lawyer - hyunin

E5

Hyunjin dalgın bakışlarını toplantı odasında konuşan insanlara yollamak dışında bir şey yapamıyordu, arada bir ona sorulan ama asla dikkat etmediği soruları onaylıyor ve bazen de dinliyormuş gibi kafa sallıyordu ancak Hyunjin o ortamda değildi.

Aklı tamamen dün gece Jeongin'in ona yaptığı konuşmadaydı, her ne kadar düşünmek istemese de aklına geldikçe sinirden kendini yiyip bitirmek istiyordu. Normalde olsa dün Jeongin'i arabasına almayı bırak yanından bile geçmezdi ancak yeni stajyer dün önemli bir anlaşmayı sağlamıştı. Hyunjin, Jeongin'e bilmediği bir nedenden dolayı samimi davranamıyordu, hoş, kimseye samimi davranmıyordu ancak Jeongin'i gördüğü zamanlar samimiyetsizliği ikiye katlanıyordu. Jeongin onun sinirlerini geriyordu.

Ancak onun söylediklerini düşünmenin önüne geçemiyordu Hyunjin, Jeongin'in söyledikleri onda cidden etki bırakmış ve tüm gece kendini dinlemesine yol açmıştı. Hyunjin'e göre kendisi yanlış bir karakter değildi, sadece geleceğini daha iyi kurmak isteyen bir işkolikti ancak diğerlerinin bahsettiği gibi egoist, mükemmeliyetçi ve sinirli olduğunu sanmıyordu. Eğer böyleyse de bunu tamamen işi için yapıyordu, gerçek kişiliğini eve kadar saklıyor ve kendi evine geldiğinde kendisi oluyordu.

"Bay Hwang?"

Hyunjin ismini duyduğunda yanında oturan kadın avukata baktı, kadının ve masadaki diğer avukatların bakışına bakılacak olursa uzun süredir Hyunjin'e sesleniliyordu.

"Ah, duymadım Bayan Kang, tekrar eder misiniz?"

Bayan Kang kibarca gülümseyerek başıyla onayladı Hyunjin'i ve kırmızı ruj sürdüğü dudaklarını tekrardan araladı.

"Luke Hennrig anlaşmayı imzaladığına göre çevre avukatlarını alalım diyoruz, sonuçta şurada dört gün sonra tören yapılacak. Listeye yeni bir ödül eklesek harika olur. Siz ne düşünüyorsunuz?"

Hyunjin, kadının söylediklerini mantıklı buldu. Jeongin sayesinde Bay Hennrig ile anlaşmayı imzalamıştı ve şimdi yapması gereken tek şey bu anlaşmayı sosyal medya ve haber sitelerine yaymaktı. Bu sayede hem kendine deneyimli çevre avukatları çekecek hem de Luke'un reklamını yapmış olacaktı ama kendini bir anlığına bunları yapmak için yorgun hissetti. Genellikle hep yoruluyordu ancka bugün ekstra bir yorgunluk vardı üzerinde.

Rosé, yani masa başı işleri ile ilgilenen kadın, Hyunjin'in üstünden ciddi anlamda yük kaldırıyordu fakat Hyunjin kendini yormaktan bir nevi zevk aldığı için kendisi adına bir şeylerin değişmesine izin vermiyordu. Chan da Hyunjin'in yükünü almaya çalışsa da kendi işleri de gözden çıkarılamayacak kadar fazlaydı.

"Güzel olur, pazara kadar iki tane çevre avukatı getireceğim. Başka bir konu var mı?"

Masadaki avukatlar sesini çıkartmayınca Hyunjin ayağa kalktı, kalktığında biraz da olsa etrafı kararmış ve dönmüştü ancak hızla kendini toplayarak toplantının sonlandığını söylemiş ve odadan çıkmıştı. Çalışanlar arkasından konuşmaya başladığında umursamadan yan odaya ilerlemeye başladı, adımlarını sürüyor ve uykulu gözlerini açıkta tutmaya çalışıyordu ancak dün gece düşünmekten gözüne uyku girmemişti.

Hoş, zaten çok uyumazdı ama en azından bir saatlik uyku bile onu kendine getirebilirdi. Dün gece ise bu bir saatlik uykuyu dahi uyumamıştı.

Odasına girerek kendini siyah koltuğa bıraktı Hyunjin, gözleri yavaşça kapandığı sırada masasının üzerindeki bilgisayarına baktı, yorgun olsa bile yapması gereken bir görev vardı, bunu tamamlamadan uyumak Hyunjin'i geriye atardı.
En azından o böyle düşünüyordu.

Uzandığı koltukta ayağa kalkmaya çalıştığı sırada odasının kapısı tıklandı, kısık sesiyle "gir" emrini verdikten sonra baygın gözleriyle kapıya baktı.
Lâcivert saçlar bakış açısına girdiğinde elinde olmadan gülümsedi. Bu biraz alaycı ve bıkkın bir gülümsemeydi.