Gözüme gelen güneş ışığıyla gözlerimi araladım. Gün içinde uyumak yapmayı sevdiğim bir şey değildi ama bu aralar hiçbir şey alıştığım gibi değildi.
Hava oldukça güzeldi. Biraz fazla sıcak olması dışında bir sıkıntı yoktu. Her şey mükemmelmiş gibi birde koltukta uyuyakalmıştım. Heryerim tutulmuştu ve su gibi terlemiştim. Kendime gelmek için gözlerimi kırpıştırdım. Aklıma gelen şeyle hızlıca ayağa kalktım ama bacağımda hissettiğim acıyla sendeleyip yere düştüm. İki gün önce dizimi mermere çarpmıştım ve hâlâ üzerine basınca acıyordu. Sakar olmaktan nefret ediyordum.
Yerden kalkıp dolaba ilerledim. Dolaptan kıyafet alacaktım ama benim kıyafetlerim yoktu. Etrafıma göz gezdirdiğimde farklı bir odaydı. Benim odam değildi burası. Neler olmuştu hatırlamıyordum. Havlu aldıktan sonra odadaki banyoya doğru gittim. Zar zor yürüyordum ve bu canımı sıkıyordu.
Sıcak bir duşun ardından daha iyi hissediyorum. Sıcak havada sıcak duş garip geliyor insanlara. Rahatlatmıyor muydu benden başkasını sıcak su?Beni hangi mevsimde olursak olalım rahatlatıyor. Sıcak sudan vazgeçemiyorum. Sevdiğim şeylerin hepsi bağımlılık yapıyordu sanırım.
Bağımlı olmak kötüydü belki. Ben çoktan bir sürü şeye bağlıydım. Telefon elimden düşmüyordu ama telefonu sevdiğimden değil, içindeki kişileri seviyorum. Ulaşamadığım o üç kişiyi seviyorum. Hayatıma tam zamanında giren üç kişiyi... Kelimelerimin tükendiği nokta tam olarak burası. Açıklayabilecek yeterliliği kendimde bulamıyorum.
Düşüncelerimden sıyrılıp dolapta olan kot şortu ve onun üzerinede bol bir tişörtü giydim. Önümdeki boy aynasında kendimi inceledim. Kot şort biraz büyük gibiydi ama pek önemsemedim. Saçlarım kısaydı ve bundan pişman da değildim. İlk kestiğim gün kendimi kötü hissetmiştim ama sonra alışmıştım ve sevmiştimde. Kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu. Değişiklikleri seviyordum.
İnsanın kendini tanıması kadar güzel bir şey var mı? Kendini tanırsan her şey güzelleşirdi bence.
Gözüm tekrardan camın ötesindeki güzel gün batımına kaydı. Sevmediğim şeyler olsa bile hayat güzeldi. Onu güzelleştiren tam olarakta kendimizdik.
Büyük camlar her şeyi daha da güzelleştiriyordu. O sırada gördüğüm şeyle bir süre sadece ona bakıp düşüncelere daldım. Kahverengi piyano...
Piyano bir insan için nasıl bu kadar anlamlı olabilirdi ki? Benim için oldukça anlamlı. Her şey müziğe olan sevgimdendi, belkide bambaşka bir nedenden bu kadar bağlıydım piyanoya.
İnsanın onu iyileştirecek şeyleri olması gerekli sonuçta. O iyileştiriciyi bulmak oldukça önemli değil mi? Yoksa daha da kötüye gider her şey. Bir uğraşı olmayan nasıl yaşayabilir ki bu dünyada? En azından müzik dinlemiyor musun bazı zamanlarda?
İnsanlar diyorlar. Müziğe bir sürü şey söylüyorlar. Haklı değiller mi diyorlar. İnsanlar müziğe bir sürü asılsız şey söylerken onları dinlemek gerekmez. Müzik olmazsa sende olmazsın. Olamazsın. Kalbin atarken bile onun bir ritmi var değil mi? Bunu cahillerin anlamasını beklemiyorum tabiki. Onlar sadece konuşmayı biliyorlar. Sende biliyorsun onların nasıl olduğunu.
Kafamı salladım. Kendimle konuşmak eğlenceliydi ya da biraz yalnızca bir davranıştı. Zaten yalnızdım bu odada.
Sadece bir piyanoya bakmak bunları nasıl getirebiliyordu aklıma? Çokça düşünüyordum. Her şeyi tartışıyordum içimdeki benle. Yalnızlık mı yaptırıyor bunları bana?
Düşüncelerimden bu sefer gerçekten sıyrılarak piyanonun üzerinde duran telefonumu elime aldım ve kulaklığımı taktım. Başka bir dünyaya geçme zamanım gelmişti artık. Bu ortama uyabileceğini düşündüğüm bir şarkıyı son ses açtım ve telefonu cebime koydum. (Medya)
Doğaçlama hareketlerle vücudumu hareket ettiriyorum. Camdan gelen güneşin turuncumsu ışığıyla kendimi şarkının içinde gibi hissediyorum. Ağzımdan şarkının sözleri dökülüyordu.
Sonsuza dek aşık olacağımızı düşünüyor musun?
Aşık olacağımızı düşünüyor musun?
Keşke sen ben olsan; seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan. Keşke ben sen olsam; Bu kadar sevginin tadını çıkartsam.
Önce Yoongi'yi görmem gerekliydi değil mi? Gördüğümde ne değişmiş olacaktı, hiçbir şey. Tam olarak hiçbir şey...
Beni küle çevirmek için bir nefes daha al.
Sadece nefes alsan yeter. Benimle konuşmana gerek yok. Hatta bana hiç bakma bile. Belki her şey böyle daha iyidir.
Benim için iyi değilsin
Bebeğim benim için iyi değilsin
Benim için iyi değilsin
Ama seni istiyorum bebeğim.
Kulağımda kulaklık ile sadece bu sözlerle saçma sapan dans ediyordum. Biri beni izliyor hissi beni bırakmıyordu ama bunu her hissettiğimde yalnızdım oldukça.
Gün batımı çok güzeldi. Evin bu harika manzarayı görmesi çok hoşuma gitmişti. Sevdiğim şeylerin hepsi toplanmış gibiydi bu evde.
Benim için iyi değilsin.
Bebeğim, benim için iyi değilsin.
Benim için iyi değilsin.
Ama seni istiyorum bebeğim.
Seni istiyorum.
Son sözlerle kendimi arkaya doğru bıraktım. Tam tekrardengemi sağlayacakken beyaz kollar beni sardığında oldukça şaşırdım. Hayallerim yine beni ele mi geçirmişti yoksa başından beri her şey gerçek miydi? Bana neler oluyor?
Beni kendine doğru döndürdü ve kulağımdaki kulaklıkları çıkarttı. Gelmişti. O buradaydı. Yoongi buradaydı, yine.
Kafamın içindeki sen mi şuan gözlerine baktığım, yoksa gerçektende burada mısın?
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game || MYG
Hayran KurguTek bildiğim şey bana iyi geldiğiydi. Ama artık ondan bile şüpheliydim. Başlangıç: 07.07.2021 Bitiş: 19.10.2021