Hande'den
'' Akciğerlerinde fazla karbondioksit var. Bir bakıma dumandan zehirlenme de diyebiliriz. Bir süre oksijen takviyesi alacak. Durumu şuan iyi birazdan uyanır. '' Gözlerimi kapatıp kalktığım yere geri oturdum. Gözyaşlarım bir türlü dinmezken yerini her defasında yenisi alıyordu. Koridorun ilersinden gözü yaşlı gelen Batu'yu görmemle ayağa kalkıp yanına gittim.
'' Nasıl? O nasıl? '' Batu kafasını her iki yana sallayıp konuştu.
'' Ölüyor. Hande... o komada. Yaşaması mucizeymiş. '' Dizlerim artık beni ayakta tutamazken yere çöktüm. Ağlamam tüm koridoru doldururken yeri yumruklamaya başladım.
'' Allah kahretsin! Hayır ya, hayır! '' Batu'da yanıma çöküp ellerimi tuttu.
'' Hande! Kendine gel! '' Kafamı kaldırıp baktım.
'' Ölmesin. Batu ölmesin. '' Kafasını sallayıp kollarımdan tuttu ve beni ayağa kaldırdı.
'' Ölmeyecek. İzin vermeyeceğiz. '' Kollarımı Batu'ya sarıp kafamı omzuna koydum. O da kollarını belime sardı. Burnumu çekip gözlerimi kapattım.
'' Poyraz! Oğlum! '' Gözlerimi daha sıkı yumdum. Bu anı yaşamak istemiyordum.
'' Oğlum aç gözlerini. Poyraz! ''
Masal'ın rüyası (Gerçek olan olayı görüyor)
'' Masal. Bana bir söz vermeni istiyorum. '' Merakla Poyraz'a baktım. Yutkunup gözlerini kapattı. Sanki doğru cümleleri, doğru kelimeleri seçmeye çalışıyor gibiydi. Bana baktığında ise gözlerinin dolduğunu gördüm.
'' Eğer... eğer ölecek olursan, beni burada bırakma. Ben seni bir çok kez bıraktım, bir çok kez hayal kırıklığına uğrattım biliyorum. Ancak şunu da biliyorum ki sen yapmazsın. Sen beni bırakmazsın. İşte bu yüzden eğer bir gün ölecek olursan beni de yanına al. Çünkü bu hayatın senden sonra pekte bir anlamı kalmayacak. Çünkü sen benim için hayata anlam katan tek şeysin. Sen benim Masal'ımsın. '' Gözlerim dolarken ellerini tutup yaklaştım. Yanağımdan süzülen gözyaşları çenemi ordan da ellerimizi bulurken konuştum.
'' Asıl sen ölürsen ben yapamam. Sen ölürsen tutunacak dalım kalmaz benim. Umudum kalmaz. Söylesene sende gidersen kim beni düşünce ayağa kaldıracak? Anıl her hastaneye yattığında kim beni teselli edecek? Söylesene kim bir daha bu kalbi böylesine hızlı atmasına sebep olacak? Hiç kimse. Bu yüzden sen gidersen ben de giderim. Ve eğer sen ölürsen bende ölürüm. '' Elini yanağıma koyup gözlerime baktı.
'' Söz veriyorum, söz veriyorum ölmeyeceğim. Azrail'e bir oyun oynayıp her defasında senin yanına geleceğim. Söz veriyorum. '' Elimi tutup kendi kalbine götürdü.
'' Eğer duracak olursa beni affetme. Senden önce ölecek olursam beni asla affetme. '' Hıçkırarak ağlamaya başlamışken kafamı Poyraz'ın göğsüne yasladım.
'' Söz veriyorum. '' Burnumu çekip konuştum.
'' Eğer ki duracak olursa bil ki bir kalbi daha yanında götüreceksin. '' Ellerimizi birleştirip kafamı kaldırdım ve gözlerine baktım.
'' Söz veriyorum. ''
~Şimdiki zaman~
Gözlerimi açmaya zorlarken duyduğum seslerle nefesimi tuttum.
'' O ölemez! Daha çok genç! Ölemez o! Poyraz! '' Aniden açtığım gözlerimle beraber nerede olduğuma baktım. Bembeyaz duvarlar arasında koluma takılmış iğne ve yüzümdeki oksijen maskesiyle yatakta oturuyordum. Maskeyi hızla yüzümden çıkarırken odaya hemşire girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telefondaki Yabancı
ChickLit" Adın ne bakalım senin? " " Söylemezsem nolur? " " Bende takma isim koyarım " " Neymiş o? " " Küfürbaz Fıstık " " Bende sana Yavşak Piç adını koysam sorun olmaz herhalde. " " Sanırım bir süre bu ad ile idare edebilirim. " Bu Küfürbaz Fıstık ve Yavş...