Multimedi : Masal ve renkli kalemleri :D
Yeni bir okul, yeni sınıf, yeni arkadaşlar...Çok zor olamaz değilmi? Yani en fazla ne kadar zor olur ki?
'' Sen yeni gelen öğrencisin galiba. '' Belki de çok zor olur.
Hocanın seslenmesiyle kafamı kaldırıp ona baktım. Kadının suratında bir sırıtma var ama görmelisiniz. Niye bütün hocalar böyle. Benle zorunuz ne kardeşim ya.
Kafamı sallayıp ayağa kalktım.
'' Adın ne canım? ''
'' Masal. ''
'' Masal ne? '' Soyadımı mı soruyo o ya? Türkçe konuş gavurun tohumu. Anlamıyok.
Kafamı 'Ne' dercesine iki yana salladım.
'' Soyadın canım. Soyadın ne? ''
'' Çetin. '' diyip daha fazla birşey demesine izin vermeden yerime oturdum.
'' Tatlım peki kitabın nerde? '' Cebimde
'' Çantam da. ''
'' Peki ne zaman çıkarmayı düşünüyorsun? ''
'' Bakarsınız bir gün kazan dairesinde odunlar biter. İşte o zaman yakmak için çıkarırım. '' Bu ne uzun bir cümle oldu be.
'' Çok şakacısın tatlım ama sen onu kapasiteni arttırmak için şimdi çıkarsan iyi edersin. '' Lafı yedim iyi mi. Niye herkes bana bakıyo ya.
'' Dönsenize be önünüze! '' Herkes gülüp önüne döndüğünde çantamdan kitabı çıkartmakla uğraşıyordum.
Hande'nin zoruyla bu bok çukuruna düşmüştüm. Beni de kendi okullarına nakil ettirdi. Ya bizim hocalar böylemiydi. Uyuyan varsa hiç karışmazlardı, laf sokmazlardı. Sadece performanstan kırarlardı. Hele şuna bak.
Ama o değilde okul çok güzeldi. İçten 4, dıştan 3 katlı görünümündeydi. Yani bodurum katı vardı içte anlayacağınız. Orada da yüzme havuzu ve kantin vardı. 1. katta müdür odası, müdür yardımcısının odası, öğretmenler odası, kütüphane falan vardı. 2. katta 9 ve 10. sınıflar 3. katta ise 11 ve 12. sınıflar vardı ve her katta da tuvalet. Ne sidikli bir okulmuş. Bunların her dakka çişimi geliyo da her kata tuvalet koyuyonuz. Her neyse.
Bahçesi çok büyüktü. Basket sahası ve futbol sahası her okuldaki gibi birleşikti. Voleybol sahası onlara biraz uzaktı ve bahçenin bir bölümü çamlık gibi ağaçlarla kaplıydı ve oraya bir kaç bank konmuştu. Basket ve voleybol sahasının da yanlarında ikişer bank vardı. Bazı yerlerde ise piknik masalarına benzeyen masalar vardı.
Zil çalınca hocanın zoruyla çıkardığım kitabı kapatıp kafamı onun üzerine koydum. Ama bu çok uzun sürmedi. Valla bak.
'' Masaaal! '' Oy Allah'ım geldi bela.
'' Ne var? ''
'' Kızım insan bir haber verir 'Ben okula geldim' diye lan. '' Gözlerimi devirip Batu'ya yardım dilercesine baktım ama o da ellerini kaldırıp '' Ben karışmam valla. Hande haklı. Haber verseydin. '' dedi.
Sende mi bürütüs?
'' Yav zaten derse geç kaldım, bir de üstüne hocaya kafa tutunca laf yedim. Konuşup durma be hafız. ''
Arkadan Poyraz bunların üstüne çullanıp meraklı meraklı sordu.
'' Hangi hocaya kafa tuttun? ''
'' Tarihçiye. ''
'' Oha lan. O karı çok pis kin tutar. '' - HANDE
'' Sıçtın Masal.'' - BATU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telefondaki Yabancı
Literatura Feminina" Adın ne bakalım senin? " " Söylemezsem nolur? " " Bende takma isim koyarım " " Neymiş o? " " Küfürbaz Fıstık " " Bende sana Yavşak Piç adını koysam sorun olmaz herhalde. " " Sanırım bir süre bu ad ile idare edebilirim. " Bu Küfürbaz Fıstık ve Yavş...