E28

4.9K 410 330
                                    

Yatta yedikleri romantik ve bir o kadar da eğlenceli akşam yemeğinin ardından bir hafta geçmişti. Bir hafta boyunca herkes kendi işiyle meşgul olmuş ve kimse kimseyle buluşamamıştı, ne Hyunjin Jeongin'e zaman ayırabiliyordu ne de Chan Felix'e. Bir hafta hepsi için yoğun geçmişti.

Şimdiyse ayrı geçirdikleri bir haftanın ardından havaalanında buluşmak üzere hazırlanıyorlardı, Avustralya tatilini planladıkları günden bu yana geçen bir haftanın ardından yıllık izin haftası başlamıştı. Hyunjin altı senelik iş hayatında bir defa bile yıllık iznini kullanmamıştı, tabii o dönemlerde narsist bir insan olduğundan bi' haberdi. Jeongin sayesinde ilk yıllık iznine çıkıyordu.

Jeongin hazırladığı bavulunu sıkıca kapatıp kapının önüne koyduktan sonra tekrardan odasına girerek ne giyineceğini seçmeye çalışan Felix'e yaklaştı. Dolabın yarısından çoğu Felix'e aitti ama hiçbir zaman giyecek bir şeyler bulamıyordu. En azından dile getirdiği şey buydu.

"Yine mi bir şeyin yok?"

Oflayarak Jeongin'e baktı.

"Evet! Yardım et bana Jeong ama maskülen kıyafetler istemiyorum."

Jeongin gözlerini Felix'ten çekip tamamen dolu olan dolaba baktı, Felix'in kısmındaki her şey son derece düzenli olduğundan giyecek bir şeyler ayarlamak hızlı oluyordu. Dolaba biraz yaklaşarak elini siyah bisiklet şortuna attı ve Felix'e verdi, daha sonra da beyaz bir crop top ayarladı. Felix elindekilere bön bön bakıyordu.

"Hiç iyi seçimlerin yok ufaklık."

"Daha bitmedi, sabret."

Bir sürü gömleğin asılı olduğu askılıktan lila renginde olan uzun gömleği aldı, Felix hâlâ renklerin uyumsuzluğuna sinirli olsa da Jeongin elini lila renk kısa Converselere atınca gülümsedi Felix. Yavaş yavaş güzelleşiyordu.

"Siyah maske tak ve soft takılar tercih et. Renkli takılar yakışır. Ayrıca kirazlı küpelerini de tak, yakışacaktır. Şimdi odadan çık da ben de giyinebileyim."

Felix elindekileri alarak zıplaya zıplaya banyoya ilerlediğinde kendi kısmına yöneldi. Genelde siyah ağırlıklı renkler vardı çünkü Jeongin için siyah can kurtarıcı bir renkti.
Siyah paçaları bol ve yırtıkları olan pantolonunu altına geçirdikten sonra üzerine siyah oversize bir tisört geçirdi. Tüm bedenine bol gelen şeylere aşkla yaklaşıyordu.
Ayakkabı seçimi olarak da siyah bilekli Converselerini giydikten sonra aynaya baktı.
İnce belini biraz göstermek kimse için zararlı olmazdı.

Tişörtün eteklerini kaçırıp katladığında ortaya çıkan beline ve hafif belirgin kaslarına baktı, hâlâ ufak morluklar görmek içinin gıdıklanmasına neden olmuştu.

Lâcivert saçlarını da düzelttikten sonra eklem yüzüklerini parmaklarına taktı ve tam o sırada banyodan çıkan Felix'e döndü. İkisinin arasındaki tarz farkı hoşuna gitmişti.

"Nasıl olmuşum?"

Felix'in poz vererek sorduğu soruya karşılık gülümsedi.

"Harika. Ben peki?"

"Evsiz gibi olmuşsun."

"Yani harika! Teşekkür ederim Lix~"

Jeongin ıslak öpücüğünü Felix'in yanağına kondurduktan sonra koşar adım salona geçti, Felix arkasından küfür etse de umursamadan telefonunu eline aldı ve Hyunjin'in numarasını aramaya başladı. Bir haftada telefonla sadece üç kere falan konuşabilmişlerdi, fazlasıyla özlemişti sevgilisini.

"En meşgul avukatla konuşuyorsunuz, buyurun?"

Hafifçe gülümsedi.

"En meşgul avukat hazır mı? Birazdan çıkıyoruz çünkü."

lawyer - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin