TY 10

452 22 7
                                    

Multimedia da kitabın tanıtım videosu var. Çok uğraşlar sonucu video youtube geldi. Önceden hazırdı videolar hatta 5-6 tane vardı içlerinden bunu seçtim. Umarım beğenirsiniz.

Hala Ömer'lerdeydik.

Karşımda Aslı ve Ömer. Sağım da Poyraz solumda ise Hande ve Batu vardı.

Şimdiden ilk 2 dersi kaçırmıştık bile.

Ömer bizi görünce şaşırmıştı ama sonra gülümseyip içeri davet etti. O sırada telefondan Hande'ye Ömer'in evine gelmesiyle ilgili bir mesaj yazdım. Onlar gelene kadar hiç konuşmamıştık. Ve hala da konuşmuyorduk.

Kafamı Poyraz'a çevirdim. Gözlerini kısmış bir biçimde Aslı'ya bakıyordu. Bende kafamı Aslı'ya çevirince göz göze geldik. Tek kaşımı kaldırıp kötü bir bakış attım. Gözlerini devirip kafasını Ömer'e çevirdi. Bende kafamı Ömer'e çevirdim. Hatta hepimiz. Sanırım bir cevap bekliyorduk. Daha fazla dayanamayıp konuştum.

'' Pekala Ömer. Bize bir şey anlatmak ister misin? '' Ömer bana dönüp düz bir ifadeyle suratıma baktı. Nolmuştu ki buna?

'' Bilmem. Peki siz bana bir şeyler anlatmak ister misiniz? '' Uvv. Onunla neredeyse 1 haftayı geçiktir konuşmuyorduk ve sanırım haklıydı da.

'' Özür dilerim. '' dedim. Kendimi gerçekten de çok üzgün hissediyordum. Ömer'in ayağa kalkıp bağırmasıyla olduğum yere sindim.

'' 'Özür dilerim'miş! En yakın arkadaşımın başına neler geldi ve bundan en son benim haberim oldu! 2 günlük sevgilileriniz, 2 saatlik arkadaşlarınız bile oradayken bana haber bile vermediniz! Ne sözü vermiştik biz birbirimize Masal!? Ne olursa olsun, kimler gelip geçse de aramız bozulmayacaktı! Noldu peki şimdi!? ''

Sadece Ömer'in yüzüne bakıyordum cevap bile veremiyordum. Haklıydı. Hemde çok haklıydı.

Kafamı yere eğip sessizce gözyaşlarımı bıraktım. Çok üzgündüm. Ömer'in dediği gibi 2 saatlik tanıdığım kişi bile oradayken 2 yıllık arkadaşım yoktu. Ömer yoktu. Yanağıma konulan el ile burnumu çekip kafamı kaldırdım. Oda da kimse kalmamıştı sadece Ömer ve ben vardık. Hızlıca Ömer'e sarılıp ardı arkası kesilmeyen özürlerimi söyledim.

'' Özür dilerim Ömer. -hıçkırık- Sana söylemeliydim, haber vermeliydim, -hıçkırık- hatta ilk sen öğrenmeliydim. -hıçkırık- Çok üzgünüm. Çok. '' Kafamı omzuna koyup seslice ağlamaya devam ettim. Ben böyleydim işte. En yakın arkadaşını kaybetmekten korkan ve kaybederse olucaklar aklına gelince ağlayan. Eğer Ömer'i kaybetseydim abimi de kaybederdim. Babamı, annemi, hatta yeri geldimi beni kıskanan sevgilimi. Ben herşeyimi kaybederdim.

***

'' Akşam hep beraber sahildeki meydana gidiyoruz gençler. '' Yine saçma fikirler sahibi Hande'ye döndüm ve gözlerimi devirdim.

'' Nerden çıktı bu şimdi? ''

'' Yalın konseri varmış. '' diyince aynı anda çığırıp birbirimize sarıldık tabi ayrıldığımızda bize garip garip bakan 3 surat gördük. Poyraz, Batu ve Ömer

Aslı ise 'İşim çıktı gitmem gerek.' diyip aramızdan ayrıldı.

'' Niye öyle bakıyorsunuz ya? Belki biraz fazla hayranı olabiliriz. '' dedim Hande ile ikimizi savunarak.

'' Biraz? '' dedi Poyraz. Ömer ise ona dönüp omzuna kolunu koydu.

'' Bu hiç bir şey değil. Bir de onları Percy Jackson izlerken gör. '' Adam biliyor bizi ya.

Poyraz bana bakıp güldü.

'' Teen Wolf izlerken görmüştüm. O bana yeter. '' Gözlerimi devirip Ömer'e döndüm.

Telefondaki YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin