E3

7.3K 816 1.2K
                                    

Chan'ın odasına kurulan yeni bir masayla birlikte ikinci günü başladı Jeongin'in. İlk günü epey sakin geçmişti ve çok fazla bir iş yapmamıştı, sadece Chan'ın eski müvekkillerinin dosyalarını ayıklayarak çöpe atmış ve gelen birkaç yeni müvekkili Chan'a yönlendirmişti. Yorucu geçmemişti ilk gün onun için ama Jeongin biraz daha yorulmak istiyordu. Chan onu yormamak için çaba sarfediyordu ama Jeongin boş boş oturmaktan hoşlanmıyordu.

Bu nedenle başını yasladığı ellerini iki yanına sarkıtarak bilgisayarda yeni gelen müvekkilini nasıl aklayabileceğini yazan Chan'a baktı. Chan işinde Hyunjin kadar olmasa da hırslıydı ve kaybettiği duruşma sayısı cidden azdı fakat yine de kendini bu konuda yeteriz görmenin önüne geçemiyordu.
Çünkü annesi yüzünden kendisini Hyunjin ile kıyaslamayı bırakamıyordu.

Hyunjin ve Chan çocukluktan beri beraber büyümüş hatta liseye kadar birbirlerini kardeş sanmışlardı fakat Chan'ın annesi aynı zamanda Hyunjin'in teyzesi eskiden yaşanan kavgalar dolayısıyla Hyunjin'i yanlarına aldığından bahsetmiş ve ikisinin kardeş olmadığını da eklemişti.
Bu durum o zamanlar ikisini de üzse de buna gerek olmadığını çünkü sürekli birlikte olacaklarını öğrendiklerinde eğlencelerine bakmaya devam etmişlerdi.

Fakat ikisi de üniversiteye geçtiğinde sorunlar olmaya başlamıştı. Hyunjin, Chan'ın gittiği üniversiteye göre çok daha iyi bir üniversitede hukuk okurken Chan daha düşük bir yerde hukuk okumaya başlamıştı, bu durumda zamanla yaşlanan anne için bir yemek kapısı olmuştu.
Sürekli Chan'a Hyunjin'i övmüş ve onun ne kadar kusursuz olduğundan bahsetmişti, Chan da bunu biliyordu fakat annesinin Hyunjin'le daha çok gurur duyduğunu gördükçe kendini soyutlamaya başlamıştı.

Okulunu bitirdikten sonra kendine bir büro açmayı istemişti fakat annesinin ısrarları ve yermeleri üzerine Hyunjin'in kurduğu büroda yardımcı olmayı başarmıştı sadece.
Bundan muzdarip değildi ancak o da kendi iş yerini açıp kendi kendine bir yerlere gelebilmeyi isterdi. İsmini Hyunjin'in gölgesinde değil de Hyunjin'in isminin hemen yanında görmeyi çok isterdi.

Hyunjin'in yanında yardımcı avukat olarak çalışmaya başladığında annesinin baskılarının biteceğine inanmıştı Chan ancak Hyunjin gün geçtikçe bir işkolik olmuş ve kendini sadece işine adamıştı, annesi de Hyunjin'in bu hırsını gördükçe sürekli takdir ediyor ve onu hep yüceltiyordu. 

Bu sebeple Chan kendini yetersiz hissediyordu. Hyunjin zamanla hırsalanarak gerçek kişiliğini unutmuşken Chan kişiliğinden ödün veremediği için yanlışlar yapabilmişti. Mesela Hyunjin hiçbir duruşmada kayıp yaşamamışken Chan bazı kayıplar yaşamıştı, bu bile Chan'ı daha da eksik hissettiriyordu.

Chan sıkıntılı nefesini havaya bıraktığında Jeongin onu izlemeyi kesti, yorgun görünüyordu ve patronuna biraz iyi gelmek istiyordu. Bu nedenle ayağa kalkıp Chan'a biraz yaklaştı.

"Kahve ister misiniz Bay Bang?"

Chan kafasını bilgisayardan kaldırıp Jeongin'in parlayan gözlerine baktığında sıkıntısının biraz azaldığını hissetti. Yeni stajyer Chan'ı bakışındaki mutlulukla bile rahatlatabiliyordu.

"Harika olur ufaklık, yanına da bir adet bitter çikolata getirir misin?"

"Beş dakikaya buradayım!"

Jeongin büyük bir enerjiyle odadan çıkıp hemen yan taraftaki mutfağa girdi, boş olan mutfakta işine hemen başlamış ve kahveyi çoktan akıtmıştı bile.
Altına bardağı koyduğunda kahve yavaşça dolmaya başladı, Jeongin'in gözleriyse bitter çikolata arıyordu.

Karıştırdığı çekmecelerin birinde bitter çikolata bulduktan sonra henüz yarısı dolan kahvenin başına geçti, kokusu Jeongin'e bile cezbedici gelmeye başladığı sırada birden kulağındaki telefonla hararetli bir görüşme yapan Hyunjin girdi mutfağa. Yüzündeki gülümseme ve enerji anında solmuştu Jeongin'in, adamın bu etkisinden nefret ediyordu.

lawyer - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin