Telefondaki Yabancı

TY 15

Hande'nin odasında duvarı hangi renge boyayacağımızı düşünüyorduk. Hande, ben ve Batu.

Poyraz'ı bugün hiç görmemiştim. Bir çok kez aramıştım ve açanda olmamıştı. Meraklanmaya başlamıştım artık.

" Batu? " Batu elindeki örnek boyaları duvarla karşılaştırmayı bırakıp bana döndü.
" Efendim ." Belki bugün onuncuya bunu soracaktım.

" Poyraz nerede? Yani sana hiç bir şey söylemedi mi? Bende arıyorum cevap vermiyor. Merak etmeye başladım. "

Batu yanıma gelip bana sarıldı. Nedeni anlamadığım bir göz yaşı düştü gözümden yanağıma.

" Başına bir şey geldi diye korkuyorum. Batu biliyorsan bir şey söyle lütfen. "

" Bende bilmiyorum Masal. Ve inanki bende çok merak ediyorum. " O sırada Batu'nun telefonunun çalmasıyla benden ayrıldı. Bende yanağımı silip Hande'nin yanına gittim.

" Sence hangi renk daha güzel olur Masal? " Dudaklarımı büküp 'Bilmiyorum ' dercesine baktım.

" Ama yinede mavi tonları hoş. " Hande kafasını sallayıp elindeki diğer renkleri duvara tutup karşılaştırmaya devam etti.

" Ne diyorsun Poyraz?! " Batu'nun bağırmasıyla ona döndük.

" Poyraz mı? Neredeymiş? " Batu telefonu bana uzatıp kafasını iki elinin arasına aldı.

Telefonu hızla kulağıma götürüp ardı arkası kesilmeyen sorularımı sordum.

"Poyraz. Poyraz neredesin? İyi misin? Niye aramalarıma hiç cevap vermedin? Poyraz ne oluyor? Ben çok korkuyorum. " Ağlamaya başlayınca olduğum yere çöktüm.

" Masal ben iyiyim. Sadece Berke'nin bir oyunu tamam mı? Beni bir yere kilitledi. Neyseki telefonumu almadı. Her neyse merak etmeyin ben çıkarım buradan. "

" Nasıl çıkacaksın ya. Söyle nerede olduğunu gelelim Poyraz. Lütfen söyle. "

Bir süre bir şey demedi ardından ise derin bir nefes verip konuştu.

" Peki Batu'ya ver telefonu. " Telefonu hızla kulağımdan çekip Batu'ya uzattım. Alıp konuşmaya o devam etti. O sırada Hande yanıma gelip bana sarıldı.

" Bir şey yok tamam mı? Kurtarıcaz onu. Berke'ye de haddini bildiricez tamam mı? " Kafamı sallayıp Hande'ye sıkıca sarıldım.

Batu 'Tamam' diyip telefonu kapattı. Hemen ayağa kalkıp karşısına geçtim.

" Neredeymiş? "

" Sahilin orada bir depo var orada. " Batu'nun yeri söylemesiyle hızla kapıya ilerledim.

" Masal! Masal dur siz gelmiyorsunuz. Tamam mı? Ben gideceğim. Siz burada bekleyeceksiniz. " Kaşlarımı çatıp Batu'ya baktım.

" Ne demek siz gelmiyorsunuz ya. Ne demek. Tabi ki de geleceğim Batu. Burada oturup saatleri sayamam tamam mı? " Batu bir şey demek için ağzını açmıştı ancak benim odadan hızla çıkmam onu susturmuştu.

Arkamdan Hande'nin bağırmasına kulak asmayıp aşağı indim ve ayakkabılarımı giymeye başladım.

" Masal, eğer gidiyorsan tek başına gidemezsin. Bizi de bekle. " Yukardan Hande'nin bağırmasıyla ayakkabıları giyip onları bekledim. Onlarda indikten ve hazır olduktan sonra dışarı çıkıp karşıdaki taksi durağına ilerledik.

Arabaya bindiğimiz gibi adama sahile gitmemizi söyledim. Arabada gidene kadar telefonumu çıkarıp Poyraz ile olan fotoğraflara baktım.

Her fotoğrafta bir anı aklıma geliyordu.