Telefondaki Yabancı

ÖZEL - Son Kez

Hayatımı değiştirecek kararlar almıştım. Şimdiye kadar ki en önemli kararım ailemden, arkadaşlarımdan, herşeyimden vazgeçip buraya gelmemdi. Diğeri ise araba kullanmak istememdi.

'' Masal, emin misin? '' Toprak'a bakıp kaşlarımı kaldırdım ve konuştum.

'' Ne var. Yapamaz mıyım? '' Toprak kafasını her iki yana salladı.

'' Ben öyle demek istemedim sadece... '' Gözlerimi kısıp konuştum.

'' Dur ben tahmin ediyim. Kız olduğum için değil mi? '' Toprak bakışlarını kaçırınca oturduğum sandalyeden ayağa kalktım.

'' Ama şunu bilki siz erkeklerden bile daha güzel sürebilirim. '' Arkamı dönüp kafeden çıkarken Toprak bana seslenerek arkamdan geliyordu.

'' Masal! Masal, bekle! '' Toprak kolumu tutup beni kendine çevirdi. Kaşlarımı kaldırıp ona bakınca nefesini dışarı verip konuştu.

'' Özür dilerim. Eminim, benden bile güzel araba sürebilirsin. Ama... sence de erken değil mi? '' Kaşlarımı çatıp kolumu Toprak'ın elinden kurtardım ve kafamı her iki yana salladım.

'' Değil. Anlamıyor musun? Başkalarının yanında kendimi fazlalık gibi hissediyorum. İstediğim yere istediğim gibi gidemiyorum. Sınırlanmayı sevmiyorum. ''  Toprak bir süre bana baktıktan sonra gülümsedi ve anahtarı gösterdi ve bana attı.

'' Başlayalım o zaman. '' Anahtarı havada tutup gülümsedim ve beraber arabaya ilerledik.

'' Arabama zarar gelmez değil mi? '' Toprak'a bakmadan konuştum.

'' Bilemem, ama sen yine de sanayiye bir uğrarsın. '' Toprak'tan gülme sesi gelince bende gülümsedim. Arabaya varınca sürücü koltuğuna geçtim. Toprak'ta yanıma oturdu.

'' Arabamı seviyorum. '' Anahtarı yerine yerleştirip kontağı çevirirken konuştum.

'' Bunu dikkate alırım. ''

Araba çalışınca bir elimi direksiyona diğerinide vitese koydum.

'' Pekala ilk olarak debraja sonuna kadar basman gerek. Sonrasında ise vi- '' Toprak'ın sözünü kesip konuştum.

'' Ne yapacağımı biliyorum. ''

'' Tamam. Sadece yavaş ol. '' Derin bir nefes alıp debraja bastım ve vitesi 1'e getirdim.
Sonra ise ayağımı debrajdan çekip yavaş yavaş gaza basmaya başladım. Araba hareket edince vitesten elimi çektim ve direksiyonu tuttum.

'' Tamam. Zor kısmı atlattık. Artık yavaş yavaş sürebilirsin. '' Gaza yavaş yavaş basıp yola çıktım. Bir kaç kişi kornaya basmaya başlayınca bende kornaya bastım.

'' Ne oluyor? Neden kornaya basıyorlar? '' Toprak oflayıp konuştu.

'' Sana korna basıyolarda, sen neden kornaya basıyorsun? '' Kaşlarım havaya kalkınca elimi kornadan çektim.

'' Herkes öyle şey edince... '' Toprak gülüp kafasını her iki yana salladı.

'' Ne var be? Senin gibi her saat araba süren biri değilim. '' Toprak ellerini havaya kaldırıp konuştu.

'' Özür dilerim. '' Kaşlarımı çatıp sinirle gaza bastım. Araba hızlanırken direksiyonu sıkıca tutuyordum.

'' Masal. Masal yavaşla. '' Sinirle bağırdım.

'' Kapa çeneni! '' Arabaları kendi çabamla sollamaya çalışırken diğer sürücülerin bana küfür ettiklerini çok iyi biliyordum.

'' Masal. Masal yavaşla dedim! '' Karşıdan gelen arabayı görünce hızla sağ şeride geçtim. Frene basıp yavaşlarken direksiyonu hafif sağ yapıp arabayı kenara çektim ve durdurdum. Hızlı hızlı nefes alıp verirken Toprak'ın bağırşlarına maruz kalıyordum.