Bu sabah çok farklı uyandım. Birisinin bağırışıyla.
'' Nerede o? Masal nerede? ''
'' Hande sakin olur musun? Uyuyor şuan. '' Yattığım yatakta dikleşip sırtımı başlığa dayadım ve Hande ile annemin konuşmalarını dinledim.
'' Ne demek gidiyor ya. Nereye gidiyor Masal? ''
'' Eğitimine ve hayatına İzmir'de devam edecek Hande. ''
'' Niye? Niye beni bırakıpta gidiyor? ''
'' Öyle olması gerekiyordu. ''
'' Başka bir nedeni olmalı. Öylece gidemez. ''
'' Yapamam Hande, anlıyor musun? Kızımın gözümün önünde acı çekmesine izin veremem! O çocuk Masal için değil! Artık değil! '' Sadece Hande'nin hıçkırıkları duyulurken yavaşça yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim.
'' Özür dilerim, bağırmak istememiştim. Anne olduğunda bunun ne demek olduğunu anlayacaksın. '' Kapıyı açıp odadan çıktım ve yavaşça merdivenleri inip Hande ile annemin yanına geldim.
Hande kafasını kaldırıp bana baktı ve hemen ardından sarıldı. Gözlerimi kapatıp kollarımı beline sardım ve kafamı omzuna koydum.
'' Gitmeyeceksin değil mi? Gitme. Beni bırakma Masal. Sen benim ablamsın. '' Kafamı kaldırdıktan sonrada Hande'nin kafasını kaldırdım. Gözyaşlarını silip konuştum.
'' Şşşt. Ağlamak yok, hem daha iki gün var. '' Hande kafasını yana doğru eğip bana baktı. Gözleri tekrardan dolmaya başlamıştı. Gözlerimi kapatıp başını tekrardan omzuma yasladım. O da kollarını boynuma doladı.
Anneme baktığımda onunda gözleri dolmuştu. Bana bakınca ona gülümsedim. O da bana burukça gülümseyip oturma odasına gitti.
Hande kafasını kaldırınca ona baktım.
'' O zaman bu iki günü iyi değerlendirelim. Ben çıkıp sana giyecek birşeyler çıkarayım. '' Gülümseyip kafamı salladım. O da hızla merdivenleri çıkmaya başladı. Derin bir nefes alıp annemin yanına gittim.
Koltukta oturmuş yüzünüde elleri arasına almış ağlıyordu. Yanına gidip oturdum ve bir kolumu omzuna attım. Bunu üzerine kafasını kaldırıp bana baktı. Ardından da önüne dönüp konuşmaya başladı.
'' Berbat bir anneyim. Seni hiç dinlemedim, derdini sormadım, hiç muhabbet etmedik. Ve şimdi de öylece gitmene izin veriyorum. Berbat bir anneyim. '' Kafamı her iki yana sallayıp konuştum.
'' Sen çok iyi bir annesin. Hayatımda gördüğüm en güzel kadın. Evet belki benimle oturup hiç konuşmadın çünkü benimle muhabbet etmene gerek kalmayacak kadar iyi tanıyordun beni. '' Kollarımı sıklaştırıp kafam omzuna koyarken konuştum.
'' Şu dünyaya tekrar gelme gibi bir şansım olsa yine senin kızın olurdum, anne. '' Annem de bana sarılınca bir süre öyle durduk ardından ise Hnade'nin bağırmasıyla ayrıldım.
'' Masal! '' Kafamı kaldırıp kapıdaki Hande'ye baktım. Elinde benim telefonum ekrana bakarak yanımıza geliyordu. Kaşlarımı çatıp koltuktan kalktım ve Hande'nin karşısına dikildim.
'' Ne oldu? '' Hande kafasını kaldırıp bana baktı ardından da telefonu uzattı. Telefonu elinden alıp ekrana baktım.
Gönderen : Poyraz -Değiştirdiğim doğrudur.-
Çok geç kalmasan iyi olur. Her an düşebilirim.
Mesajın altında da resim vardı. Uçurumun kenarında kendini çekmişti. Hızla kafamı kaldırıp Hande'ye baktım. Gözleri dolmuş bir biçimde bana bakıyordu. Kafamı tekrar telefonun ekranına çevirip mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telefondaki Yabancı
Romanzi rosa / ChickLit" Adın ne bakalım senin? " " Söylemezsem nolur? " " Bende takma isim koyarım " " Neymiş o? " " Küfürbaz Fıstık " " Bende sana Yavşak Piç adını koysam sorun olmaz herhalde. " " Sanırım bir süre bu ad ile idare edebilirim. " Bu Küfürbaz Fıstık ve Yavş...