E19

5.3K 558 847
                                    

"Eğer Hyunjin'i evlenmeye ikna edersem beni de onu sevdiğin gibi sever misin? Oğlun olarak, evladın olarak beni de sever misin?"

"Sen onu Yeji'yle evlenmeye ikna et, ben seni her şeyden daha çok severim Channie."

"Buna inanıyorum anne."

"Savunmayı çok güçlü hazırladım, erken bile bitirebilirim."

"Uzaktan seni izliyor olacağım."

Hyunjin, sevgilisinin desteğine karşılık gülümsedi ve arabanın camlarının kapalı olduğuna emin olarak dudaklarını Jeongin'in dudaklarına bastırdı. Kısa sürmüştü bu, aniden arabadan indi ve mahkeme salonuna doğru yürümeye başladı, Jeongin ise arabadan inmeden önce telefonunu kontrol etti, Felix'ten herhangi bir mesaj veya arama var mı diye bakıyordu ancak boşunaydı. Felix çekip gitmişti ve Jeongin'i umursamıyordu artık.

İçinde biriken nefesi dışına vurduktan sonra telefonu cebine koyarak arabadan indi, araba otomatik olarak kendini kilitlediğinde hızlı adımlarla duruşma salona yürümeye başladı.
Hyunjin çoktan avukat önlüğünü giyinmişti ve son kez savunmasını okuyordu, aldığı dava pek de kolay değildi ve savunmasının zor olduğunu biliyordu ama yapabileceğine inanıyordu.

Davanın genel konusu bir anne ve bir kız arasında geçiyordu, kız annesini sürekli olarak kıskandığı için annesini öldürmüştü ve sonucunda annesini bahçeye gömerek bir senelik sessizliğe bürünmüştü. Ancak ceset kokusu, ceset fazla derinde olmadığı için çıkmaya başlamış ve zamanla köpekler tarafından fark edilmişti, ardından da sokağa yayılmıştı. Kız, yani Anmin ise güvenilir avukat olarak Hyunjin'i seçmişti.

Savunması zor olacaktı, ayrıca doğru da olmayacaktı. Bir süre düşündü Hyunjin, önceden olsa kızı savunur ve haksız bir katilin dışarıda sürtmeye devam etmesine izin verirdi ancak şu an duygusal hissediyordu kendini. Kızı korumak için savunmasını yasalara uygun ve kusursuz hazırlamıştı ama bir katili savunmak yapabileceği bir iş miydi?
Neden yapamazdı? Neden düşünüyordu bu kadar?

"Kang Anmin ve avukatı Hwang Hyunjin, seksen iki numaralı duruşma odasında bekleniyorsunuz."

Duyduğu anons kendine getirdi Hyunjin'i, kendinden emin adımlarla seksen iki numaralı salonun kapısına yürürken salonun ikinci kapısından Jeongin'in girdiğini gördü. Daha iyi hissetti birden ve içeriye girdi.
Tüm gözler bir anda kendisine çevrildiğinde sertçe yutkundu, bugün hissettiklerini daha önce hiçbir duruşmasında hissettiğini hatırlamıyordu. Normalde kimi savunursa savunsun -katil, hırsız, dolandırıcı ve daha birçok suç- soğuk kanlılığını bozmadan ve sadece işini düşünerek hareket ederdi ancak bugün farklıydı. Bugün bir katili savunmak istemiyordu, bugün tedirgin oluyordu ve bugün ilk kez kaybedeceğini hissetmişti.

"Buyrun sizi müvekkilinizin yanına alalım Bay Hwang, saatimiz geldi çünkü."

"Tabii."

Hyunjin, Anmin'in yanına gelip oturdu, seyirci kısmında Jeongin'in onu izlediğini hissedebiliyordu. Hafifçe sırıttı, Jeongin bu sırıtışı yakalayabilmişti.
İlk önce hazırladığı savunmayı, ardından da anayasa kitabını çıkarttı önündeki masaya, Anmin tüm dikkatiyle Hyunjin'i izlerken hakim konuşmaya başlamıştı.

"Savcı hanım, siz başlayın lütfen."

Savcı kadın nazik bir gülümseme ile oturduğu yerden kalktı ve hakimlerin tam önüne geçerek konuşmaya başladı.

lawyer - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin