16. Bölüm

68 49 4
                                    

"Uyusak mı artık Bora? Çok uykum geldi." Ceren' e bakıp gülümsedim. "Uyuyalım güzelim."

Yatağa girip yattım ve Ceren' in de yatmasını bekledim. İlk defa beraber yatacaktık. Çok heyecanlıydım. Cerenle evlendiğimiz günün akşamı ilk yatışımızda bile bu kadar heyecanlanmazdım.

Bir süre sonra Cerende gelip yanıma yattı. Gök gürültüleri çok yüksekti ve korkuyordu. Ceren' in annesi babası onu terkedip yetimhaneye bırakmış olmasa belki de Ceren bu gök gürültüsünden korkmazdı. Bakmayacaklarsa neden çocuk yapıyorlar ki anlamıyorum!

Ceren birden bana doğru döndü. "Bora.. Ben sana arkamı dönük yatıyorum ama ayıp oluyor mu sana?" gülümsedim. "Hayır güzelim. Aksine saçlarını koklamak hoşuma gidiyor." güldü. "Bora ama ben hâlâ korkuyorum. Acaba?.. Sarılsan olur mu?" yüzümü büyük bir tebessüm kapladı. Kafamı sallayıp onayladım.

Ceren arkasını döndüğünde ona sımsıkı sarıldım. Her zerrem herzerresine deyiyordu.

Bir süre öyle kaldıktan sonra Ceren birden kıpraştı. Keşke yapmasaydın be güzelim. Şimdi benim alttaki paşa rahat duracak mı bakalım?

Ceren' in kıpraşmasının ardından ağzımdan küçük bir küfür çıkıverdi. "Siktir!"

Birden ayağa kalktı ve konuştu. "Yuh Bora! Alt tarafı iki kıpraştım. Şuan sence uygun bir zaman mı? Bence değil. O yüzden şimdi ben sakince yatıyorum. Sende sakince yatıyorsun ve bu geceyi herhangi bir sevişme yaşamadan geçiriyoruz." dedi ve geri yatağa yattı. İkimizde uykuya daldık.

**********

Sabah sorunsuz bir şekilde uyanmıştık. Yatağımda kafamı Ceren' in yattığı yere çevirdim. Yoktu. Nerede benim güzelim?

Yataktan çıkıp üstümü değiştirmek için kıyafet dolabımı açtım. Beyaz kısa kollu gömleğim onu giymem için yalvarıyordu. Bir çırpıda alıp giydim. Altımada siyah pantolonumu geçirdim. Gene döktürüyorum yaa.

Ben kendimi överken Alya ve Ceren kapının önünden bana seslendiler. İl önce Alya konuşmaya başladı. "Abi kapı niye kilitli? Giyiniyor musun?" ardından da Ceren konuştu. "Sevgilim, hadi odadan çıkta kahvaltı yapalım. Daha sonra işe gideceksin zaten. Azcık zaman geçirelim."

Kapıyı açtım. Ceren de Alya da giysilerimi süzmeye başladılar. Ceren' in birden kaşları çatıldı.

"Bu ne böyle Bora?! Çok yakışıklı olmuşsun. Gideceğin yerde sana takık bir kız var ve sen böyle mi gideceksin?! Hayatta olmaz!"

Gülerek Ceren' e baktım. " İşten ayrılacağım güzelim ve sonra da seninle birlikte gezmeye gidebiliriz. Sen büyük ihtimalle kabul edeceksin çünkü bayadır seninle vakit geçirmiyoruz. O yüzden de hazırlıklı davrandım." diyerek göz kırptım.

Ceren bu haberi duyunca çok mutlu olmuştu. Aklıma birden neden hâlâ benim kapımın önünde olduğumuz gelmişti. Neden aşağıya kahvaltı yapmaya inmek yerine benim odamın kapısının önünde konuşuyoruz? Bunu sesli bir şekilde söylemem gerektiğinide düşündüm çünkü Ceren' in de Alya' nın da aklı şuan nerede bilmiyordum. Kimse de demiyordu ki neden buradayız hâlâ diye?

Baktım kimse ses çıkarmıyor e bir el atalım o zaman duruma değil mi? "Güzellerim birşey soracağım. Neden hâlâ benim odamın kapısının önünde, bu şekilde, konuşmadan, öylece duruyoruz? Aşağı inip kahvaltı yapmamız gerekmiyor mu?"

İkisi de afalladı. Akılları başlarına geldi sonunda. Yazık.. Cazibeme kapıldılar sanırım ondan böyle oldu.

Hep beraber kahvaltı için aşağı kattaki mutfağa gittik. Sandalyelerimizi çekip oturduk ve kahvaltımızı yapmaya başladık. Bir süre sonra Alya bana bakarak konuştu. "Abiciğim eğer Ceren kabul ederse gezmeye gidiceksiniz ya hani. Şey... Immm... Bende gelebilir miyim acaba?" Ceren gülümsedi.

GEÇMİŞİN SIRRI   [TAMAMLANDI✔] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin