GEÇMİŞİN SIRRI [TAMAMLANDI✔]

3. Bölüm

Merhaba sevgili okurlarım; Şuan gidişattan pek memnun değilim ama ilerleyen zamanlarda toparlayacağımı düşünüyorum. Sizin düşünceleriniz neler onları öğrenmek için böyle bir açıklama yazma gereği duydum. Fazla uzatmak istemiyorum. O yüzden hemen bölüme geçireyim sizi.🥰

Okuduğunuz tarihi ve saati yazar mısınız buraya?💝

*************

Kan ter içinde yataktan kalktım. "Allah'ım hepsi bir kâbusmuş." diye sessizce söylendim. Gördüklerimi hatırlayınca bi' an afalladım ve bir süre kendime gelemedim. Kendime gelmem gerektiği aklıma gelince 'kendine gel Bora.' diye içimden geçirdim ve yüzüme hafif hafif tokatlar attım.

İyice kendime geldikten sonra birden perdeye baktım. Kapalıydı. "Perdeyi açayım da biraz eve güneş girsin. Evdeki gölge tüm mutluluğumu çekiyor."

Ayağa kalktım. Perdeye ulaştıktan sonra hızlıca açtım. İçeriyi birden güneş ışıkları kaplayınca gereksiz bir gülümseme geldi. Gereksizce gülerken Alya birden içeri girdi.

" Oo. Bora beycik uyanmış. Keyfi de yerinde maşallah."gülüyordu ki biran duraksadı. "Abi iş bulacaktın sen. Buldun mu?"

Alyanın iş kelimesinden sonra gözlerim birden fal taşı gibi açıldı. "Saat?!... Alya saat kaç?! " Alya panikle cebindeki telefonu çıkarıp saate baktı.

Yüzünü bana çevirdi. "Saat sekiz olmuş abi. Sanırım biz biraz erken uyandık."

Gülerek baktım. "Senin için erken olabilir güzelim ama ben dokuzda iş başı yapacağım. Abin iş buldu dün." bir süre gülümseyerek Alya' ya baktım. O da bana gülümseyerek bakıyordu. "Güzelim aslında ben şimdiden hazırlanmaya başlasam iyi olur. Patron Aylin Hanım'ın dediğine göre bu akşam bir doğum günü partisi olacakmış. Belki erken hazırlıklara başlarız. Bir şeylere yardım ederim. Ne bileyim bir işin ucundan tutarım."

Alya elini yanağıma koyup baş parmağıyla yanağımı okşadı. "İyi bakalım. Git de bir işin ucumdan tut. Azıcık işe yara. Sadece yakışıklılıkla olmuyor Bora bey. Bir işe yaraman gerek." bir süre içindeki sevgiyle gülerek yüzüme baktı.

"E hadi o zaman abi. Giyin gel de kahvaltı yapalım. Bende sen süslenirken kahvaltıyı hazırlayayım." Alya kapıyı kapatıp odadan çıktı. Bende gülürek hazırlanmaya başladım.

Üstümdeki tişörtü çıkarıp siyah gömleğimi geçirdim. Altımdaki gri eşofmanı da çıkarıp siyah dar paçalı pantolonumu giydim.

Düzleştiriciyi fişe taktım. Biraz ısınmasını bekledim. İyice ısındıktan sonra saçlarımın önlerini yukarı, hafif yana doğru diktim. Hafif düzeltme yaptıktan sonra aynaya doğru döndüm. Saçlarım tam istediğim gibi dik ve hafifçe yana doğruydu. Yakışıklılık abidesiyim resmen.

İçimden bunlar geçtikten bir dakika sonra kendi kendime gülmeye başladım. O sırada birden odamın kapısı tıklandı. Duraksadım. Kapıyı açmadan konuştu. "Abilerin gülüü. Hazırlandın mı bakalım. Bak geliyorum içeri ha! Hazır değilsen seslen de biraz daha bekleyeyim." Bu Alyaydı.

Güldüm. "Gel kız içeri. Hazırım merak etme. Gel de şu yakışıklıyı bir gör." kapıyı açtı ve içeri girdi. Büyülenmiş gibi bakıyordu. "Ee biricik abin nasıl olmuş? Gene döktürüyorum dimi? Ortalığı yakıyorum felan." Alya gülerek bana baktı.