım durdum. Almasaydın kucağına! Sanki mecburdun." At kafalı.

"Aura!" Yerinden kalktığında ben de kalktım ama aradaki boy farkı yüzünden otursam da aynı etkiyi yaratacağımı sandım. "Kaşla göz arasında kim geldi odana? Maske mi? Aklınca intikam mı alıyor benden dün onu yendim diye?"

Rahatladım. Gerçekten açık açık rahatladığımı hissettim çünkü sanki Maserati'yle gizli görüşmelerimi babam yakalamış gibi hissediyordum.

"Ne önemi var? Kimse kim."

"Maske mi, değil mi?" diye direttiği esnada kapı çaldı. Kapı. 

İnsan kapının çaldığına bu kadar sevinir miydi bilmiyordum ama ben gerçekten çok sevinmiştim. Koşar adım kaçarken Archangel kolumu yakalamaya çalışsa da eli havada kaldı. Gelen kişi Doremi olduğundan dolayı ayrı bir nefes verirken az önceki stres seviyem ölçülse sağlık sorunu olarak bahane edip oyundan çıkmamı bile teklif edebilirlerdi. 

"Aura?" dedi Doremi. "Oyundasın sanıyordum."

"Çıkmıştım." diye mırıldandım. "Geçsene içeri." Gözleri arkamdaki bir noktaya bakarken "Seni almaya geldim." dedi. 

Başımı çevirmeme gerek yoktu zira baktığı kişinin kim olduğunu biliyordum. "Sağlık testleri için mi?" diye sorduğumda başını salladı. Sonra adım sesleri bana yaklaştığında "Olur." yanıtını verdim. 

OYUN KAMPI: TURNUVA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin