10. Bölüm

3.6K 311 112
                                    

Niye bölüm atmadığım hakkında bir fikrim yok arkadaşlar, Selamun aleyküm 💜

...

Öğleden sonra Elçin'le konuşmuştum. Hassasiyetime saygı duyuyor ve kararımı destekliyordu. Böyle düşünmesi daha çok rahatlamama sebep olmuştu. Uçakçıya da aynen söyleyecektim. Mesajımı görür görmez de engeli basacaktım.

Oh be! Niye daha önce aklıma gelmemişti bu?

İstiklal Marşı'nın okunmasıyla okuldan ayrıldık. Servise bindikten sonra kararlı bir duruşla geriye yaslandım. Furkan Elçin'le küçük bir sohbete dalmıştı, Aykut ise yolu izliyordu. Kulaklıklarımı takıp şarkı listeme girdim ve karıştır tuşuna bastım.

Emir Can İğrek - Beyaz

Arkama yaslanıp yol boyu müzik dinledim. Eve yaklaştığımızda Elçin kolumu dürtmüştü. Çalan şarkıyı durdurup ona döndüm.

"Yarın kurstan sonra bir şeyler yapalım mı?"

"Ne gibi?"

Gözlerini etrafta dolaştırıp omuz silkti.

"Bilmem. Bayağıdır çarşıda dolaşmıyoruz, çiğköfte falan yeriz."

Haklıydı. Bu sıralar pek bir şey yaptığımız yoktu. Teklifin içine çiğköfteyi de kattığında hayır demem olanaksız kalıyordu.

"Olur olur," deyip başımı salladım. "Kurstan sonra servisten çarşıda ineriz."

Heyecanla başını salladı ve önüne döndü. Kıkırdadım, sanki ilk kez dışarı çıkacaktık.

Birkaç dakikaya fırının önüne gelmiştik. Servisten inerken Elçin, Furkan ve Aykut'a iyi akşamlar diledim. Havada güneş vardı fakat serindi. Sabahları desen zaten buz gibi oluyordu. Kulaklıklarımı şalımın içinden çıkarırken uyuşuk adımlarla yürüdüm. Evin önüne geldiğimde zile basıp bekledim. Otomatik kapı gürültüyle aralanınca girip en üst kata çıktım.

Annem kapıyı açmış bana bakarken hızlıca spor ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Evi mis kokular sarmıştı, annem yine döktürüyordu. Çantamı koridorun zeminine umarsızca bırakıp mutfağa yöneldiğimde annem önümü kesti.

"Formalarını çıkar, namazını kıl, öyle gel."

Dudaklarımı birbirine bastırıp geri döndüğümde arkamdan seslendi. "Bir de zahmet olmazsa yere çöp gibi attığın çantanı da al."

Gerisin geriye dönüp yerdeki çantayı tekrar omuzuma takarken sevimli bir gülüş takınmayı denedim. Beceremediğimi ise annemin yüzünü buruşturup tekrar mutfağa geçmesinden anladım.

Odaya giriş yaptığımda ablam telefonuyla video izliyordu. Gözlerimi devirip kendi yatağıma yürüdüm. Çantamı ve hırkamı yatağa bıraktıktan sonra dolabımı açıp namaz kılmaya uygun kıyafetler çıkardım. Giymeden önce banyoya gidip tuvaletimi yaptığımdaysa malum durumda olduğumu fark etmiştim.

Paspal adımlarla odaya tekrar girip kendimi uygun konuma getirdim. Etektense pijama ve uzun kollu tişört çok daha uygundu bulunduğum durum için.

Karnımın ağrısı ufaktan merhaba demeye başladığında küçük mavi yastığımı karnıma koyup duvara yaslandım. Bacaklarımı da kendime çektikten sonra telefonumu elime aldım.

Mesaj gelmişti bir sürü, şaşırmadım. Ondan da mesaj vardı fakat ilk olarak Elif'in WhatsApp'tan attığı mesaja baktım.

Elif: Kanka yarın kursa geleceksin değil mi?

Nazlı: Evet geleceğim.

Nazlı: Niye sordun?

Elif: Şu kimya defterini getirsene.

Elif: Ödevi yapacağım ama notlarım eksik.

Nazlı: Tamam kankim, getiririm.

Elif: Muah ♥️

Nazlı: Muah ♥️

WhatsApp'tan çıktıktan sonra başka bildirim olmadığı için Instagram'a girdim. Uçakçıdan beş mesaj vardı. İç çektim, stresli ve sıkıntılıydım. Ulan uçakçı, çekeceğim ipini şimdi. Bekle sen.

alisinatekin: Bu ne biçim kankalıktır?

alisinatekin: Ben yazmasam yazmıyorsun.

alisinatekin: Anlaştığımızı sanıyordum.

alisinatekin: Feri?

alisinatekin: En son cumanı kutladım ya valla kötü bir şey yapmadım.

nazlıkaya: Sorun kişiliğin ya da nasıl davrandığın değil.

nazlıkaya: Ben Müslüman bir kızım ve benim gibi birine bir erkekle alelade konuşmak yakışmıyor.

nazlıkaya: Bu yüzden sohbeti uzatmayalım lütfen.

Bir dakika dolmadan görüldü olduğunda elim titremeye başlamıştı. Hayır hayır, sadece elim titremiyordu. Bütün bedenim titriyordu.

alisinatekin: Feri ben de Müslüman'ım. Bunları nereden çıkardın şimdi?

nazlıkaya: Pardon?

alisinatekin: Bir erkekle bir kızın konuşması neden ayıp olsun ya? Sanki başka bir şey yapıyoruz.

nazlıkaya: Ayıp olsaydı umurumda olmazdı çünkü insanlar hakkımda ne düşünür pek önemli değil.

nazlıkaya: Fakat Allah'ın karşısında ne yaptığıma dikkat etmeliyim.

Sinirden dizim titriyordu. Kendimi doğru ifade edememekten çok korkuyordum ve hayır, insanların bu konuda hakkımda yanlış bir şey düşünmeleri umurumda olurdu.

alisinatekin: Feri bu günah mı yani?

nazlıkaya: Evet.

alisinatekin: Ben... Bilmiyordum.

nazlıkaya: Ama artık ikimiz de biliyoruz. Allah'a emanet ol.

Bu kişiyi engellediniz.

...

Instagram: beyzevevisneleri

Allah'a emanet olun 💜

Kağıt Uçak | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin