▪︎Birlikte▪︎

79 9 4
                                    

Beni kendine çekip sarıldı sadece.  Farklı duygular hissettiriyordu. Yavaşça benden ayrıldı ve pikapa doğru ilerledi. Plak çalmaya başladığında tekrar yanıma geldi ve belimi kavradı. (Medya)

"Biriyle dans etmek istiyordun değil mi?"

Sessizce söylediği şeyle şaşırdım. Her seferinde beni bu kadar iyi bilmesi şaşırtıyordu. Aklımdan geçenleri nasıl bilebiliyordu? Kalbimde olabilirdi ama beynim ile düşünüyordum sonuçta. Yoksa tüm bedenimi mi ele geçirmişti?

Asla bilemeyeceksin seni ne kadar özlediğimi.

Şarkının sözleri dökülüyordu ağzından. Sakince şarkıyı söylüyordu harika sesiyle. Yoongi'ye her şeyiyle hayrandım. Sesi beni şarhoş ediyordu âdeta.

Asla bilemeyeceksin seni ne kadar umursadığımı.

Sözler, bir şey ifade etmeli miydi benim için? Yoksa öylesine bir şarkı mı açmıştı? Yoongi ile ilgili her şey anlamlı geliyordu. Yaptığı her şey aklımı daha çok karıştırıyordu. Bu sözler boşa olamazdı değil mi?

Ve eğer deneseydim saklayabilirdim sana olan sevgimi ama saklayamadım.

Dans ediyorduk birlikte. Beni etrafımda döndürüyordu yavaşça. Birbirine uyumlu adımlarımızla zarif bir şekilde müziğe bırakıyorduk kendimizi.

Sen gittin ve kalbimde seninle gitti.

Kafasını saçlarıma gömdü ve derin bir nefes aldı. Kendimi garip ve güzel hissediyordum. Yoongi bana hiç yaşamadığım duyguları yaşatıyordu. Kafasını saçlarımdan kaldırıp gözlerimin içine bakmaya başladı. Bende ona bakıyordum.

Fazla göz teması kurunca utandım ve gözlerimi gözlerinden çektim. O ise hâlâ bana bakıyordu. Utanıyordum, yanaklarımın kızardığına emindim. Yoongi ise bana bakarak gülümsüyordu. Diş etlerini göstererek güldüğünde tam o diş etlerinden öpmek istemiştim.

Gülüşün çok güzel.

Çok derin bakıyordu. Bakışları yoğundu. O gülünce bende gülüyordum. Ona baktıkça gülümsemem genişliyordu. Biraz daha yaklaştım. Sıcak nefesini yüzümde hissediyordum. Kalbimin ritmi giderek daha çok hızlanıyordu.

"Bir kez daha öyle gül."

Ağzımdan çıkan kelimelerle kendime şaşırdım. Onun büyüsüne kapılmıştım. Onunlayken ne yaptığımı bende bilmiyordum. Kalbim sanırım atmayı bırakmıştı. Cesaretimin son kırıntılarıydı. Gözlerim gözlerinden ayrılmıyordu.

Dudakları yukarıya doğru kıvrıldı. Yavaş yavaş diş etleri ortaya çıktı. Kendimi tutamadım. Ona biraz daha yaklaştım ve dudaklarımı diş etlerine değdirdim. Bir kez daha. Ve bir kez daha. Her seferinde daha da sıkı sarılıyordu. Kafamı biraz geriye çektiğimde alnını alnıma dayadı.

"Ne olursa olsun beni unutsan bile sakın üzüleyim deme."

Kalbim yerinden çıkacakmışçasına atıyordu. Elini tam kalbimin üzerine koydu. Hissettiği hızlı ritimle dudakları yukarıya doğru kıvrıldı ve devam etti.

"Ben hep senin kalbinde olacağım."

Söyledikleri bir bir kalbime işliyordu. Garip şeyler hissediyordum. Sanki her an uyanacakmışım gibiydi her şey. Ama o hep kalbimdeydi değil mi? Yanımda bedenen olmasa bile kalbimdeydi. Ona karşı neler hissettiğimi anlatamıyordum kendime.

Bilmediğim bir şarkının, dilime dolanması gibiydi ona olan hislerim. Bilmiyorum, sorsalar söyleyemem ne olduğunu. Ama sürekli zihnimde. Ben nereye gidersem o da benimle geliyor sürekli.

Ben hala yerimde kaskatı dururken o bana biraz daha yaklaşarak sıcak dudaklarını benimkilerle buluşturdu.

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi duyuyor muydu? Eli hâlâ kalbimin üzerindeydi ve kalbimin ritmi hızlandıkça gülümsemesi artıyordu. Dedikleri kulaklarımda yankılanıyordu. 'Ben hep senin kalbinde olacağım.' Seni kalbimde hissediyorum Min Yoongi.

Ay ışığı pncereden üzerimize doğru süzülürken dudaklarım onun dudakları arasında kendimi bulutlarda hissediyordum. Burnumun ucuna minik bir öpücük bırakıp geri çekildi.

Elini yanağıma çıkarıp okşamaya başladığında gözlerimi yumdum. Yanağımı okşayan eli sanki sadece yanağımı okşamıyor, aynı zamanda ruhumu da okşuyordu.

Bu anı saklamak istiyorum en derin duygularla.

                                   ~

Game || MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin