Kağıt Uçak | Texting

62. Bölüm

Bu bölüm çok fena arkadaşlar. ÇOK FENAA 🔥🔥🔥

Neyse selamun aleyküm. Bol oy ve yorumlarınızla aşağı alalım sizi.

...

Sayılı gün çabuk geçiyordu.

Ali Sina'nın geceleri pencereme tırmanmaktan vazgeçmemesine inat.

İmam Uçakçı:

Nazlı: Kapı değil pencere slk.

İmam Uçakçı: Aman işte hepsi sana çıkmıyor mu sonuçta?

İmam Uçakçı: Hadi beni uğraştırmadan pencereni aç.

Nazlı: Sahur mahur da kalmadı, biri görecek oğlum.

Nazlı: Yarın görüşürüz, bekleme boşuna.

İmam Uçakçı: Kızım ne diye alıkoyuyorsun beni?

Nazlı: Neyden?

İmam Uçakçı: Bayram şekerimi geceden almaktan.

Nazlı: Biliyor musun, şekerden de tatlı olsan yıldıramayacaksın beni.

Nazlı son görülme 00.22

İmam Uçakçı: Nasıl yani, şekerden tatlı değil miyim zaten??

İmam Uçakçı: Gittin mi?

İmam Uçakçı: Görürsün sen.

Nazlı çevrimiçi

Nazlı yazıyor...

Nazlı: Kalıbına tüküreyim imam diye senin.

Nazlı: Atma camıma taş, açıyorum tamam.

İmam Uçakçı: Zafer 😏

Elimdeki telefonu yatağın üzerine bıraktıktan sonra ayağa kalkıp odamdaki sandalyenin üzerine gelişigüzel bıraktığım feracemi üzerime giydim. Feracemin yanındaki başörtüsünü de saçlarımın üzerine güzelce kapatıp boğazımın altından iğnelerken camıma bir taş daha çarptı.

"Ulan babam uyumasa..." diye tısladım dişlerimin arasından. Camın önüne gelip önce perdeyi sonra camı açarken söylenmeye devam ettim. "Senin yüzünden camımda milyon tane çizik var. Bir gün dokunmamla kırılacak cam, o kadar yıprandı."

Ayağının altına koyduğu manav kasaları sağlam olmayan bir sesle gıcırdarken, o kollarını pervaza yaslayıp çenesini de kollarına dayamıştı.

"Ben de sensizlikten yıprandım Feri'm. Ama bak..." Pervazdan kalkırdığı kollarını iki yana açıp başını bedenine doğru eğdi. "Hiç sabrım taşmış gibi duruyor muyum?"